Ülkeyi sarsan cinayet yeniden gündemde: Zehirli mantarlı yemekle akrabalarını öldürmüştü... İtiraz başvurusunda bulundu
Zehirli mantarlı yemekle üç akrabasını öldürmekten suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Avustralyalı Erin Patterson, mahkûmiyetine itiraz etti. Savunma ekibi, yargılamada hukuki hata yapıldığını öne sürerken, savcılık da verilen cezanın “yetersiz” olduğunu savundu.
51 yaşındaki Patterson, 2023 yılında Victoria eyaletindeki evinde düzenlediği bir öğle yemeğinde, ölümcül mantar içeren biftek Wellington yemeğiyle üç akrabasını öldürmekten suçlu bulunmuştu.
Üç akrabasını öldürmekten ve birini öldürmeye teşebbüsten ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Avustralyalı Erin Patterson, mahkûmiyetine resmen itiraz başvurusunda bulundu.
Avustralya yasalarına göre temyiz başvurusu otomatik bir hak değil; Patterson’ın avukatları, yargılamada hukuki bir hata olabileceğine mahkemeyi ikna etmek zorundaydı. Mahkeme, avukatlara itiraz hakkı tanıdıktan sonra başvuru resmen pazartesi günü yapıldı. İtirazın gerekçeleri ise henüz açıklanmadı.
“Kasıt yoktu, korkunç bir kazaydı” savunması
11 hafta süren dava boyunca suçlamaları reddeden Patterson, zehirli mantarları bilerek yemeğe koymadığını ve olayın “korkunç bir kaza” olduğunu savunmuştu.
Ancak jüri, yedi gün süren değerlendirmelerin ardından oybirliğiyle “suçlu” kararı verdi.
Yemeği yedikten sonra Patterson’ın kayınvalidesi Don ve Gail Patterson ile Gail’in kız kardeşi Heather Wilkinson hayatını kaybetmiş, Heather’ın eşi Ian Wilkinson ise komadan çıkarak hayatta kalmıştı. Ancak hâlâ zehirlenmeye bağlı ciddi sağlık sorunları yaşıyor.
Avustralya’da bir kadına verilen en ağır cezalardan biri
Patterson, Avustralya’da bir kadın sanığa verilen en ağır cezalardan biriyle cezalandırıldı: ömür boyu hapis ve 33 yıl boyunca şartlı tahliye olmaksızın cezaevinde kalacak. Bu da Patterson’ın ancak 80’li yaşlarında tahliye başvurusu yapabileceği anlamına geliyor.
Savunma ekibi, jürinin kararını temyiz etme şansı elde etmiş durumda. Normalde 6 Ekim’de dolan 28 günlük temyiz süresi, yeni bir usul kuralı sayesinde uzatıldı ve avukatlara ek süre tanındı.
Bu arada, savcılık da karara “açıkça yetersiz ceza” gerekçesiyle itiraz etti.
“Zehirli mantar vakası” ülkeyi sarsmıştı
Dava sürecinde küçük bir kasaba olan Morwell’deki mahkeme salonu, yoğun medya ilgisiyle kuşatılmıştı. Dokuz hafta süren duruşmalarda jüriye, Patterson’ın ölümcül “death cap” (ölüm şapkası) mantarlarını topladığı ve kurbanlarını “kanserim” yalanıyla öğle yemeğine davet ettiği öne sürüldü.
Ayrıca, suçlamalardan kurtulmak için delilleri yok ettiği ve polise yalan söylediği iddia edildi.
Patterson’ın ayrı yaşadığı eşi Simon Patterson da yemeğe davet edilmiş, ancak son anda katılmaktan vazgeçmişti. Simon Patterson’ın daha önce eşinin yaptığı birkaç yemekten sonra komaya girdiği, bağırsağının bir kısmının alındığı ve iki kez ailesinin “veda etmeye çağrıldığı” ortaya çıkmıştı.
Yüksek güvenlikli hapishanede tecritte tutuluyor
Erin Patterson şu anda Melbourne’daki Dame Phyllis Frost adlı kadınlar için yüksek güvenlikli cezaevinde tutuluyor. Mahkeme kayıtlarına göre günde 22 saat hücresinde tek başına kalıyor ve “tehlikeli mahkûm” statüsü nedeniyle diğer tutuklularla temas kurmasına izin verilmiyor.
Yargıç Christopher Beale, Patterson’ın “ülke çapında tanınan bir mahkûm” haline geldiğini belirterek, bu durumun onu “uzun yıllar boyunca diğer mahkûmlar için hedef haline getirebileceğini” söyledi.