Güvenli Bölge'de gündem ABD - Türkiye ilişkileri

Mete Yarar ve İsmail Halis'in sunumuyla ekrana gelen Güvenli Bölge 40. bölümüyle yeni stüdyosunda başladı. Mete Yarar ve İsmail Halis programa bugün son yolculuğuna uğurlanan Abdullah Tivnikli’yi anarak başladı.

'Türkiye gerçekten çok kıymeli bir iş adamını kaybetti'

İsmail Halis programa Abdullah Tivnikli'yi anarak başladı. Türkiye'nin çok önemli bir iş adamını kaybettiğini söyleyerek herkesten Tivnikli için dua etmesini istedi. Mete Yarar'ın uzun yıllardır tanıdığı Tivnikli hakkında anlattığı hatıraları izleyenleri duygulandırdı.

Mete Yarar Abdullah Tivnikli için 'O benim ağabeyimdi ancak çok haksızlığa uğradı' dedi.

Mete Yarar Tivnikli'nin vatan konusunda çok duyarlı olduğu söyleyerek Bosna'da yaşadıkları bir hatırasını izleyiciler ile paylaştı.

• 'Bosna Hersek Savaşı, 1990'lı yıllar hepiniz bilirsiniz o dönemde kendisi de genç bir iş adamı ve aynı zamanda Türkiye'nin en önemli Bankası'nın da yönetim kurulunda yönetim kurulu başkanlığını yapıyor. Savaş başladığı dönemde her şey bırakıyor ve Bosna'ya gidiyor.
• Bosna Hersek'te Müslümanların hayatta kalabilmesi için yardım organizasyonu içinde yer alıyor. Ben bu nasıl bir duygudur demiştim. Yani koca bir bankanın yönetim kurulu başkanısınız. Gençsiniz idealleriniz var. Nasıl oldu her şeyden vazgeçtin diye sormuştum. O da benim vazgeçmem gereken bir süreç demişti bana yani 'ben onlar orada katledilirken burada bu makamda oturamam bu makam bana haramdır' demişti. Bu kelime çok doğru gelmişti bana. Eğer Bosna'daki Müslümanların başına bir şey gelse bir müddet sonra burada da gelecekti, bizim başımıza da gelecekti. 'Biz Müslüman isek eğer bu mezalime dur demek için oraya gitmek zorundayız' demek istemişti.

ABD'nin terör örgütü liderlerinin başına ödül koymasının amacı ne?

İsmail Halis, ABD 3 teröristin başına ödül koyması konusunda Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın 'YPG'yi PYD'yi PKK'dan ayrı tutuyoruz diyorlar. Bununla kandıramazlar." İfadelerini hatırlattı.

Mete Yarar, konuya ilişkin şunları kaydetti:

• “Aylar öncesinde bir soru sormuştum neden Türkiye'ye işte bütün örgüt liderleri etkisiz hale getirmiyor? Arkadaşlar ben de o zaman şunu söylemişim demiştim ki bazen yakalamamak daha büyük avantaj örgüden birini yakalarsın, yakaladığın kişi öyle basit öyle korkak bir adamdır ki. O adam yakalandıktan sonra alttan gelecek olan daha tehlikeli olabilir. Bu tür önemli kararları İstihbarat Örgütü analiz eder. Yani hedef analizindeki kişinin pozisyonunu devlet aygıtları belirler. Bir seneden beri özellikle üç ismin Amerika tarafından tasfiye edileceği ile ilgili uluslararası metinlerden çok fazla değerlendirme okudum. Murat Karayılan Cemil Bayık Duran Kalkan üçünün ismi çok zikredildi. Bu değerlendirmelerde bu üç ismin 15 Temmuz sonrasında PKK'yı hezimete uğrattıkları görüşünde birleşiyorlar ve bu isimlerin yerine taze kanların gelmesi düşüncesinin olduğunu söylüyorlar. Bu bağlamda Türkiye acaba bu üç teröristi yakalamaya çok yakın olduğu için mi ABD bu kişilerin tasfiyesinin tam içinde yer almak istiyor sorusu akıllara geliyor. Biliyorsun daha önce bunun işareti verildi. Bir süredir her hafta adeta aranan kişilerin listelerinde de güncelleme yapılıyor. Daha bugün kırmızı bültenle aranan terörist etkisiz hale getirildi. Benim gördüğüm tablo böyle bir tablo. Türkiye PKK'yı zaten kendi gücüyle tasfiye ediyor hem de yardım beklemeksizin kendi milli imkanlarıyla tasfiye ediyor"

Şemdinli'den sonra ne değişti?

İsmail Halis, Mete Yarar'a Şemdinli'ye gittiğinizde gördüğünüz manzara ile sonrası arasında nasıl bir değişim görüyorsunuz terörle mücadelede sorusunu sordu?

Mete Yarar, o dönemde o bölgeye giden ilk gazeteci ekiplerden biri olduklarını belirterek, o günlerden şimdiye çok şeyin değiştiği söyledi.

• 'Üstüne basa basa söylediğim bir kelime var. Bu ülke kendi içerisinde birliği, birlik beraberlik içerisinde olduğu müddetçe kimse bize zarar veremez. Zarar vermek isteyen herkese de çok kötü ders verdi yani tabiri caizse Osmanlı Tokatı çarptı hepsine. Çünkü Türkiye eski Türkiye değil bir çok olay bunu bize gösteriyor.'

ABD neden Türkiye ile yakınlaşmaya çalışıyor? sorusuna Mete Yarar, özetle şöyle yanıt verdi:

"Ben arkadaşa sorayım bu coğrafyada güvenilir bir müttefik arasanız ve birçok olay yapıp diz çöktürememişseniz ne yaparsınız? Türkiye bir işe girdiğinde kimseyi yarı yolda bırakmaz. DAEŞ’le mücadele ediyorum diyorsa DAEŞ’le mücadele eder. Başka bir ajandası yoktur, arkadan da dolanmaz. O yüzden söylüyorum Türkiye müttefiklik anlamında en doğru müttefik. Geçmişte de denediler Trum da denedi duvara çok yıkmaya çalıştılar ama duvarın yıkılmayacağını anladılar. Bu sefer de ne yapmaya çalıştılar, yıkamıyorsak beraber çalışmanın yöntemini bulalım. Gücünü sahada ispatlarsın,bedeli ne olursa olsun söylediğini yapacaksın Türkiye, bedeli ne olursa olsun söylediğini yapıyor.”

İdlib meselesi

İdlip Harekatı benim en çekindiğim en çok risk barındıran operasyonlardan biriydi. Sahaya gelene kadar diplomatik süreçler bir tarafta diplomasi sürdürüyorsun bir tarafta istihbaratı sürdürüyorsun üçü de birbirinden çok ayrı bölgede askeriyenin dışında kalan birçok unsurlar ve gruplar da mevcut.

Güvenli Bölge'nin 40. bölümünü izlemek için: