Genç beyinlere "milli ilaç" eğitimi!

MÜGE VARDAR
Abone Ol

Biyoteknolojik ilaçların üretiminde kullanılan altyapıyı kurmak üzere İzmir'de yatırım yapan firma, bu alanda eğitimli iş gücü açığını dikkate alarak akademi kurdu- Akademisyenler, tıp ve ilaç sektöründen uzmanlar ile kamu görevlilerine eğitim verilen akademide, geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek üzere çocuklar için de sınıf açıldı - Şirket yöneticisi Dr. Çaylı:"Çocuklar aldıkları teorik eğitimin ardından laboratuvara giriyor ve besleyip büyüttükleri hücrelerle uygulama yapıyor"

Yerli biyoteknolojik ilaç geliştirilme hedefi kapsamında İzmir'de çalışma yürüten firma, bünyesinde kurduğu akademiyle çocuklara da eğitim vermeye başladı.

Almanya'da kurduğu şirketle biyoteknolojik ilaçların üretiminde kullanılan teknolojik altyapıyı tasarlayan Dr. Aziz Çaylı, bu şirketteki hisselerini devrettikten sonra tamamen yerli teknoloji geliştirmek üzere İzmir'deki İYTE Teknopark'ta yatırım yaptı.

Türkiye'nin her yıl milyonlarca liralık ithalat yaptığı biyoteknolojik ilaçların tamamen yerli olarak üretilmesi için kurduğu tesiste çalışmalara başlayan Çaylı, bu alanda eğitimli iş gücü bulmakta sıkıntı yaşayınca, eğitime öncelik vermek için karar aldı.

"Flora Bio Akademi" adı altında bir eğitim birimi oluşturan Aziz Çaylı, tıp ve medikal sektöründen uzmanlar, akademisyenler, lisans ve lisansüstü öğrencilerine biyoteknolojik ilaçların nasıl geliştirildiğine yönelik eğitimler vermeye başladı.

Uzun soluklu araştırma gerektiren bu alanda geleceğe de yatırım yapmak isteyen Çaylı, akademinin kapılarını çocuklara da açtı.

Çocuklar için açılan ilk programda 9-17 yaş aralığındaki 7 çocuk, biyoteknolojinin ne olduğunu, ilaçların nasıl geliştirildiğini öğrendi.

Yaz tatilinden fedakarlık ederek eğitim gören çocuklar, teoride öğrendiklerini laboratuvar ortamında besleyip büyüttükleri hücreler üzerinde deneyimleme fırsatı buldu.

- "Hücrelerini büyütüyorlar"

Dr. Çaylı, Türkiye'nin yerli ilaçları geliştirmek için beyin gücüne ihtiyaç duyduğunu, bu ilacı geliştirmek için hem teknolojik hem de eğitim altyapısını kurmak istediklerini belirtti.

Dünyada da biyoteknolojik ilaç üretimininde yetkin insan sayısının oldukça az olduğuna dikkati çeken Çaylı, eğitime çocuklardan başlayarak, onları bu alanda çalışmaya özendirmek için adım attıklarını dile getirdi.

Çocuklarını bu alana yönlendirmek isteyen ailelerin zaman zaman ısrarlı talepleriyle de karşılaştıklarına işaret eden Aziz Çaylı, şunları kaydetti:

"Aileler, 'çocuğumuz sizin yanınıza gelsin birkaç gün, neler yaptığınızı görsün' talebinde bulunuyordu. Bugüne kadar reddediyorduk. Sonunda 'böyle bir şey yapabiliriz' dedik. İlk etapta çevremizdeki çocuklarla başladık.

Her gün yaklaşık 1,5 saatlik teorik ders veriyoruz. Eğitimler İngilizce veriliyor. Biyoteknolojinin ne olduğunu, ilaçların nasıl üretildiğini öğretiyoruz. Ondan sonra laboratuvara giriyor çocuklar. O gün teoride gösterdiğimizin hemen uygulamasını yapıyorlar. Çocuklara hücre kültürü veriyoruz. Kendi hücreleriyle çalışıyorlar, besleyip büyüttükleri hücrelerle uygulama yapıyorlar. 5'inci sınıftan öğrenci de var, lise son sınıfa giden de. Ama öğrenme hızları aynı."

- "Öğrenirken eğlensinler istiyoruz"

Ders esnasında not tutmanın yasak olduğunu, burada çocukların öğrenirken eğlenmesini istediklerini söyleyen Çaylı, "Bizim burada gösterdiğimiz dersler aynı zamanda hayat için. Örneğin, Miranda 5'inci sınıf öğrencisi. Eğitimden sonra havuza gittik. Yüzerken gözlerini açtı ve 'gözlerim yanıyor' dedi. Ben de 'gözlerinin yanma nedeni klor' dedim. O da 'Şimdi anladım bu yüzme havuzuna klor veriyorlar ki bakteriler büyümesin' dedi. Klorun yüzme havuzuna neden verildiğini bu eğitim sayesinde öğrendi." dedi.

Gelecek yıldan itibaren eğitimleri kurumsal hale getireceklerini ve farklı yaşlardan öğrencilere eğitim vermeye devam edeceklerini dile getiren Dr. Çaylı, çocukların memnuniyetinin, bu konuda doğru yolda olduklarını gösterdiğini sözlerine ekledi.

- "Bu eğitimin Türkiye'de alınabileceğini göstermek istedik"

Şirketin yönetim kurulu üyesi Ömer Cem Erdem de çocukların çok istekli olduklarını gözlemlediklerini belirterek, "Biz onlara bu eğitimi vererek, böyle bir laboratuvarın Türkiye'de olduğunu ve bu eğitimin Türkiye'de alınabileceğini göstermek istedik." diye konuştu.

Öğrencilerden Egem Yorulmaz (17), Amerika'da lise öğrenimi gördüğünü, yaz tatili için ailesinin yanına geldiğini söyledi.

Laboratuvarda kendi hücreleriyle deney yaptıklarını aktaran Yorulmaz, "Hücreleri değişik solüsyonlar içerisinde büyütmeye çalışıyoruz. Ondan sonra bu hücrelerin ne kadar büyüdüğünü görüyoruz. Kesinlikle bu alana yöneleceğim. Yurt dışında eğitimimi tamamladıktan sonra ülkeme geri gelip bir şeyler yapmak çok isterim." şeklinde konuştu.