Erzurum'a muhteşem uzay merkezi: Dünya uzayı Erzurum'dan izleyecek

HABER MASASI
Abone Ol

Türkiye, uzay alanında önemli adımlar atmaya devam ederken, Erzurum'da Karakaya Tepeleri'nde yapımı süren Doğu Anadolu Gözlemevi, yüksekliği bakımından dünyanın uzaya açılan 3. önemli 'kapısı' niteliğini taşıyacak.

Erzurum'da, astronomik açıdan büyük bir potansiyeli barındıran 3 bin 170 rakımlı Karakaya Tepeleri'nde yer alacak Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG), konumu itibariyle dünyanın 3. en yüksek gözlemevi olma unvanını elde edecek. Projenin toplam maliyeti ise 150 milyon lira. 4 metre çaplı aynasıyla Türkiye'nin en büyük teleskobuna sahip olacak DAG'da bilimsel gözlemlerin 2020 yılında başlaması planlanıyor.

Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATASAM) Müdürü Doç. Dr. Cahit Yeşilyaprak, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin bilimsel ve teknik işbirliği, Kalkınma Bakanlığı, Erzurum Valiliği ve 40 üniversite ile 7 gözlemevinin desteğiyle kurulacak Doğu Anadolu Gözlemevi projesindeki son durumu yenisafak.com'a anlattı.



TÜRKİYE UYDU EKİPMANLARINI KAPLAYACAK
Projenin altyapı çalışmalarının yüzde 80'inin bittiğini belirten Yeşilyaprak, gözlemevi inşaatının 2017 yılı içinde tamamlanacağını ve kubbenin ilk parçalarının montajına başlanacağını ifade ederek, şunları söyledi:
  • “Kalkınma Bakanlığı destekli Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) projesinde şu ana kadar gerçekleşen temel aşamaları özetlemek istersek; öncelikle altyapısal çalışmaların (elektrik, su, fiber, yol, iletişim, sismik çalışmalar gibi) %80 tamamlanmış durumda. 2014 yılında teleskobun ihalesi yapıldı ve üretimine Belçika'da başlandı. 2015 yılında ise kubbe ihalesi gerçekleşti, İtalya'da üretime geçildi. Ayna üretimi 2016 yılında tamamlandı ve kaplanmak üzere Rusya'ya gönderildi. Bundan sonraki kaplama işlemleri ise kendi kaplama sistemimizle yapılacak şekilde projelendirildi. Geçen yıl başlayan gözlemevi inşaatı, bu yıl içinde tamamlanacak ve kubbenin ilk parçalarının montajına başlanacak. Ayrıca DAG projesinin ikinci aşaması olan Odak Düzlemi Aygıtları ve Adaptif Optik Sistemi (ODA) projesi de 2016 yılında Kalkınma Bakanlığı'nın desteğiyle başlatıldı, DAG projesiyle aynı zamanda bitirilmesine, dolayısıyla DAG teleskobunun kendi optik ve astronomik aygıtlarıyla ilk ışığının alınması fırsatı da yakalandı. Projemizin 3. aşaması olan Ayna Kaplama Sistemi (AKS) projemizin de 2021 yılında tamamlanması planlanmış ve bu sistem sayesinde sadece kendi aynamızı değil, Avrupa ve Ortadoğu'daki bütün 4 metre çapa kadar bütün aynaları ve uzayla ilgili uydu ekipmanlarını kaplayabilecek bir kabiliyete sahip olacağımızı da bildirmek isterim."
AVRUPA VE ABD'DEN İŞBİRLİĞİ TALEBİ
Yeşilyaprak, projenin aşamalarına yönelik Belçika, İtalya, Rusya, İngiltere ve İsviçre'den işbirlikleri yapıldığını, Amerika ve Avrupa'nın farklı ülkelerindeki üniversitelerden ise teleskop ilk ışığını alır almaz işbirliği yapma konusunda şimdiden taleplerin olduğunu dile getirerek, şunları aktardı:
  • “Projeler kapsamında şu ana kadar yapılan uluslararası ortaklıklar veya işbirlikleri ise şimdilik yürüttüğümüz projenin aşamalarıyla ilgili olmak üzere; teleskop optiği ve üretimiyle ilgili Belçika'dan AMOS firması, teleskop mekaniği ve yazılımıyla ilgili İtalya'dan EIE firması, atmosferik kalite ölçümleri ile ilgili Rusya'dan Moskova Devlet Üniv. SAI enstitüsü ve İngiltere'den Durham Üniversitesi, adaptif optik sistem ve optik tasarım konusunda ise İsviçre'den HEIG-Vd enstitüsü ile çalışmalarımız bulunuyor. Ayrıca teleskop ilk ışığını alır almaz işbirliği ve ortak zaman paylaşımı yapma konusunda şimdiden talepte bulunan Amerika'nın ve Avrupa'nın farklı ülkelerinin üniversiteleri var."

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GÖZLEMEVİ
“Öncelikle DAG, Türkiye'nin en büyük gözlemevi olacak. Çünkü 4 metre çaplı aynasıyla Türkiye'nin en büyük teleskobuna sahip olacak. Bu teleskop aynı zamanda yakın kırmızı ötesi bölgede de gözlem yapabileceği için yine Türkiye'nin ilk kırmızı öte teleskobu da olacak. Ayrıca, teleskoba takılacak olan ve atmosferik etkileri neredeyse ortadan kaldırabilen adaptif optik sistemi ile gözlemevi kontrol yazılımları tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirilecektir. DAG teleskobunun ayna kaplama sistemi devreye girdiğinde de sadece Türkiye'nin en büyük değil Avrupa'nın da en büyük ayna ve uydu kaplama sistemine (4 m çapa kadar) sahip olacak."



YURTDIŞINA BAĞIMLILIK SONA ERECEK
Doğu Anadolu Gözlemevi'nde yapılacak çalışmaların, teknolojik gelişmelerin yolunu açacak fırsatları ortaya çıkaracağını vurgulayan ATASAM Müdürü Doç. Dr. Yeşilyaprak, yazılım ve nanoteknoloji kaplama işlerinde Türkiye'nin yurtdışına bağımlılığını sona erdireceğinin altını çizerek, şu şekilde konuştu:
  • “Özellikle astronomi ve astrofizik araştırmalarında daha önce görsel bölgede daha küçük çaplı teleskoplarla çalışan Türk astronomlara çok daha büyük bir teleskopla hem de kırmızı ötesi bölgeden de veri alınması sağlanacak. Bu bilimsel soruların ve aranan cevapların da çeşitliliğini artıracağı gibi uluslararası düzeydeki büyük kapsamlı projelere doğrudan katılma fırsatı da elde edilecek. Bu bilimsel çalışmalar, teknolojik gelişmelere yol açacak fırsatları da ortaya çıkaracak. Özellikle yazılım ve nanoteknoloji kaplama işlerinde ülkemizin yurtdışına bağımlılığı sona erecek. Uzay teknolojilerinin bir aşaması daha kaplama ünitesi ile hizmete girecek ve uydu sistemlerinin büyük boyutlu kaplamaları ülkemizde rahatlıkla yapılacak."

KARAKAYA TEPELERİ KRİTİK ROLE SAHİP
Karakaya Tepeleri, hem Erzurum şehir merkezine hem de Erzurum Havalimanı'na yaklaşık 20 kilometre, Atatürk Üniversitesi yerleşkesine yaklaşık 10 kilometre mesafede yer alıyor. Zirvede elektrik, telefon ve su kaynakları bulunuyor. Erzurum şehrini doğrudan görmediği ve şehir ile arasında yükseklikleri yaklaşık 2500 metre olan tepeler olduğu için ışık kirliliğinden uzak ve şehrin gelişme yönüne de ters yönde bir konumda bulunuyor. Karakaya Tepeleri ve çevresinin özellikle düşük nem oranı ve rüzgar hızı, rüzgar yönündeki kararlılığı ve açık gün/gece sayısı da dikkate alındığında bölgenin astronomik önemini ve cazibesi daha da artıyor. Yerleşke olarak seçilen bu tepeler, coğrafik-topoğrafik özelliklerinden dolayı büyük çaplı birkaç teleskop barındırabilecek potansiyele sahip. Karakaya Tepeleri, özellikle atmosferik ve yapısal özellikleri nedeniyle, Dünya'da zaten sayılı coğrafyada yapılabilen kızılötesi bölgesindeki gözlemlere oldukça uygun.