"Hiç aşık oldun mu?” sorusu ile Türkiye'nin ağabeyi olmuş fikir sakası Fethi Gemuhluoğlu

BÜŞRA ŞERBETÇİ
Abone Ol

Birini tanımaya geç kaldığınızı düşündünüz mü hiç? Veya onunla tanışmak için “Keşke daha önce yaşasaydım” dediğiniz oldu mu? Peki kim size “Cebinizde kalan son parayla simit alıp da karnınızı doyurmayın, gidin onunla bir film yahut bir tiyatro seyredin!” diye sorar. Fethi Gemuhluoğlu tam da bu soruların cevabı olacak bir ağabey veya başka bir deyişle Türkiye'nin Muhtarı.

Evet "Muhtar" dediler ona çünkü sorumlu hissediyordu kendini ve bu ruh ile kucak açıyordu kainata. Çünkü onun deyimiyle "İnsan fikre dost olunca, tarihe, coğrafyaya, ormana da dost olur, ağaca da dost olur." Belki de bu yüzden "Fikir Sakası" dedi Necip Fazıl ona.

55 yıllık bir ömür aşk temelli yaşanınca, insanının düştüğü yerden kalması, günahı bile aşkla işlemesiyle mümkün oluyormuş. Medeniyeti yeniden inşa etme arzusuyla gençlere bir rehber olan ömründe, baş tacı yaptığı 'dostluk' için dahi bir disiplini vardı, "Her şeye dost olalım, politikaya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, hırs-ı mal ve hırs-ı caha dost olmayalım. Her şeye dost olalım, paraya dost olmayalım."

Yanına gelen gençlere hemen şu soruyu yöneltirdi Gemuhluoğlu "Hiç aşık oldun mu?" ve ardından bir başka soru "Hiç namaz kıldın mı?". Gençler aşk sorusunu utanarak pas geçse de namaz sorusunda "Elbette beş vakit kılıyoruz" diye söyleyiverirmiş. Söz ile sema yapan insan mühendisi tekrar edermiş soruyu "Peki ama, hiç namaz kıldınız mı?"...

Ön adı "İrfan" olan Gemuhluoğlu, tüm kuşakları yakında tanıyarak onların zihin dünyalarında fetihler yapacak fikirler yürütmüş ve adeta isminin anlamlarını hayata geçirmiştir. Günümüze ulaşan ünlü yazarların çoğunda emeği olan Gemuhluoğlu, şimdilerde pek bilinmediği gibi kendi zamanında da pek tanınmazdı. Tabiri caizse bu arkada kalmayı bizatihi yazarın kendisinin istediğini, tüm hayatı boyunca gösterdiği tevazu ve yüksek gönüllülükten kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz.

Hatta yine Necip Fazıl şöyle ifade eder: “O, harp meydanında görünmeyen, fakat ateş hattındakilere sakalık yapan, nakliye ve levazım kollarına yön veren, hususi çevrelerde mayası halis bir gençlik yoğuran, gönlü tasavvuf kokusuyla ıtırlı ve dili en murassa Osmanlıca zarbı içinde İslâmi zevk mazrufuyla nakışlı, son turfanda bir tipti."

Hülasa: Eksik ve nakıs kalan bu anlatımla, bugün vefatının 39. yılını idrak ettiğimiz yazar, şair, aktivist ve fikir adamı Fethi Gemuhluoğlu'nu, tıpkı onun gibi önce selam sonra kelam diyerek selamlıyoruz...
“Evveli, ahiri, zahiri, batını, selamlarım. el-Evvelü Allah, el-Âhiru Allah, ez-Zâhiru Allah, el-Bâtınü Allah. Sahib'i selamlarım. Sahib-i Hakiki'yi selamlarım. Sağımı, solumu, önümü, ardımı selâmlarım. Levlâke sırrının mazharını selamlarım. Validesini, Hatice Validemi, Fâtıma Validemi selamlarım. Cihâr Yâr-ı Güzin'i selâmlarım. Erkân-ı Erbaa'yı: Selman'ı, Mikdat'ı, Ammar'ı, Ebu Zerr'i selâmlarım. İmameyn-i Muhteremeyn-i selamlarım. Taife-i ecinniyi selamlarım, mü'minlerini ve müslimlerini. Ve sizi selamlarım."







0. Dostluğun ilk harfi: Fethi Gemuhluoğlu
0. Fethi Gemuhluoğlu - Selamlama
0. Fethi Gemuhluoğlu hakkında söylenenler
tr.wikipedia.org
"Fikir ve çile birliği kökünde yekpâreleştiğimiz büyük ve sevgili dostum Fethi Gemuhluoğlu" (Necip Fazıl Kısakürek)

"İnsanın elinden tutuyor, adetâ çağa çıkartarak yürüyüşe alıştırıyordu. İnsan; arttığını, çoğaldığını duyumsuyordu O'nun yanında…" (Nuri Pakdil)

"Tek başına adetâ bir okuldu." (Cahit Zarifoğlu)

"Bize kendi kuşağı içinde en sağlam çizgiyi aktarabilenlerden biriydi." (İsmet Özel)

"Görünen hizmetlerin değil, görünmeyen himmetlerin adamı idi." (Ahmet Kabaklı)

"Fethi Gemuhluoğlu; aynı çağrılar içindeyiz." (Özdemir Asaf)

"Kelamın en zarifini, edebin en kâmilini, siyasetin en ferasetlisini, edebiyatın en muhtevalısının onun aziz varlığında erimiş bulurduk. O, bir uygarlığın temsilcisiydi." (Akif İnan)

"Sürgünde kurulmuş bir Osmanlı divânı gibiydi." (Nabi Avcı)

"Sözle semâ yapıyordu." (Hilmi Yavuz )

"Onun sohbetlerinde, hem fikirlerle donanır, hem ermiş bir adam halini yaşar, hem dava bilincinizin keskinleştiğini hissederdiniz." (Rasim Özdenören)

"O, insan mühendisi idi." (Ergun Göze)

"Bir nesle ağabey olan Fethi Gemuhluoğlu, en bunalımlı anlarda yanı başımızda." (Erdem Bayazıt)

"Onun kitabında sağ-sol, inkılâp-irtica diye kavramlar yoktu. O, bu kutuplaşmanın üzerinde insanlara bakmasını bilirdi." (Cahit Tanyol)

"Fethi ağabeyin iki hasleti: vefâ ve bağlılık… Şuur ve iman…" (Mustafa Miyasoğlu)