"Türkiye'de her 100 kişinin 34'ünün bir girişim fikri var"

HABER MASASI
Abone Ol

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, teknoloji tabanlı fikirlere kapılarının açık olduğunu belirterek, "Türkiye'de her 100 kişinin 34'ünde bir girişim fikri var. Bunların değerlendirilmesi lazım." dedi.

Akademisyenler, öğrenciler ve dışarıdan gelen girişimciler, teknoloji tabanlı projelerini Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) bünyesindeki Yıldız Teknopark içerisinde yer alan kuluçka merkezlerinde hayata geçiriyor. Yaklaşık 7 bin Ar-Ge çalışanına iş imkanı sağlanan YTÜ Teknopark'ta, 153'ü TÜBİTAK Projesi 210'u Kontratlı Ar-Ge projesi, 51'i Ulusal Destekli Proje ve 12'si Uluslararası proje olmak üzere toplam bin 335 proje başarıyla tamamlandı, 268 buluş ifşa edildi.

YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Güner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknoparkların dünyada ilk olarak 1950'lerde Amerika'da ortaya çıktığını, Türkiye'de ise 2001 yılından sonra açılmaya başladığını bildirdi.

Üniversitede 2003'te teknopark için onay çıktığını belirten Güner, "Fakat ilk olarak binanın fiziki koşulları 2009 yılında atıldı. Teknoparka 2009'da bir baraka ile başladık. Bugün geldiğimiz noktada Davutpaşa'da 11, İkitelli'de 1 binamız var. Toplam 120 bin metrekare ile firmalarımıza, akademisyenlerimize ve öğrencilerimize hizmet vermekteyiz. Toplam firma sayımız 356 oldu. Bunların 100'ü kuluçka firmamız. Türkiye'nin en büyük kuluçka firmasına sahip bir teknopark olduğumuzu söyleyebiliriz." şeklinde konuştu.

Kuluçkada yer almak isteyen, fikri olan herkese açık olduklarının altını çizen Güner, "Hem kendi öğrencilerimiz hem dışarı da çalışanlar, başka üniversitelerin öğrencileri, akademisyenleri üniversitemiz bünyesinde yer alabilmektedir. Onların fikirlerine önem vererek büyümesini sağlıyoruz." dedi.
"Türkiye'de her 100 kişinin 34'ünde bir girişim fikri var"
Teknoloji tabanlı fikirlere kapılarının açık olduğu belirten Güner, "Türkiye'de her 100 kişinin 34'ünde bir girişim fikri var. Bunların değerlendirilmesi lazım, bunlar değerlendirilirken bizler fikri olanları davet ediyoruz ve fikirlerini dinliyoruz. Eğer uygun bulunursa ücretsiz mekan, internet, alt yapı hizmeti veriyoruz. Böylece o fikirlerin projeye ve ekonomiye çevirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Güner, henüz "unicorn" bir şirkete sahip olmadıklarını, asıl amaçlarının 1 milyar dolarlık şirketler oluşturarak, Türkiye içinde ve dünyada büyük avantaj elde etmek istediklerini söyledi.

"Kuluçkadan çıkan 2 proje"
Makine Mühendisi Erkan Bostancı, YTÜ'de 3. sınıf öğrencisiyken okul kulübünün ismiyle Perpa'da şirket kurduklarını anlatarak, "2012-2013 yılı gibi biz kuluçkalara geldik ve hala devam ediyoruz." dedi.

Bostancı, 2015 yılının Temmuz ayında kuluçka merkezinde başladıkları "Sürüş ve Sürücü Takip Sistemi" projesiyle, sürücülere ait bilgilere ürün sahiplerinin rahatlıkla elde edebileceklerini aktararak, "Bu proje araca takıldığı zaman yerini, hızını alabildiğimiz gibi sürücü aracı hızlı mı kullanmış, viraja hızlı mı girmiş, nerede durduğu gibi verilere ulaşabiliyoruz." diye konuştu. Metalurji ve Malzeme Mühendisi Fatih Erdolmuş, staj yaptığı dönemde, üretim aşamasında fabrikanın durmasına sebebiyet veren, bakım sürelerini, maliyeti arttıran bir ürün olduğunu ve bu ürünün Türkiye'de üretilmediğini ifade ederek, Avrupa'dan ithal edilen, seramik fabrikalarında körük diye adlandırılan bu ürünün Ar-Ge çalışmalarını Yıldız Teknopark'ta gerçekleştirdiklerini anlattı.

Erdolmuş, projenin firma sahibi olduğuna değinerek, "Kimyager ve benim gibi malzeme mühendisi arkadaşlarımız var. Ar-Ge aşamasında bizimle beraber çalışan başka arkadaşlarımız oldu. Çözüm ortaklarımız var. Bu tamamen YTÜ'de geliştirilmiş, üniversite mensuplarıyla ve yine onlarla üretilmiş bir projedir." ifadesini kullandı.

Ürünlerinin çok kritik olduğunu, fabrikaların bunu aldıkları zaman fiyata bakmadıklarını vurgulayan Erdolmuş, uzun ömürlü olmasına dikkat ettiklerini ürünün ithalinden daha kaliteli, montajı daha kolay, ömrü daha uzun ve yüzde 30 daha ucuz olduğunu söyledi. Hedeflerinin yurt dışından bu ürünün ülkeye gelişini durdurmak olduğuna değinen Erdolmuş, altı ay içerisinde pazarın yüzde onunu elde ettiklerini belirtti. Erdolmuş, makinenin hidrolik tozundan karo üreten, katı hale getiren, çok kuvvetli bir pres olduğunu söyleyerek, "Seramik tozunun içerisinde yüzde 95 oranında insülindioksit var. Bu dünyada en aşındırıcı malzemelerden biridir. Tek bir toz tanesi bile hidrolik aksanının içine kaçacak olursa bu bütün makinenin bozulması anlamına gelir. Dolayısıyla biz dünyanın en aşındırıcı malzemelerinden birini, dünyanın en nazik makinelerinden uzak tutuyoruz." dedi.