Gizemli ölümü ve mitlerin arasında John F. Kennedy

29 Mayıs 1917’de İrlandalı Katolik bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Kennedy çiftinin dokuz çocuğu vardı.

Babasının sürekli teşviklerine rağmen John futbol oynamayı dersleriyle ilgilenmeye tercih ediyordu.

Çok az gayret sarf etmesine rağmen keskin zekâsı işlerini kolaylaştırıyordu. Harvard’daki son yılında yazdığı tezi 1940’ta kitap olarak basıldı be 80.000’den fazla sattı.

Sürekli ciddi sağlık problemleri yaşadı hatta orduya başvurduğunda fiziksel muayeneyi geçemedi ancak babasının arkadaşlarının araya girmesiyle kabul edildi.

Donanmada PT-109 botunda görevdeyken Japonların saldırısına uğradılar Kennedy sırtından ciddi bir yara almışken bir denizciyi kurtardı ve sağ kalan diğer askerleri sahile yönlendirerek hayatta kalmalarını sağladı.

Yüksek cesaret madalyası ve gazilik nişanı aldı.

Kardeşi Joseph Kennedy Jr.’ın en büyük hayali bir gün ABD başkanı olmaktı fakat o kadar şanslı değildi. Joseph savaşta hayatını kaybettikten sonra JFK Hearst gazetesindeki işini bırakmaya ve kardeşinin ayak izlerini takip etmeye karar verdi.

Küçük kardeşi Robert’i seçim kampanyasının başına getirdi ve önce ABD Temsilciler Meclisine sonrasında Kongreye ve Senatoya girmeyi başardı.

Kennedy ne kongre üyesiyken ne de başkanlık döneminde maaşını hiçbir zaman almayı kabul etmedi.

Jacqueline Bouvier, JFK’İle tanıştığı esnada Washington Times-Herald gazetesi için çalışıyordu.

Söylenene göre JFK bir akşam yemeğinde kuşkonmazın üzerine eğildi ve Jacqueline’ne çıkma teklif etti. Çok geçmeden Rhode Island’da evlendiler.

Evliliklerinin ilk dönemlerinde Jacqueline, geçirdiği bir ameliyatı atlatmaya çalışan eşini kitap yazması için cesaretlendirdi. Kennedy kaleme aldığı “Profiles in Courage” kitabıyla 1957’de Pulitzer ödülüne layık görüldü.

Gelecek birkaç sene Kennedy için çok yoğun geçecekti. Çocukları Caroline ve John Jr. 1960’ın ocak ayında dünyaya geldi ardından ABD başkanlığı için aday olacağını açıkladı.

Katıldığı tartışma programlarında Amerikan halkının sevgisini kazandı. Rakibi Nixon’ı yendikten sonra Amerika’nın en genç ikinci başkanı, ilk Katolik ABD başkanı ve 20. yüzyılda doğan ilk başkan oldu.

Kısa başkanlık süresince ABD siyasetinde kalıcı bir etki bırakmayı başardı. Küba füze krizinde dünyayı nükleer savaşından eşiğinden döndürdü, Soğuk Savaş gerginliğini azalttı, ırkçılığı bitireceğine inandığı İnsan Hakları yasa tasarısını yürürlüğe koydu ve Barış Gönüllüleri hareketini başlattı.

Kennedy ailesi birden ulusal bir değer oldu. Babasının Oval ofisteki masasının altına saklanan John Jr.’ın bir fotoğrafı.

Caroline ve midillisi Macaroni ABD başkanı ile gezmedeler…

22 Kasım 1963’te Dallas’ta bir geçit töreni esnasında boynundan ve başından vurulan ABD başkanı yakındaki bir hastaneye kaldırıldı. Çok geçmeden öldüğü duyuruldu.

Peki neden üzerinden yıllar geçmesine rağmen Kennedy yılları unutulmuyor?

Tarihçiler Kennedy yaşasaydı Amerika’nın çok farklı bir yer olacağına o kadar ikna olmuşlardı ki bu fikirler Amerikan toplumunu hala etkileyebiliyor.

Yakışıklı genç başkanın romantik hatırası “tutulmayan sözün” özlemi Amerikalıları yıllarca büyüledi.

Ek olarak suikast hakkındaki bilgi kirliliği, CIA’in olayı örtbas ettiği, mafyanın işin içinde olduğu ve suikastı Sovyetlerin gerçekleştirdiği gibi komplo teorilerini alevlendiriyor. Çok sayıda belge yayınlanmış olsa da güvenlik gerekçeleriyle hala yayınlanmayan birçok belge bulunuyor.