"Ye çikolatalı pasta, ye elmalı turta, koca göbeği salla; dayanamadım vallaha! "

HABER MASASI
Abone Ol

İnsanların yaşam kalitesini azaltan obezite, günümüzün küresel boyutlu en önemli sorunlarından biri. Özellikle sanayileşmeyle paralel olarak insanların yaşam tarzında meydana gelen değişim, obezitenin tetikçisi durumunda.

"Acılı adana söylüyorum, yanında çoban salata, işkembe çorba, zeytin yağsız dolma, bir de diyet kola; bana küfe yolla, dayanamadım vallaha" şarkısındaki gibi bir türlü diyete başlayamıyorsunuz değil mi? Günümüz teknolojisindeki gelişmeler yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlıyor. Değişen yaşam koşulları, hazır yemek alışkanlıkları, genetik, tembellik… Siz ne derseniz deyin; bu işin bahanesi yok. Dayanmak zorundasınız!
0. E, dayanamadım vallaha!
Öncelikle bu eğlenceli, bahane dolu şarkıyla başlayalım.
0. Beslenme, bir ihtiyaçtır.
Abraham Maslow'un ihtiyaçlar piramidinde belirttiği gibi, beslenme anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden birincil ihtiyaçlardan.
0. Asıl amaç "karın doyurmak" olmalı.
Beslenme ihtiyacı açlığı bastırmak, canının çektiği şeyleri yemek veya içmek üzerine kurulursa; burada mutlaka bir hata vardır.
0. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekir; ki bütün mesele bunda gizlidir.
Günlük alınan enejjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vucutta yağ olarak depolanır ve bu durumda obezite oraya çıkar.
0. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre;
Dünyada her yıl 2.8 milyon kişinin sadece obezite nedeniyle öldüyor.

3.2 milyon kişinin de hareketsiz olduğu için hayatını kaybediyor.

Dünyada her yıl 3 milyona yakın insan, aşırı kiloya bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor.

0. Obeziteye dur deyin!
Bir çok kronik hastalığa kapı açan obezitenin en önemli nedenleri; aşırı, yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği; ki bunun önüne geçmek de mümkün.
0. Bütün dünya tehlikede!
Tansiyon, şeker, kalp gibi ciddi hastalıklara yol açan obezite, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de halk sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmış durumda.
Yapılan araştırmalar Türkiye'de erkeklerin yüzde 25'inin kadınların da yüzde 41'inin obez ya da aşırı kilolu olduğunu gösteriyor.

0. Obezite nedir?
"Bünyede aşırı oranda yağ birikmesi."
Obezite bir hastalıktır; genetik, ailevi ve ya çevresel etkilerin birçoğu ile doğrudan ilişkili olabilir.

0. Obezite, yanına arkadaş da çağırır.
Obezitenin beraberinden farklı hastalıklar getirmesi, onun en büyük tehlikesidir. Vücutta biriken yağ kütlesi şeker hastalığına, yüksek tansiyona, kalp krizi riskine, ağır uyku apnelerine, inme sebebiyle felç tehlikesine ve damar tıkanıklığına neden olabilir.
0. Anormal yağ birikimi...
21. yüzyılın en tehlikeli küresel hastalığı obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanıyor.
0. Yağ oranınıza dikkat edin!
Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının ortalama yüzde 15-20'si, kadınların ise yüzde 25-30'unu yağ dokusunu oluşturuyor. Erkeklerde bu oran yüzde 25, kadınlarda ise yüzde 30'un üzerine çıkması durumunda obezite oluşuyor.
0. Neden obez olunuyor?
Obezitenin en önemli nedenleri, aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları. Bunun yanı sıra, hareketsizlik ve yetersiz fiziksel aktivite de obeziteyi tetikliyor.
0. Çocuklara dikkat!
Obezite çocukluk, hatta bebeklik çağında başlıyor. Bu yüzden, sırasıyla ev ve okul eğitimlerine büyük rol düşüyor. Çocuklara doğru beslenme ve spor yapma alışkanlıklarını kazandırmak, onları bilgilendirmek gerekli. Dikkat etmezlerse, karşılaşacakları sorunları farketmeleri sağlanmalı.
0. Peki ya, ne yapmalı?
Obezite, anne karnından başlayarak hayatın sonuna kadar devam eden süreçtir. Obezitede bebeğin anne karnında beslenmesinden tutun, okul dönemi, ergenliği ve yetişkinlik dönemi sırasıyla etkilidir. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite, her bireyin sağlıklı yaşam tarzı olmalıdır.
0. Sağlıklı beslenin.
Sağlıklı, düzenli beslenmek işin altın kuralı. Sebze, meyve, az yağlı ızgaralar sizin için en doğru seçim. Önünüze gelen her şeyi yemeyin; yalnızca ana öğünlerde karnınızı doyuracak kadar yiyin.
0. Doğru zamanda yiyin.
Saatlerce aç kalıp bir anda yemek, doğru bir tercih olmaz; sık sık, az yiyin. Sabah kahvaltısı, öğlen ve akşam yemeğinin yanı sıra mutlaka ara öğün tüketin.
0. Hazır yemeklere elveda!
Hazır yemek yememeye özen gösterin. Hazır, paketlenmiş yemekleri tüketmek kolay geliyor biliyoruz; ama sonrasında pişman olacağınızı da…
0. Evde pişirin.
Evde kendi pişirdiğiniz her şey sizin için uygun. Az yağda hazırladığınız her türlü yemeği ana yemekte tüketebilirsiniz.
Yağlara dikkat!
0. Ara öğünde ne yemeli?
Bir kase yoğurt, içine meyve de doğrayabilirsiniz.

1 muz ya da elma yiyebilirsiniz.

Kahvenizin yanında küçük bir ev kurabiyesi neden olmasın?

Mevsim meyvelerinden bir salata kasesi hazırlayabilirsiniz.

Gün içinde en az 3 ara öğün, unutmayın.

0. Hareket edin.
“Spor, ruhun gıdasıdır.”
Spor yapmaktan korkmayın; hiçbir şey yapamıyorsanız, günde en az 1 saat yürüyün. Açık havada yürümek hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelir.
Tembellik, hareketsizlik ve tüm gün oturuyor olmak obeziteye, aşırı yağlanmaya davetiye çıkarır.

0. Genetik deyip kaderinize küsmeyin!
Genetik yatkınlığı olanlar, beslenme davranışını iyi planlayıp aktif bir hayatı seçerlerse, kolay zayıflayabilir ya da kilo problemi yaşamazlar. Bu yüzden genetik deyip hayata küsmeyin.
0. Fast food'lardan uzak durun!
Bu, belki de yapmanız gereken en önemli şey. Bu ayaküstü tüketilen, lezzetli yiyecekler, sizin en büyük düşmanınız.
0. Fast food yerken bir daha düşünün deriz.
0. Söylenmeyi bırakın; sağlık, vücudunuzun hakkı!
Bol şans!