Yaz gribinden korunmanın 7 yöntemi
Grip ve gribal enfeksiyonlarla sadece kış aylarında karşılaştığımızı düşünürüz.
Oysa yaz aylarında da bu tarz hastalıklar sıkça kapımızı çalar. Havaların bu kadar sıcak olması klimaların karşısında oturmayı da beraberinde getiriyor.
Serin bir yer bulabilmek amacıyla, ofisler, alışveriş merkezleri ya da klimalı diğer ortamlar yaz gribi dediğimiz bu hastalığa davetiye çıkarıyor.
'Peki yaz gribi nedir? Hangi yöntemler gripten korunmaya yardımcı olur?' bu soruların cevaplarını haberimizden bulabilir ve daha dikkatli adımlar atmak konusunda fikir sahibi olabilirsiniz.
Grip ve gribal enfeksiyonlar kış aylarında karşımıza çıktığı kadar yazında kendini gösteriyor. Sıcak havaların artmasıyla birlikte serin yer arama isteği klimaların yoğun olduğu yerlere yönelmemize neden oluyor. Fakat yaz gribi, kış aylarında yaşadığımız grip ile benzer belirtiler gösterse de farklı bir hastalık olarak biliniyor ve farklı bir tedavi gerektiriyor. Bu yüzden yaz gribine yakalandığınızı düşünüyorsanız, kış gribi için kullandığınız ilaçları kullanmamalı ve bir doktora danışmanız gerekiyor.
Ayrıca, yaz gribi kişiden kişiye bulaşmıyor. Peki yaz gribinden korunmanın yolları nelerdir?
Hem hastalıktan korunmak hem de hastalığı hızlı bir şekilde atlatmak için yeterli su tüketimi oldukça önemlidir. Günde en az 2 litre su tüketmek, vücut ısınızı dengeleyip ve sizi hastalıktan korumaya yardımcı oluyor.
Uzmanlara göre klima kullanımını minimuma indirmek şart. Eğer kullanılması gerekiyorsa ya da kullanılan bir ortamda bulunmanız gerekiyorsa klimanın doğru ayarda kullanılması gerekiyor. Klimayı sık sık kapatmalı, bulunduğunuz ortamı camları açarak havalandırmalısınız.
Bu hastalığın asıl sebebi klimalar ve havalandırma sistemleri olarak biliniyor. Rutin bakımı ve temizliği yapılmayan, filtresi belirli aralıklarla değiştirilmeyen havalandırma sistemleri ve klimalar, yaz gribinin ortaya çıkmasında etkili olan hastalık mikrobu için oldukça uygun bir ortam hazırlıyor. Bakımsız olan klima ve havalandırma sistemlerinde mikroplar çoğalır ve nefes alıp verdikçe vücudumuza yerleşir. Bu durum, günler içerisinde fark etmeden hastalanmamıza sebep olur.
Klimanın sıcaklık ayarının 22-23 dereceden daha düşük olmaması gerekiyor.
Klimanın hava çıkış yönü tavana çevrilmeli ve direkt olarak üstünüze gelmesinin engellenmesi gerekiyor. Yani en doğru kullanım biçimi, uygun bir sıcaklıkta, en düşük fan ayarında, havanın çıkış yönü tavana sabitlenmiş halidir.
Hepimizin bildiği bir kural olan 'terliyken soğuk su içilmez' lafı tam da burada devreye giriyor. Bu sıcak havalarda serinlemek için içtiğiniz çok soğuk sıvılar, sizi serinletmek yerine hasta edecektir.
Girdiğiniz havuzların rutin bakımlarının yapıldığından mutlaka emin olun. Bu sinsi hastalığın mikropları için diğer bir uygun ortam ise su tesisatları olarak biliniyor.Bu tesisatların içerisinden geçen su zerreciklerinin solunması da hastalığa davetiye çıkartıyor.
Eğer hastalıktan korunmak istiyorsanız ilk tercihiniz klimayı değil camı açmak olmalı. Eğer ki mecburen klimalı bir odada uyuyorsanız ya da hava sıcaklıklarından dolayı klimayı açmanız gerekiyorsa, klima asla üstünüze hava üflememelidir.