Yükseköğretim tarihinde bir ilk: Üstün başarı sınıfları kuruluyor

ÇAĞRI SAÇARALP
Abone Ol

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saraç; fizik, kimya, matematik ve biyoloji programlarında üstün başarı sınıfları oluşturduklarını açıkladı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK-Temel Bilimler Programları (TEBİP) kapsamında; fizik, kimya, matematik ve biyoloji programlarında üstün başarı sınıfları oluşturduklarını bildirdi.

Saraç, üniversite tercihlerini ilk üç sırada kazanan öğrencilerin katılımıyla İstanbul Üniversitesinde oluşturulacak üstün başarı sınıflarında okuyanlara, özel bir müfredatın yanı sıra farklı üniversitelerin yetkin hocaları tarafından ders verilmesi, yabancı dil eğitimi sunulması gibi ayrıcalıklı eğitim imkanları sağlanacağını belirtti.

Sınıflarda en fazla 30 öğrenci olacak

YÖK-TEBİP programları üstün başarı sınıflarının biyoloji, fizik, kimya, ve matematik alanlarından her biri için en fazla 30 kontenjan belirlendiğini aktaran Saraç, bu kapsamda, dört program için en fazla 120 öğrencinin öğrenim göreceğini söyledi.

Saraç, üstün başarı sınıflarında öğrenim görecek öğrenciler için özel bir müfredat uygulanacağına işaret etti.

Üstün başarı sınıflarının hem müfredat hem de ders veren hocalar açısından da farklılık göstereceğine dikkati çeken Saraç, şöyle devam etti:

“Geleceğin aydın bilim insanlarını yetiştirmek istiyoruz”

"Öğrencilerimiz, 30 kişiyi aşmayan sınıflarda eğitim alacaklar. İstanbul Üniversitesinden ders almakla birlikte, farklı üniversite kültürleri ile de tanışmalarını istiyoruz. Ders veren hocaların en az üçte biri diğer üniversitelerin öğretim üyelerinden seçilecek. Bunun yanında eğitim dili Türkçe olacak fakat ilk dönemden itibaren yabancı ve Türk eğitmenlerden yabancı dil dersi alacaklar. Öğrencilerimize, eğitimleri boyunca belli dönemlerde yurt dışı tecrübesi kazandırılacak. Yurt dışı tecrübesi ilk sınıftan itibaren eğitim öğretim süresince ve yaz dönemlerinde olacak. İngilizce eğitimini yaz dönemlerinde yurt dışı eğitim ve araştırma programları ile destekleyeceğiz.

Lisans öğrenimini başarı ile tamamladığında kendilerine yurt içi ve yurt dışı imkanlar için, güçlü bir danışmanlık ve tavsiye mektubu sunulacak ve sonraki dönemler için yönlendirmede bulunulacak. Ayrıca İstanbul dışından gelecek öğrencilerimize yurt imkanı sunulmaya çalışılacak."

Üniversite mezununun aynı zamanda kültürlü ve entelektüel bir birey olması gerektiğini ancak bu değerin yavaş yavaş kaybolmaya başladığını dile getiren Saraç, "Üstün başarı sınıflarında eğitim gören öğrencilerimizin mezun olduklarında entelektüel bir birikime sahip olmasını istiyoruz. Bu programda geleceğin aydın bilim insanlarını yetiştirmek istiyoruz. Bu sebeple programa, edebiyat, sosyal bilimler, güzel sanatlar dersleri de eklendi." bilgisini verdi.

"Diplomaları da özel olacak"

Yekta Saraç, öğrencilerin eğitimlerini özel öğrenci statüsünde İstanbul Üniversitesinde "Üstün Başarı Sınıfı"nda, diplomalarını ise yerleştirilmiş oldukları ve kayıt yaptırdıkları üniversitenin ilgili programından alacaklarını, bununla birlikte, üstün başarı sınıflarından mezun olduklarına dair kendilerine YÖK ve İstanbul Üniversitesi tarafından belge düzenleneceğini kaydetti.

Saraç, öğrencilerin diplomasında "YÖK-Temel Bilimler Programını İstanbul Üniversitesinde Üstün Başarı Sınıfında tamamlamıştır." ibaresinin yer alacağını aktardı.

"Üst düzeyde bir motivasyonu ortaya çıkarmak istiyoruz"

Bu programı Türk bilim hayatı için çok önemli bir merhale olarak kabul ettiklerini dile getiren Saraç, "Bu çalışmayı, Türk bilim hayatının sıçrama yapması için çok önemli bir gelişme olarak niteliyoruz. YÖK, eğitim hayatları boyunca ve mezuniyetlerinden sonra bu öğrencilerle temas halinde olacak. Öğrencilerimizi her sene YÖK'e davet edeceğiz. Üst düzeyde bir motivasyonu ortaya çıkarmak istiyoruz. Zira bu programla geleceğin üstün nitelikli bilim insanlarını yetiştirmek istiyoruz." dedi.

Saraç, bu tür üstün başarıyı ödüllendiren, teşvik eden ve üstün başarılı çocuklara yönelik özel bir eğitim öğretimi kurgulayan bir anlayışla ancak Nobel sahibi bilim insanlarının yetiştiğini, dolayısıyla bu programların, Nobel'e giden bir yolun taşlarını döşediği değerlendirmesini yaptı.