Burak Yılmaz, Beşiktaş için doğru tercih mi?

EMRE TANRIVER
Abone Ol

Beşiktaş, ligde henüz 8 hafta geride kalmışken Şenol Güneş'ten boşalan koltuğu Burak Yılmaz'a devretti. Henüz birkaç ay önce futbolculuğu bırakan birine bu kadar ağır bir sorumluluk vermek ne kadar doğru ve altında hangi mesaj var?

Burak Yılmaz, Beşiktaş'ın başında çıktığı ilk maçta İstanbulspor'u 2-0 mağlup etti ama takım, teknik direktör değişikliğinde gösterilen reaksiyonu göstermedi. Kenarda Şenol Güneş de olsa aynı oyun olurdu muhtemelen. Zaten Burak Yılmaz da kısa sürede takıma taktik-teknik katamayacağını, sadece motive etmeye çalıştığını açıkladı.

Şenol Güneş kendi hatalarını üstlenip istifa etti. Keşke en başında transferlere karşı çıksaydı da durum bu noktaya gelmeseydi. Yönetimin seçime kadar Burak Yılmaz ile devam etme kararını çok yanlış buluyorum. Çünkü Burak Yılmaz futbolu bırakalı daha birkaç ay oldu. Burak Yılmaz henüz bir teknik direktör değil. Takımı seçime kadar Rıza Çalımbay'a bırakmak en doğru karar olurdu.

O koltuğu Yılmaz'a emanet etmek, 'Biz bu sene yarışta yokuz.' demektir.
  • Her şeye rağmen; Burak Yılmaz, A Milli Takım'dan gelen teklifi Beşiktaş için kabul etmedi. "Beşiktaş'ı bu durumda bırakamam." dedi. "Yönetim bana 'kal' derse kalırım, 'git' derse helalleşir giderim" dedi. Dik duruş sergileyen, omzuna ağır yük alan Burak Yılmaz'ı tebrik ediyorum ve büyük saygı duyuyorum. Umarım benim düşündüğümün aksine çok başarılı olur.

Gelelim Ahmet Nur Çebi'ye. Sayın Başkan, hâlâ genel kurul tarihini açıklamadı ve adaylık için çalıştığı konuşuluyor. Çebi'nin böyle bir kaos ortamında yeniden aday olması, Beşiktaş'ı daha da dibe çekmekten başka bir şeye hizmet etmez. Unutmamalıdır ki, istifa da hizmettir.