Yıldızı parlayan 10 sektör

HİKMET YALÇINKAYA
Abone Ol

Ekonominin hangi yöne gideceğini sektörel gelişmeler belirler. Ekonominin yükünü omuzlarına yüklemeye hazırlanan 10 sektör...

Küresel ticaretteki yavaşlamanın etkisiyle iç piyasada bazı sektörlerde durgunluk yaşansa da, yeni dönemde bazı sektörlerin yıldızının daha çok parlayacağını gösteriyor. Derin Ekonomi dergisinden Mehmet Ali Doğan'ın haberine göre geleceğe yön verecek olan 10 sektör...

0. Enerji

 Nüfus ve ekonomisi büyüyen Türkiye'nin elektrik tüketim talebi de artıyor. Türkiye petrolün yüzde 92'sini, doğal gazın yüzde 99'unu ithal ederken, enerjide dışa bağımlılığı yüzde 75'ler seviyesinde. Enerji, cari açık içerisinde büyük paya sahip. Bu nedenle enerji konusunda Türkiye her koldan çalışma yürütüyor. En büyük projeler nükleer alanda. Rus nükleer enerji şirketi Rosatom, 20 milyar dolar maliyetle kurulması öngörülen Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşaatına mart ayı başlarında başlanabileceğini duyurdu. 22 milyar dolara Japonlara ihale edilen Sinop Nükleer Santrali'nin 2023'te ilk ünitesinin devreye alınması öngörülüyor. Bir üçüncü nükleer santral projesinin de Çinli'lerle yürütüleceği konuşuluyor. 

0. İnşaat ve Gayrimenkul
Kentsel dönüşüm cümlesi bile inşaat sektörünün geleceğine ilişkin çok şey söylüyor. Gayrimenkul sektörünün çatı örgütü GYODER'in gelişen kentlerin yatırım fırsatlarını sektör temsilcileri ile buluşturmak amacıyla hayata geçirilen zirvelerde potansiyeller ve projeler ele alınıyor. En son 13-14 Aralık 2017 tarihlerinde Antalya'da düzenlenen ‘Gelişen Kentler Zirvesi' örnek olarak ele alınırsa, sektörün geleceğine ilişkin fotoğraf da netleşmiş olur. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, zirvede yaptığı konuşmada inşaat ruhsatında Bursa'dan sonra 5'inci, konut satışında 4'üncü olduğunu hatırlatıyor ve yabancılara yılda 4-5 bin konut satıldığını belirtiyordu. Antalya'daki Kruvaziyer Liman, Konyaaltı Sahil Projesi, Boğaçay Havzası ve Yakın Çevresi Projesi'ndeki 462 yat kapasiteli marina, rekreasyon alanları, çiftlik kasabası, Antalya'nın çehresini değiştirecek 19 bin konutluk Kepez-Santral Bölgesindeki işler kentsel dönüşümler için örnek verilebilir. 
0. Havayolları
Küresel atmosferden en hızlı etkilenen sektörlerden biri olmasına rağmen Türk özel havacılık sektörü iddiasını 2017'de de sürdürdü. Küresel ticaret ve turizm hareketlerindeki yavaşlamaya rağmen 2017 Türkiye yolcu taşımacılı- ğında rekorların yaşandığı bir yıl oldu. 2017 yılının ilk 8 aylık diliminde transit uçuşlar da dâhil toplam yolcu sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 artış göstererek 127 milyon 136 bin 893 olarak gerçekleşti. Kuş- kusuz bu rakamların bir kısmı yabancı havayolu şirketlerince taşındı ancak özel havacılık şirketleri cephesindeki tablo da umut vericiydi. Türk Hava Yolları (THY), yıl başından itibaren uyguladığı mali disiplin ve dinamik talep yönetimi uygulamaları ile 2017 yılının üçüncü çeyreğinde 939 milyon ABD Doları, dokuz aylık döneminde ise 956 milyon ABD Doları esas faaliyet kârı gerçekleştirerek, tarihinin en yüksek karına ulaştı. 
0. Otomotiv
Yerli otomobil üretimini hedefine koyan Türkiye, mevcut haliyle de otomotivde iddialı ülkeler arasında. Ana firmalara tedarik sağlayan yan sanayisiyle beraber otomotiv sektörü ekonomiye katkı sağlamayı sürdürüyor. Her ay açıklanan ihracat rakamlarında her zaman ilk sıralarda yer alan otomotiv sektörü 11 yıldır da ihracat şampiyonu. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, sektörün bu yı da bu iddiasını sürdüreceğini belirtiyor. 2017'deki otomotiv üretimini değerlendiren Sabuncu, “2008 yılında gerçekleştirdiğimiz 24,7 milyar dolarlık ihracat rekorunu 11 ayda tazeledik. Kasım ayı itibariyle geçen seneye göre yüzde 21 artışla toplam 26 milyar dolar ihracata ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdık. Arka arkaya 11 yılın ihracat şampiyonuz, bu yıl 12'nci olacak” diye belirtiyor. OİB verilerine göre kasım ayında da ihracat bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 17 artışla 2,6 milyar dolar oldu.
0. Savunma Sanayii
Türkiye bölgesel barışın korunmasında savunma sanayiini güçlü tutmak zorunda olan bir ülke. Bu bilinçle de savunma sanayi sektörünün oluşturulmasında oldukça mesafe katedildi. Aselsan, Havelsan, Roketsan, TAİ-TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay Sanayi, TEİ- TUSAŞ Motor Sanayi, Makina Kimya Endüstrisi, özel sektörde pek çok firma, tedarik zincirinde önemli görevler alı- yorlar. Son yıllarda savunma sanayiine millileştirme ve yerlileşme kavramları damgasını vurdu. Bunun anlamı, yarım yüzyıldır savunma gereçlerini sadece ithal ederek yapan Türkiye'nin artık dışabağımlı olmayıp, içeride kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ekosistem oluşturması. Artık güçlü sanayi firmaları tank, tüfek, uçak üretebiliyor. Bunun olması için kamu idaresi de olağanüstü destekler sağlıyor
0. Tekstil ve Hazır Giyim
Geleneksel sektörler arasında olmasına rağmen, yenilikçi yaklaşımlarla Türkiye ekonomisine eskiden olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da katkı sağlamayı sürdürecek. Zira tekstil, hazırgiyim ve moda sektörü Türkiye ihracatının yaklaşık beşte birini sağlıyor. Bu oranın yer yer dörtte bire kadar büyüdüğü de oluyor. Türkiye’de katma değer yaratan en önemli sektörlerden biri olan tekstil sektörü, 2017 yılını Avrupa Birliği’nin en büyük 2., dünyanın 7. büyük tedarikçisi olma konumunu koruyarak 10,1 milyar dolar ihracatla kapattı. 
0. e-ticaret
Türkiye’nin ticaretini dijital platformlara entegre etme hızı giderek artıyor. 2015 yılında 25 milyar liraya yaklaşan Türkiye e-ticaret cirosu, bir yılda yüzde 20’nin üzerinde büyüdü, 2016 yılı sonunda 30 milyar lirayı geçti. Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) online alışveriş sektörü araştırmasına göre E-ticarettte ödemelerin yüzde 85’inin kredi kartı, yüzde 11’inin kapıda ödeme, yüzde 4’ünün de EFT-havale yoluyla yapıldığı- nı belirtiliyor. Bankaların bir süre önce açıkladıkları verilere göre, 875 bini kredi kartı ile olmak üzere internet üzerinden yapılan günlük parasal işlem adedi 1 milyon 30 bine ulaştı. 
0. Sağlık Turizmi
Bakıldığında 2016 yılı turizm sektörü için tablo şöyleydi: Türkiye'de otellerin doluluk oranları yüzde 17,8'lik kayıp yaşandı, otellerin doluluk ortalaması ise yüzde 50,8'di. Bu oran ile Türkiye Avrupa'nın en düşük doluluk oranına sahip ülkesi oldu. Son iki yıldır turizmde kan kaybının yaşanması Türk Turizm Sektörü'nü alternatif arayışları- na yönlendirdi. Deyim yerindeyse 2017 turizm sektörü için geri dönüş yılı oldu. Geçtiğimiz yıl turizm sektörü adına dikkat çeken gelişme sağlık turizminde yaşanan ataktı. Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi'nin verilerine göre ocak-kasım aylarında Türkiye'ye 751 bin sağlık turisti geldi. Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi (THTC) Kurucu Baş- kanı Emin Çakmak, bu turistlerden elde edilen gelirin 7 milyar doları aşacağını öngördüklerini söyledi. 
0. Madencilik
2018 yılı itibariyle yerli kömür üretimi ve santral yapımına yönelik özel bir teşvik paketi hazırlığında olunduğu ilan edilince sektörde hareketlenme başladı. Yaklaşık 35 – 40 milyon tonluk kömür ithalatını azaltmaya yönelik bu girişim, sektörde yeni yatırım ve işbirliklerinin kapısını aralamış oldu. Ülkemiz rezerv ve üretim miktarları açısından linyitte dünya ölçeğinde orta düzeyde, taşkömüründe ise alt dü- zeyde değerlendiriliyor. 2015 yılı sonu itibariyle 126,9 milyon ton eşdeğer petrol (MTEP) olan ülkemizin toplam birincil enerji tüketiminde kömürün payı payı 27,3'dür. 2016 yılı sonu itibariyle ömüre dayalı santral kurulu gücü 17.316 MW ve toplam kurulu gücün yüzde 22,1'ine karşılık geliyor. Görüldüğü gibi elektrik üretiminde linyit Türkiye için önemli bir yer alıyor.
0. Finans ve Sigortacılık
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ekim sonu itibarıyla bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini açıkladı. Buna göre, Ekim 2017 döneminde bankacılık sektörünün aktif büyüklü- ğü 3 trilyon 168 milyar 427 milyon lira olarak gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2016 sonuna göre 437 milyar 390 milyon lira arttı. Ekim 2017 dö- neminde en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 45 milyar 553 milyon lira, menkul değerler 386 milyar 445 milyon lira olarak hesaplandı. Bankacılık sektörünün net karı, bu yılın 10 ayında 2016'nın aynı dönemine göre yüzde 28,3 artışla 41 milyar 159 milyon liraya yükseldi. Her şeye rağmen bankacılık karlılığını koruyor. 2018 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi büyüme seyrinin devam etmesi bekleniyor. Bu karlılıkla beraber 2017 yılı bir anlamda finans sektörünün yılıydı denebilir. Zira her ne kadar trafik sigortacılığında sıkıntılar olsa da sigortacılık zorunlu emeklilikle yılın kazanını oldu. 2017 yılının başlangıcıyla birlikte Türkiye'de zorunlu Bireysel Emeklilik Sigortası (BES) sistemine geçildi. 26 Temmuz itibariyle sisteme giren 6 milyon çalışanın 2,6 milyonu sistemde kaldı, cayma oranı yüzde 57 oldu.