Komik yalanlarla inkâra devam eden üst düzey 9 FETÖ'cü
62 ilde açılan 269 davada darbe girişimine dahil olan olan FETÖ'cüler yargılanırken, örgüt mensupları kanıtlara rağmen pişkinlikle suçlarını inkar ediyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 62 ilde açılan toplam 269 davada FETÖ'cü teröristler hesap veriyor. Yargılamaların sürdüğü FETÖ'cülerin ikiyüzlülüğünü de tüm çıplaklığı ile görülüyor.
Yargılamalar devam ederken FETÖ'cü sanıkların tüm delillere, görüntülere, ifadelere rağmen büyük bir pişkinlikle yaptıkları "yalan, ret ve inkar taktiği", terör örgütünün ikiyüzlülüğünü tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Akıncı Hava Üssü'ne götürülen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a, "Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim" diyen eski üs komutanı tuğgeneral Hakan Evrim, Genelkurmay Çatı Davasındaki savunmasında, böyle bir ifade kullanmadığını iddia etti.
Evrim, 143. filoda FETÖ'nün sivil imamı Kemal Batmaz'a verdiği asker selamıyla ilgili ise "Ben öyle bir selam vermedim." dedi. Ancak iddianamedeki görüntüler, Evrim'i yalanladı.
Eski Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Daire Başkanlığı proje geliştirme şube müdürü albay Doğan Öztürk de hakim karşısında güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerini inkar eden bir diğer isim oldu.
Görüntülerde Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı askerleri karşılayan ve bunu "15 Temmuz akşamı, ciddi bir terör saldırısı bilgisiyle hareket ederek karargahı emniyete almaya çalışması" olarak niteleyen Öztürk, "O an itibarıyla özel kuvvetlerin karşılanmasında yanlış olan ne var? Ben o gece her ne yapmışsam, yanlış, doğru, karargahın emniyeti için yaptım." dedi.
Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada savunma veren eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, darbeye hazırlık amacıyla Ankara Konutkent'teki bir villada Adil Öksüz ile toplantılar yaptığını inkar etti.
Harmancık, villada bulunan parmak izini de kabul etmedi. "Eğer bu parmaklar o evin içine gidip iz koyduysa ben burada kafama sıkarım." diyerek ikiyüzlülüğünü sürdüren Harmancık, sözde Yurtta Sulh Konseyi üyeliğini de reddetti. Darbe girişimi gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'a sıkıyönetim bildirisini, "Komutanım siz bizim başımıza geçin, televizyona çıkın, bunu okuyun halk da yatışır ve inanır" diyerek okutmak istediği ortaya çıkan Harmancık, beklendiği üzere bu iddiayı da kabul etmedi.
Darbe gecesi Genelkurmay Karargahı'nda sivillere ateş açma anı güvenlik kameralarına yansıyan sanık eski tuğamiral Sinan Sürer de yaptıklarını inkar etti.
"Eğer ateş ettiğime dair görüntüleri getirirseniz hem üzerime atılı bütün suçları kabul ederim hem de kafama sıkarım." diyen Sürer'e, ateş etme anını gösteren görüntülerin gösterilmesi üzerine ise "Tamamen korunma refleksiyle silahımı tuttum. 'Gidin buradan' diye bağırdım. O gecenin hiçbir anında silah kullanmadım, elimde silahın olması, ateş ettim manasına gelmez." yalanına sarıldı.
Genelkurmay Başkanı Akar'ın eski özel kalem müdürü kurmay albay Ramazan Gözel de darbe gecesi yaptığı telefon görüşmelerini inkar etme yolunu seçti.
15 Temmuz akşamı ABD'de Pentagon ile bazı askeri ve güvenlik birimlerinin bulunduğu Washington DC, Belçika'daki NATO merkezi ve İngiltere Büyükelçiliği ile yaptığı telefon görüşmelerini inkar eden Gözel, söz konusu görüşmelerin başkaları tarafından, özel telefonu üzerinden yapılmış olabileceğini savundu.
Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada, "kurmay subaylar abisi" olarak örgütün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen, kapatılan Anafartalar Koleji'nin sahibi sivil sanık Hakan Çiçek'in savunması da alındı
Çiçek, Akıncı'ya eski albay
Ahmet Özçetin'in davetiyle "happy hour" (mutluluk saati, eğlenceli
vakit geçirmek) için girdiğini söyledi. Çiçek, "Kısa sürede 60 milyonluk
servet" sorusuna ise 60 milyonluk mal varlığını çalışarak edindiğini ileri
sürdü.
FETÖ'nün sivil imamı Kemal Batmaz, Adil Öksüz'le Atatürk Havalimanında görüntülenmesinin tamamen tesadüf olduğunu söylerken, üs bölgesine Harun Biniş'le arsa bakmaya gittiği yalanına da başvurdu.
Savcılık sorgusu ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan Adil Öksüz de ifadesinde, "Amcam, o bölgede kıymetli arazi olduğunu gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz akşamı Sakarya'dan Ankara'ya geldim. Tarla bakarken yakalandım, darbe ile ilgim yok." dedi.