Taha Kılınç Doğu Türkistan'da tanık olduğu zulmü anlattı: Kitabımın yayınlanması engellendi, çünkü neyi gördüğümü çok iyi biliyorlardı
Yazar Taha Kılınç, kaleme aldığı “Kayıp Coğrafyanın İzinde Doğu Türkistan Seyahatnamesi” adlı kitabının yayınlanmasını önlemek için Çin devletinin devreye girdiğini söyledi. “Metnini görmedikleri halde engellemeye çalıştılar. Çünkü neyi gördüğümü biliyorlardı” ifadeleriyle dikkat çeken Kılınç, bölgede yıllardır Müslüman Uygur Türkü toplumuna uygulanan sistematik baskı, zulüm ve asimilasyona birebir tanık olduğunu dile getirdi. Kılınç'ın çok önemli gözlem ve tanıklıklarını içeren eseri, Albayrak Grubu bünyesinde Ketebe Yayınları tarafından baskılara boyun eğilmeden yayımlandı.
Araştırmacı yazar Taha Kılınç, Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlar üzerindeki baskılarını anlatan kitabıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. YouTube’da Serkan İlter’in programında konuşan Kılınç, Türkiye’ye döndükten sonra kitabının basımıyla ilgili yoğun bir müdahale süreci yaşandığını söyledi.
Çin makamları baskı kurdu
Kılınç, “Ben bugün gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Metnini görmedikleri bir kitabı yayınlanmaması için çok uğraştılar. Çünkü benim neyi gördüğümü biliyorlardı” diyerek, Çin makamlarının kitap üzerindeki baskısını kamuoyuna duyurdu.
Doğu Türkistan'da Çin tarafından kimliksiz gençlik yetiştirme projesi
Kitabında Doğu Türkistan’da yaklaşık on yıl boyunca camilerin kapalı olması, 18 yaş altı gençlerin mabetlere gidememesi, din derslerinin okulda verilmemesi gibi uygulamalara dikkat çektiğini belirten Kılınç, yaşadıklarını “şahitliğime dayanarak” aktardığını vurguladı.
"Son bayram namazı 2016’da kılındı"
Kılınç, “Camiler kapalı, sokaklarda tesettür yasak. 18 yaş altında giden gençler mabetleri göremiyor. Sonra cami olmadığında namaz kılan kalmıyor. Kaşgar’da son bayram namazı 2016’da kılındı” gibi somut örneklerle iddialarını açıkladı.
Zorla Çin'e bağlılık yemini
Yazar, ayrıca Hoten kentinde yaşadığı bir olaydan söz ederek, Cuma namazı kılmak isteyenleri caminin iç avlusuna almadan önce Çin’e bağlılık yemini ettirdiklerini söyledi. Kılınç, bu yaşananları “gözlerimle gördüm, kimse ‘Cuma namazı kılınıyordu’ diyemez” sözleriyle anlattı.
"Bu müdahale benim haklılığımı teyit ediyor"
Kitabın yayınlanmaması için Çin’in üst düzey düzeyde müdahale ettiğini öne süren Kılınç, “Bastırmamaya çalıştılar. Ama kitabımız yayınlandı. Bu müdahale benim haklılığımı teyit ediyor” diye konuştu. Albayrak Grubu da baskılara boyun eğmeyerek Kılınç'ın kitabını Ketebe bünyesinde yayımlayarak okurların takdirine sundu.
"Otelde namaz bile kıldırtmadılar"
Kılınç ayrıca, Çin’in turistlere gezdirerek görüntü verdiğini, sadece müze cami açtığını, ama gerçek cami işlevinin yerine getirilemediğini anlattı. Yarkent’te camiye bile alınmadıklarını, Otel içinde Cuma namazı kılamadıklarını söyledi. “14’ten fazla büyük cami Çin tarafından yıkıldı” iddiasını da kitabına koyduğunu belirtti.