Trump yönetimi Kaşıkçı raporunu geciktirebilir: Süre 8 Şubat’ta sona eriyor

HABER MASASI
Abone Ol

ABD'de Trump yönetiminin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kimin ya da kimlerin sorumlu olduğunu ve bu kişilere yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını 8 Şubat’a kadar Kongre’ye bildirmesi gerekiyor. Trump yönetimi ,zaman sınırlamasına uyamayabileceği sinyalini veriyor. Kaşıkçı cinayetine ilişkin son gelişmeleri derledik.

ABD’nin insan hakları ihlallerine karşı devreye soktuğu Magnitsky Yasası kapsamında Trump yönetiminin Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili kimin ya da kimlerin sorumlu olduğunu ve bu kişilere yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını Kongre’ye bildirmek için 120 gün süresi vardı. Bu süre 8 Şubat itibariyle sona eriyor.

Trump yönetimi rapor göndermeye sıcak bakmıyor

Kongre’deki danışmanlar öğleden sonra saatlerine kadar konuyla ilgili kendilerine bir rapor iletilmediğini kaydetti. Bazı danışmanlar raporu yasa kapsamındaki resmi sürenin sonu olan Cuma alamasalar da iyimser ihtimalle hafta başında beklediklerini kaydetti; ancak yönetim, Kongre’ye bir rapor gönderme ihtiyacı hissetmediğini kaydetti.

Yönetimden üst düzey bir yetkili yaptığı açıklamada ‘‘Başkan, Kongre komisyonlarının taleplerini uygun bulmadığında reddetme yetkisini saklı tutuyor’’ ifadesini kullandı.

The New York Times'tan dikkat çekici Cemal Kaşıkçı iddiası

ABD’nin saygın gazetelerinden The New York Times, Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı için Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın 2017'de söylediklerine ulaştığını yazdı.

Gazetenin haberinde, Veliaht Prens Muhammed'in Washington Post yazarı Suudi Arabistan vatandaşı Kaşıkçı için "Eğer muhalefet etmeyi kesip ülkeye dönmezse kurşunla peşine düşün" dediğini aktarıyor.

ABD'li istihbarat yetkililerine dayandırılan haberde, Prens Muhammed'in bu sözleri üst düzey bir yardımcısına söylediği de ifade ediliyor.

Gazetede, Veliaht Prens Muhammed'in ABD'li istihbarat birimlerinin dinlemesine takılan görüşmesi için 'Suudi Prens'in Kaşıkçı'nın öldürülmesini planladığının en detaylı kanıtı' yorumu yapılıyor

New York Times haberinde Prens Muhammed ve yardımcısı Turki Aldakhil arasındaki görüşmenin Eylül 2017'de gerçekleştiği belirtiliyor.

Gazete, "O dönemde Riyad yönetimi Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan hükümetini eleştiren açıklamaları karşısında giderek daha fazla rahatsız oluyordu. Kaşıkçı, söz konusu telefon görüşmesinin gerçekleştiği ay Washington Post'a yazmaya başlamıştı" diyor.

Haberde üst düzey Suudi yetkililerin Kaşıkçı'yı Suudi Arabistan'a döndürecek planlar üzerinde çalıştıkları yönünde ses kayıtları olduğu da belirtiliyor.

New York Times telefon görüşmesinin detaylarını şöyle aktarıyor:

  • "Prens Muhammed Kaşıkçı'nın ülkeye dönmeye ikna edilememesi durumunda zorla getirilmesini söylüyor. Veliaht Prens'in Eğer bu yöntemlerin hiçbirisi işe yaramazsa, 'Bu işi kurşunla çözün' dediği belirtiliyor."

Bu telefon görüşmesinden günler önce Prens Muhammed'in başka bir yardımcısı olan Suud el Kahtani'ye "Kaşıkçı'nın etkisi çok arttı" dediği belirtiliyor.

Kahtani'nin Prens Muhammed'e 'Kaşıkçı'ya karşı bir girişimde bulunmamız büyük uluslararası tepki çeker' uyarısında bulunduğu, Veliaht Prens'in ise "Suudi Arabistan kendi vatandaşları konusunda uluslararası tepkilere kulak asmaz" dediği aktarılıyor.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Jubeyr: Bunun izinli bir operasyon olmadığını biliyoruz

Washington'da ABD'li gazetecilere konuşan El Cubeyr, Kaşıkçı cinayetinde emri veren kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olmadığını söyledi.

El Cubeyr "Bunun izinli bir operasyon olmadığını biliyoruz. Bu operasyonun gerçekleştirilmesi için verilmiş bir emir yok" dedi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Jubeyr

Suudi Dışişleri Bakanı, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Veliaht Prens'in suçlanmasının kırmızı çizginin aşılması anlamına geldiğini söyledi.

El Cubeyr, sözlerine şöyle devam etti:

  • "Herhangi birisinin, ne yapmamız gerektiğini, yönetimimizin ne yapması gerektiğini dikte edebileceğini düşünmesi akıl almaz"

Çavuşoğlu'ndan BM'ye Kaşıkçı çağrısı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Birleşmiş Milletleri'in (BM) Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için soruşturma başlatması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

  • "BM'nin, konunun aydınlatılmasıyla ilgili komisyon kurması ya da BM soruşturması başlatması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde bazı ülkelerle birlikte bu başvuruyu yapacağız. Halen cevaplanmamış sorular var"

Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard 28 Ocak-3 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirdiği bir haftalık Türkiye ziyaretinde yaptığı incelemelerle ilgili önceki gün açıklamada bulunmuştu.

Callamard, Türkiye'de topladığı delillerin, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, "Suudi Arabistan devleti yetkililerince planlanıp işlenen, önceden tasarlanmış, hunharca bir cinayete kurban gittiğini" ortaya koyduğunu söylemişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard

Rapor Haziran'da BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunulacak

Cinayetten yaklaşık dört ay sonra başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanacak rapor, Haziran ayında BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunulması bekleniyor.

Callamard, ekibiyle birlikte Türkiye'de gerçekleştirdikleri incelemeler sırasında, cinayete ilişkin Türk istihbaratının elde ettiği ses kayıtlarını dinlediklerini belirtmişti. Raportör, bu kayıtları "kan dondurucu ve korkunç" olarak nitelemişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay ile bir araya gelmişti.

BM raportörü, ayrıca, Suudi yetkililerin, Kaşıkçı'nın "kendi konsolosluklarında öldüğünü kabul etmelerine" karşın cesedinin yerini hâlen açıklayamamalarının "mantıksız" olduğunu belirtmişti.

Callamard, Suudi Arabistan'da cinayetle bağlantılı olduğu iddia edilen 11 şüphelinin yargılandığı davanın adil bir şekilde ilerlediğine dair de ciddi endişeleri olduğunu ifade etmişti.

Kaşıkçı’nın cansız bedeni bulunamadı

İstanbul'da öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın parçalara ayrıldığı öne sürülen cesedi henüz bulunamadı. Suudi Arabistan savcılığı, cinayetle ilgili şu ana kadar 21 kişinin gözaltına alındığını ve şüphelilerden 11'i hakkında iddianame düzenlendiğini duyurmuştu. Savcılık geçen ay ise 11 tutukludan beşi hakkında idam talebinde bulunmuştu.