Macaristan veliahtını vuran suikastçinin akıbeti ne oldu?

EYYUP TEL
Abone Ol

40 ülkenin 4 yıl boyunca birbiri ile savaştığı 17 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği 1. Dünya savaşının fitilini ateşleyen olay Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Fransuva Ferdinand'a yapılan suikast olmuştu. Peki suikasti düzenleyen Sırp Gavrilo Princip’in akıbeti ne oldu?

1. Dünya savaşının başlamadan önce dünyada gerilimi tırmandıran pek çok olay yaşanıyordu. Ancak bir olayın etkisi diğerlerine göre çok daha korkunç olacak, milyonlarca insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olacaktı.

28 Haziran 1914 yılında 19 yaşındaki genç bir Sırp olan Gavrilo Princip’in, Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Fransuva Ferdinand’a ve karısına karşı gerçekleştirdiği suikast Birinci Dünya Savaşı’nın fitilini ateşledi. Bu ateş 4 yıl boyunca pek çok insanın hayatına mal olacaktı.

0. 1. Gavrilo Princip kimdir?

Birinci Dünya Savaşı’nın fitilini ateşleyen adam olarak tanınan Gavrilo Princip, postacı bir babanın yaşayan 3 çocuğundan biridir. 

Yoksul bir ailenin çocuğu olan Princip, maddi imkânların kısıtlı olmasına rağmen ilköğrenimini Tuzla’da tamamlamasının ardından Bosnasaray’a mektebe giderek burada devrimci fikirler edindi. Ancak ilerleyen dönemlerde ateşli bir Sırp milliyetçisi olan Princip, Sırp ordusuna katılma arzusunda bulundu fakat fiziki yetersizlikten dolayı kabul edilmedi.

Sırp milliyetçiliğini etkilemeyen bu olayın ardından siyasi davasına devam eden Gavrilo Princip, Sırbistan’da katıldığı “Kara El” gizli örgütü ile Güney Slavlarını birleştirmek ve Slav devletlerinin birliği ile “Büyük Sırbistan” için faaliyetlerde bulundu. 

Bu suikast neticesinde Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Gavrilo Princip, suikast sonrası silahıyla öldürmek istese de başarılı olamadı.

Gerçekleştirdiği suikast eyleminden dört yıl sonra tüberküloz hastalığından dolayı yaşamını yitirdi

0. 2. Suikastin nedeni?

Dünya ve insanlık açısından kötü sonuçlar doğuran küresel bir vakanın fitili ateşleyen suikastın gerçekleşmesinin bir nedeni olmalıydı.

Ancak olayın büyüklüğünden dolayı bu sebepler şehir efsanelerine dönmüştü ve çeşitli söylentiler kulaktan kulağa yayılıyordu. 

Suikast faili Princip, yargılandığında; “güya ma’ruz-ı tecavüz ve tazyik olan Sırp milletinin intikamını almak için ricalden birini revolverle öldürmek niyetinde bulunduğunu” belirtir.

  • Ancak tek ve asıl sebep bu değildir. 

Özellikle dönemin gazetelerinde suikastın sebepleri ciddi bir propaganda eşliğinde ele alındı. 

Bosna ve Hersek’in ilhakı, 

Sırp milliyetçiliği ve Güney Sırpları’nın Sırbistan’la birleşme hayali,

Arşidükün Trializm politikası, 

Kara El örgütünün faaliyetleri, 

Sırbistan matbuatının Sırp miliyetçiliği propagandası 

sebepler arasında gösterilmektedir.

0. 3. Suikast günü neler yaşandı?

28 Haziran 1914 sabahı, güneşli bir gün, temiz bir hava… 

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun varisi Arşidük Fransuva Ferdinand ve refikası resmi ziyaretleri gerçekleştirmek için yola koyuldu. Arşidük ve eşini selamlamak isteyen halk yolun iki tarafında kitleler halinde toplanarak onları selamlama gayretindeydi. 

Ancak bu yoğun ve ilgili kalabalığın içinde suikast planı yapan milliyetçi Sırplar da bulunuyordu.

Yedi araçlık konvoy Appel İskelesi boyunca harekete başladı. Konvoy ağır ağır ilerlerken pusuya yatan ilk suikastçi Mehmed Mehmedbasic hedefin gerisinde kaldı ve kendine biçilen görevi yerine getiremedi. 

Konvoy hareket halinde ilerlemeye devam ediyordu. Plana dahil olan ilk üç suikastçi ne kadar kendilerini şartlandırsa da suikastı gerçekleştirecek cesareti kendilerinde bulamamışlardı. 

Konvoy Cumurja Köprüsü’ne yaklaştığında ise diğer bir suikastçı Nedjelko Cabrinoviç sahneye çıktı ve araca bombalı saldırı düzenledi.

Ancak Ardişük ufak bir kol hareketiyle bombayı uzaklaştırdı ve hızlıca araçlarla o bölgeden uzaklaştırıldı. Arşidük Ferdinand, olay sonrası belediye binasına gelerek burada “demek sizin memleketinizde insanı bombalarla karşılarlar” diyerek olayı hafife aldı. 

Belediye binasında ziyaret programını değiştirerek yaverini hastanede ziyarete karar verdi. 

Ancak bu gerçekten iyi bir karar değildi. 

Eşi ile birlikte hastaneye giderken Latin Köprüsü’nde yolun sağ tarafında tarihi savaşın fitilini ateşleyen Gavrilo Princip bekliyordu. 

Hedefine avını bekleyen yırtıcı gibi odaklanan Princip, uygun açıyı bulur bulmaz yaklaşık üç metre mesafeden silahını ateşledi. 

Silahtan çıkan ilk mermi Düşesi karnından vurdu, ikincisi ise Arşidük’ün şah damarını kesti. 

Bu kanlı girişim sonucunda 50 yaşında olan Avusturya-Macaristan tahtının varisi Arşidük Fransuva Ferdinand ve 46 yaşındaki refikası Düşes Hohenberg öldü.

0. 4. Suikastçiler nasıl yargılandı?

Arşidük Fransuva Ferdinand ve Düşes Hohenberg’in ölümüyle sonuçlanan suikast girişiminin zanlıları kısa süre içerisinde yargılanmaya başladı. 

Yakalanan bombacı, katil zanlısı ve arkadaşlarının Sırp olması ise hadiselerin seyrini farklı bir boyuta taşıyarak daha da politikleştirdi. 

Mahkeme süreci, Avusturya-Macaristan Hükümeti’nin tavrı ve diğer devletlerin de işin içine dâhil olması sorunu çözülmekten öte iyice çözümsüz bir hale getirdi. 

Yargılaması süren Sırp suikastçı Princip mahkemesindeki ifadesinde şu sözlere yer verdi: “Veliahdı vatanın en büyük düşmanı olarak biliyorum. Çünkü bütün Güney Slavlarının birleşmesine mani olmak istiyordu.” 

Yapılan soruşturmanın ardından suikastın “Kara El” örgütü tarafından Belgrad’da planlandığı ve silahların Karaguyevaç Sırp Silah Fabrikası’ndan geldiği belirlendi. 

Suikast girişiminde bulunan üç zanlı Gavrilo Princip (19 yaşında), Nedjeljko Cabrinovic (19 yaşında), ve Trifko Grabez (19 yaşında) idamla yargılansalar da reşit sayılmadıklarından idam cezasından kurtuldular ve 20’şer yıl hapisle cezalandırıldılar. 

Ancak cezaevi koşulları onların çok fazla yaşamasına müsaade etmedi. 

Bombayı atan Nedjeljko Cabrinovic 1916 yılında, Trifko Grabez 1918 yılında, suikastı gerçekleştiren Gavrilo Princip ise zindanda 28 Nisan 1918’de tüberküloz hastalığından öldü.

Geriye ise miras olarak dönüşü olmayan ağır savaş izleri kaldı.

0. 5. Savaş nasıl başladı?

Tabi ki savaş sadece 19 yaşındaki bir gencin gerçekleştirdiği suikast yüzünden çıkmadı. 

Dünya’nın, özellikle de Avrupa’nın savaşa tutuşması için bir nedene ihtiyacı vardı. 

Bu nedeni de Princip gerçekleştirdiği suikastle var etti ve savaşın fitilini ateşledi.

Gerçekleşen suikast, İttifak ve İtilaf devletleri tarafından eski hesapların halli için bir fırsat olarak görüldü. 

Savaşa giden basamaklarda adımlar çoktan atılmaya başlanmıştı.

Avusturya’nın 28 Temmuz’da Sırbistan’a ilan-ı harbinin ertesi günü Rusya, genel seferberlik ilan etti. 

Rusya’nın bu seferberlik ilanı Almanya’yı da harekete geçirdi, 1 Ağustos’ta Rusya’ya; 3 Ağustos’ta ise Fransa’ya savaş ilân etti. 

İngiltere’nin 5 Ağustos’taki Almanya’ya savaş ilânı ile birlikte İtilaf ve İttifak devletleri arasında sonuçları tüm yüz yıl boyunca görülecek, tarihinin en büyük ve yıkıcı ilk savaşı başladı.