Yüreğindeki sözleri kılıcına dökenlerin filmi “Cyrano de Bergerac”
BÜŞRA ŞERBETÇİ
O kalemiyle bir şair ve kılıcıyla bir askerdi. Adaletsizlik ve haksızlık karşısında sert durduğu gibi güzel şiir yazamayanlar da onu çileden çıkarıyordu. Pek çok düelloya girişiyor fakat bunun sebebi çoğunlukla güzel kalbinden önce görülen büyük burnu oluyordu. İşte karşınızda sadık aşık, sağlam dost ve yenilmez düellocu: Cyrano de Bergerac
Tam adı Hercule Savinien de Cyrano de Bergerac olan Fransız dülellocu ve oyun yazarının ömrü ne yazık ki adı kadar uzun sürmedi. 1619 doğumlu Bergerac 1655'de 36 yaşındayken hayata veda etti.
Ve son olarak izlemek isteyenler için 1950 yapımı "Cyrano de Bergerac"
Filmin 1990 yapımızdaki unutulmaz tiradı 'istemem eksik kalsın' muhakkak izlenilmesi gereken sahnelerden.
Ne yapmak gerek peki?
Sağlam bir arka mı bulmalıyım?
Onu mu bellemeliyim?
Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
İstemem!
Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?
Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
Taklalar mı atmalıyım?
İstemem! Eksik olsun!
Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!
Eksik olsun!
Ciğeri beş para etmezlere mi yetenekli demeli?
Eleştiriden mi çekinmeli?
Adım Mercure dergisinde geçse diye mi sayıklamalı?
İstemem!
İstemem! Eksik olsun!
Korkmak, tükenmek, bitmek
Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
İstemem! Eksik olsun!
İstemem! Eksik olsun!
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek
Tek başına
Özgür olmak
Dünyaya kendi gözlerinle bakmak
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İsteyince Aya bile gidebilmek.
Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
Bunun üzerine manastıra kapanan Roxane uzun yıllar Bergerac'ın aşkında habersiz yaşar. Ve yıllar sonra Bergarac tek ve umutsuz aşkı Roxane'ın kucağında aşkını söylerken sonsuz bir mutlulukla son kez kapatır gözlerini.
Ve bir gün bu aşkı öğrenen Christian bu derin sevgiye tepkisiz kalamaz ve Bergerac'ın aşkını söylemesini ister. Fakat aynı gün Christian savaşta talihsiz bir kurşunla ölür. Ölümü savaş cephesine Christian'ı görmeye gelen Roxane'ın kucağında olur.
Emri altındaki şilahşörlerden Christian'ın da aynı kıza aşık olması ve Roxane'ın da bu aşka karşılık vermesi üzerine ikisi arasındaki mektuplaşmayı sağlayacakta yine Bergerac'dır. Şavaşa gittiklerinde Christian'ın ağzından Roxane'a mektuplar yazar ve ulaştırır.
Cyrano de Bergerac elinden kılıcı eksik olmasa da yazdıkları şiirleri ve hayata karşı naif duruşuyla karşımıza çıkıyor. En büyük hesaplaşması da kaçıp kurtulamadığı büyük burnudur. Sırf bu yüzden derin bir tutkuyla bağlı olduğu biricik aşkı Roxane'a bile açamaz içini.
Gönlümüze taht kuran bu film, Bergerac'ın hayatından esinlenerek
Edmond Rostand
Edmond Rostand