Genelkurmay Çatı Davasında karar açıklandı: 141 kez ağırlaştırılmış müebbet

HABER MASASI
Abone Ol

Merakla beklenen Genelkurmay 'çatı' davasında karar verildi. "Yurtta Sulh Konseyi" bağlantılı 16 kişi, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen 224 sanıklı Genelkurmay çatı davasında karar açıklandı.

Konsey üyelerinden 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar arasında eski albay Cemil Turhan da yer aldı.

  • Darbe girişimi gecesi TSK mesaj sisteminden gönderilen sözde sıkıyönetim belgesinde imzası bulunan eski Genelkurmay Başkanlığı General-Amiral Şube Müdürü kurmay albay Cemil Turhan, FETÖ terör örgütünün askeri kanadının üst düzey isimlerindendi.

15 Temmuz gecesi tüm askeri birliklere gönderilen korsan bildiride de ismini ve imzasını gizlemeyecek kadar darbenin başarılı olacağına inanan Turhan, darbe hazırlıkları kapsamında 14 Temmuz günü yanında çalışan personele, diğer birliklere toplu mesajların nasıl gönderildiği konusunda bilgi edinmeleri ve mesaj gönderilen odanın anahtarından kopya yaptırmaları emirlerini verdi.

FETÖ tarafından darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahının işgali için görevlendirilen Turhan'a, darbe bildirisini tüm birliklere gönderme talimatı da verildi. Turhan, darbe girişimi günü saat 13.00 sularında Mehmet Partigöç ve Mustafa Barış Avıalan ile görüşmeler yaptı, Genelkurmay Başkanlığında görevli Avıalan'ı karargahla üs arasındaki koordinasyonu sağlaması için Akıncı Üssü'ne gönderdi.

Eski mit müsteşarı Hakan Fidan


FETÖ'nün, 16 Temmuz saat 03.00'te yapılması planlanan darbe girişiminin Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'na MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın gelmesi ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın Kara Havacılık Komutanlığına gitmesinin örgüt mensubu askerlerce duyulmasının ardından öne çekildiği, Turhan tarafından TSK'deki FETÖ mensuplarına duyuruldu.

Darbe girişimi gecesi, karargahı işgal ve darbe karşıtı komutanları derdest etmekle görevlendirilen üç otobüs Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli, komuta katına Cemil Turhan nezaretinde girdi.

Turhan, darbeci ÖKK personeliyle saat 21.30 sıralarında muhabere merkezine girerek Mesaj ve Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) üzerinden yasa dışı darbe mesajlarını tüm askeri birliklere gönderdi.

Turhan, ardından Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in odasına yönelerek, Güler'in darbeci ÖKK personelince derdest edilip helikoptere götürülmesine yardım etti.

Darbe girişimi gecesi eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'yi "Darbe oldu" diyerek karargaha çağıran Turhan, kendisi gibi FETÖ'cüler tarafından karargahı kontrol altına almakla görevlendirilen eski tuğgeneral Mehmet Partigöç ile gece boyu irtibat halinde oldu.

Mehmet Partigöç


Turhan, Akıncı Üssü'ndeki Mustafa Barış Avıalan ile telefonla görüşerek oradaki darbecilerin emir ve talimatlarına göre hareket etti.

Darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması üzerine Turhan, karargahta yaşananların görüntülerini yok etmek için Genelkurmay Başkanlığı güvenlik kamera görüntülerinin tutulduğu bellekleri, tank paletlerinin altında parçalatmaya çalıştı. Ancak görüntülere yedekleme sistemi üzerinden ulaşıldı. Böylece karargahı işgal eden darbecilerin yaptıkları gün yüzüne çıktı.

Darbeden önceden haberi olmadığını iddia etti

Gözaltındaki ilk ifadesinde Turhan "O gece öldürülen darbeci binbaşı Mehmet Akkurt'un içerisinde sıkıyönetim direktifleri bulunan CD getirdiğini, komutanın içindeki mesajları çekmesi gerektiğini, bunun üzerine mesajları askeri birliklere gönderdiğini" iddia etti.

Ölen birini suçlayarak kurtulacağını zanneden Turhan, mahkemedeki savunmasında da yalanlarını sürdürdü. Turhan, "Darbeden, önceden haberi olmadığını ve kimseye darbeye yönelik emir vermediğini ve FETÖ ile bağı olmadığını" savundu.

Turhan'ın telefon kayıtları incelendiğinde "yarasalar" isimli yazışma grubuna İstanbul'daki boğaz köprüsünü kapatan darbeci askerlerin fotoğraflarını göndererek darbe seyri hakkında diğer FETÖ'cü askerlere bilgi verdiği belirlendi.

Turhan'ın evinden sözde darbe bildirisi çıktı

Turhan'ın iş yeri ve evinde ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesi sonucu TRT'de okutulan sözde darbe bildirisi bulundu. Söz konusu metnin defalarca değiştirildiği belirlendi.

"Sızıntı" dergisinde parmak izleri bulundu

FETÖ ile bağlantısı olmadığını öne süren Turhan'ın parmak izi, 19 Temmuz 2016’da Van'daki bir operasyonda ele geçirilen örgütün aylık yayın organı "Sızıntı" dergisinin üzerinde bulundu.

İki yıl süren yargılama sonunda Turhan, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Ne olmuştu?

FETÖ'nün ihanet girişiminin yönetildiği karargahların başında Genelkurmay Başkanlığı geliyordu. Darbe girişiminin beyin takımı sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinden eski korgeneral İlhan Talu, tümgeneral Mehmet Dişli, tuğgeneral Mehmet Partigöç, tuğamiral Sinan Sürer, albaylar Cemil Turhan, Doğan Öztürk, Orhan Yıkılkan, Osman Kardal ve Ramazan Gözel sabah saatlerine kadar ihanet girişimini karargahta yönetti.

  • İhanet girişimine karşı demokratik tepkisini göstermek için Genelkurmay Başkanlığı karargahı önünde toplanan vatandaşlardan 11'i şehit edildi.

Karargahta ise dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın koruma astsubayı Bülent Aydın, darbecilerce vuruldu. Aydın, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ilk şehidi olarak kayıtlara geçti.

Darbe girişiminin bastırılmasından sonra konsey üyelerinin de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında hazırlanan 2 bin 581 sayfalık iddianame, 3 Mart 2017'de, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Bütün eylemlerin sorumlusu olarak cezalandırılmak istendi

Sanıkların, "anayasal düzeni ihlal" suçunun yanı sıra karargahta şehit edilenlerin sayısı kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de Türkiye genelindeki bütün eylemlerin sorumlusu olarak cezalandırılması istendi.

İlk duruşması 22 Mayıs 2017'de Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davada, iddianameye karşı savunmalar alındıktan sonra 9 Mayıs 2018'de savcı esasa ilişkin mütalaasını sundu.

Savcı, eski orgeneral Akın Öztürk'ün de aralarında bulunduğu bazı sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri hakkında, 252 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.

Ardından sanık ve avukatları, mütalaaya karşı savunma yaptı.

Bu işlemin tamamlanmasıyla 28 Mayıs 2019'da sanıkların son sözlerini alan mahkeme heyeti, karar duruşması için 20 Haziran'a gün verdi.

2 bin 500 saat kayıt, 50 bin sayfa savunma

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde iki yıl süren yargılamada, Oğuz Dik mahkeme başkanı, Osman Pediz ve Sefa Taştan ise üye hakim olarak kürsüdeki yerini aldı. Bülent Karakuş ise duruşma savcısı olarak görev yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, darbecilerce alıkonulan komuta heyeti, olay gecesi yaralanan vatandaşların da aralarında bulunduğu 2 bin 386 kişi mağdur ve müşteki sıfatıyla dosyada yer aldı.

Yaklaşık bin klasörü bulan dava dosyası kapsamında, darbecilerce o gece şehit edilen polis, asker ve sivil 251 kişi de maktul olarak kayda geçti.

Karar duruşmasına kadar 236 celse görülen davada, sanık ve avukatlarının iddianame, esasa ilişkin mütalaa ve gelen evraka karşı savunmaları, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alındı.

Yaklaşık 2 bin 500 saati bulan kayıtlar, 7 katip tarafından deşifre edildi. Sanık ve avukatlarının beyanları 50 bin sayfa tuttu. Ayrıca yargılama boyunca 235 kişi de tanık olarak dinlendi.

Söz konusu sanıklar arasında yer alan sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri şu isimlerden oluşuyor:

"Eski Hava Kuvvetleri Komutanı orgeneral Akın Öztürk, eski korgeneral İlhan Talu, eski tümgeneraller Osman Ünlü, Kubilay Selçuk, Mehmet Dişli, eski tuğgeneraller Ahmet Bircan Kırker, Ali Kalyoncu, Ali Osman Gürcan, Erhan Caha, Gökhan Şahin Sönmezateş, Hakan Evrim, Mehmet Partigöç, Murat Aygün, Özkan Aydoğdu, Ünsal Coşkun, eski tuğamiraller Ömer Faruk Harmancık, Sinan Sürer, eski albaylar Ahmet Özçetin, Ali Yazıcı, Bilal Akyüz, Cemil Turhan, Doğan Öztürk, Fırat Alakuş, Mehmet Şahin, Muhsin Kutsi Barış, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Muzaffer Düzenli, Orhan Yıkılkan, Osman Kardal, Osman Kılıç, Ramazan Gözel, eski yarbaylar Ertuğrul Terzi, Halil Gül, Özcan Karacan, Savaş Kabaklı ve Turgay Sökmen."

15 Temmuz'u anlatan duygusal kısa film
Jurnal.ist