İsrail’de devlet içi savaşta yeni perde: Filistinli esire işkence skandalı ve gizemli başsavcı vakası
İsrail’de ordunun derinliklerinde yaşanan çatlaklar, Filistinli bir esire uygulanan insanlık dışı muamele görüntüleri ve bu skandalı sızdıran Askeri Başsavcı Yifat Tomer-Yerushalmi'nin gizemli istifasıyla yeni bir boyut kazandı.
Skandala konu olan görüntüler, Ağustos 2024 tarihini taşıyor. Görüntülerde, İsrail’in özel birliği olan “Force 100” üyelerinden beş askerin, kelepçeli ve savunmasız bir Filistinli mahkumu aralarına alıp darp ve istismar ettiği netleşti.
OSINT TÜRK kaynakları ile, İsrail devletinin içindeki bu çalkantılı olayın detaylarını araştırdık.
Ne olmuştu?
Ağustos 2024 tarihinde, İsrail'deki bir hapishanede tutuklu Filistinli bir kişinin askerler tarafından kötü muameleye maruz kaldığı sızdırılmıştı.
Olayın kamuoyuna yansımasının ardından, toplam dokuz asker gözaltına alındı; ancak dördü kısa süre içinde serbest bırakıldı.
Görüntüleri ilk kez yayımlayan isim ise, Kanal 12’nin hukuk muhabiri Guy Peleg oldu. Peleg'in mahkeme önündeki açıklamaları, skandalın resmi kanallardan sızdığını gösteriyordu.Başsavcı itiraf etti
Olayın soruşturulmasında başlangıçta görev alan isim, Askeri Başsavcı Yifat Tomer-Yerushalmi'ydi.
Ancak Yerushalmi, olaydan bir yıl sonra, 31 Ekim'de istifa ederek herkesi şaşırttı. İstifa mektubunda, Filistinli mahkuma uygulanan kötü muamele görüntülerini kendisinin sızdırdığını itiraf etti.
İtirafın ardından yaşananlar ise adeta bir gizem filmini aratmıyor.
Savcıya ne oldu?
2 Kasım’da, hakkında kayıp başvurusu yapıldı.
Yerushalmi, birkaç saat sonra aracını HaTsuk Sahili civarında terk etti. Üzerine branda gerilen araç, başsavcıya ait.
Gözaltına alındığında üzerinde cep telefonu bulunmayan Yerushalmi, cihazı denize fırlattığını söyledi.
OSINT (Açık Kaynak İstihbaratı) yöntemleriyle, denize atılan telefonun bulunduğu yerin tam konumu tespit edildi. Telefonun içindeki veriler kurtarılabilirse, skandala ilişkin yeni ve çarpıcı bilgiler ortaya çıkabilir.
Hakkında 10 günlük ev hapsi cezası verilen Yerushalmi'nin serbest bırakıldığı anlara ait rahat giyimli görseller paylaşıldı.
Ancak bu sürecin hemen ardından, 9 Kasım Pazar günü, aşırı dozda uyku ilacı alarak hastaneye kaldırıldı. Bazı kaynaklar olayın intihar girişimi olduğunu iddia ederken, bazıları ise durumunun ağır olmadığını belirtiyor.
5 Aralık 2025 itibarı ile hastaneden taburcu edildiği bilgisi paylaşıldı.
Gazze'deki Kuveyt Sahra Hastanesinden bir kaynaktan edinilen bilgiye göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun saldırı tehdidinden kısa bir süre sonra, İsrail ordusu Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde Filistinlilerin çadırını bombaladı.
İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının Mevasi bölgesindeki Necat Mülteci Kampı'nda yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını hedef aldığı saldırıda 2'si çocuk 5 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.
İsrail saldırısı nedeniyle kamptaki diğer çadırlarda da yangın çıktı.
Netanyahu, İsrail işgali altındaki Refah kentinde mahsur kalan ve Tel Aviv'in ateşkes anlaşmasına rağmen geçişlerine izin vermediği Filistinliler ile İsrail ordusu arasında yaşanan çatışma sonrası saldırı tehdidinde bulunmuştu.
Gazze'de 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının çatışmaları durdurması beklenirken, İsrail, anlaşmayı her gün ihlal ediyor. Saldırılar sonucu yüzlerce Filistinli öldü ve yaralandı.