Trump–Şi görüşmesinde Tayvan gerilimi masada: Çin’den savaş sonrası düzene vurgu

MUHAMMED TARIK ALTUN
Abone Ol

ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in yaptığı telefon görüşmesinde Tayvan başlığı öne çıktı. Şi, Tayvan’ın Çin’e bağlılığının İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası düzenin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Japonya Başbakanı Takaiçi’nin Tayvan’a yönelik askeri müdahale imasıyla yükselen bölgesel tansiyon, görüşmenin zamanlamasını daha da kritik hale getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump ile Çin lideri Şi Cinping, Washington–Pekin hattındaki hassas başlıkların ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Tayvan konusunun merkezde olduğu görüşmede Şi, savaş sonrası kurulan düzenin korunması gerektiğini vurgulayarak, Tayvan'ın Çin ile bütünlüğünün bu düzenin “tartışılmaz” bir parçası olduğunu dile getirdi.

Bölgesel tansiyonun arttığı bir dönemde görüşme

Tayvan meselesi, son haftalarda özellikle Japonya ile Çin arasında büyüyen diplomatik gerilim nedeniyle yeniden uluslararası gündemin üst sıralarına taşınmıştı. Görüşmenin, Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae’nin Tayvan Boğazı’na askeri müdahale ihtimalini ima eden açıklamalarından sonra yapılması dikkat çekti.

Japonya’nın ‘stratejik belirsizlik’ çizgisi değişiyor mu?

Takaiçi’nin 7 Kasım’da parlamentoda yaptığı konuşmada, Tayvan’daki olası bir çatışmayı Japonya'nın “varlığına yönelik tehdit” olarak tanımlaması ve askeri karşılık verebileceğini söylemesi, Pekin yönetiminde sert tepkiye yol açmıştı. Bu açıklama, Tokyo’nun yıllardır sürdürdüğü stratejik belirsizlik politikasından açık bir sapma olarak değerlendirildi.

Çin’den sert tepki ve protesto notası

Açıklamalar sonrası Çin Dışişleri Bakanlığı, Japonya’nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi bakanlığa çağırarak resmi protesto iletti. Çin yönetimi, Tayvan’ı kendi toprağı sayan yaklaşımının tartışmaya açılmasına izin vermeyeceğini belirtti. Takaiçi ise geri adım atmayarak sözlerinin varsayımsal olduğunu ifade etti fakat açıklamasını geri çekmeyi reddetti.