Uçak modunun geleceği ve teknolojik özgürlük

AYŞEGÜL ARSLAN ÖZŞAHİN
Abone Ol

Havada, koltuğunuza yerleşmiş, uçak moduna alınması gereken cep telefonunuza bakarken, içimizdeki isyankar sesi susturmak zorunda kaldığımız o an... Peki, bu kuralın arkasındaki gerçek nedir? Neden binlerce metre yükseklikte, gökyüzünün mavisine dalarken, teknolojik cihazlarımızı uçak moduna almamız gerekiyor?

Gökyüzünde, bulutların ötesine seyahat ederken, belki de artık teknolojik cihazlarımızla tam anlamıyla özgür olabileceğiz.

Cevabı bulmak için biraz bilim, biraz da teknolojinin derinliklerine dalalım. Yapılan bilimsel araştırmalar, cep telefonlarının uçak ekipmanlarının normal işleyişi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini, hatta pilotların kulaklıklarında rahatsız edici gürültülere sebep olabileceğini gösteriyor. Cep telefonları, Kindle'lar, iPod'lar, dizüstü bilgisayarlar ve hatta el konsolları gibi elektronik cihazlar, özellikle kapalı bir alanda olunduğunda, radyo dalgaları yayıyor. Bu radyo dalgaları, pilotların navigasyon ve radar araçlarıyla, yer kontrol ile bağlantılarını ve hatta çarpışma önleme teknolojilerini ciddi şekilde etkileyebilir.

Peki, uçak modu unutulursa ne olur? Wizz Air'in iletişim başkanı Tamara Vallois'a göre, bir yolcu cihazını uçak moduna almayı unutsa bile, bu durum çok büyük bir tehlike yaratmaz. Ancak, cihazlardan yayılan elektrik sinyalleri nedeniyle oluşan geribildirim gürültüsü rahatsız edici olabilir. Yani, uçak modunun unutulması, uçağın veya yolcuların güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturmasa da rahatsız edici olabilir.

Teknoloji hızla ilerlerken, uçak modu kuralının hala geçerli olup olmadığı, hatta tamamen kaldırılıp kaldırılmayacağı sorusu akıllara geliyor. Şu an için, mobil bağlantısı olan her cihazın uçuş sırasında uçak modunda olması veya kapatılması gerekiyor. Bu, navigasyon, radar, yer iletişimi ve çarpışma önleme teknolojileri gibi önemli işlevler için olası karışıklıkları ortadan kaldırmak için. Ancak, teknolojik ilerlemeler sayesinde, yolcuların uçuş sırasında verilerine erişim sağlayabilmesi ve bu durumun uçuş ekibinin dikkatini dağıtmadan gerçekleşebilmesi mümkün hale geliyor.

Uçak modunun bir gereklilik olmaktan çıkıp çıkmayacağına dair kesin bir şey söylemek güç. Ancak, teknolojinin sınırları zorlamaya devam etmesiyle birlikte, belki de yakın gelecekte, uçak modu butonuna basma alışkanlığımızı bir kenara bırakabileceğiz

2023 yılı itibariyle, AB uçuşlarında telefon görüşmelerine izin verileceği duyurulmuştu. Ancak, bu gelişme karışık tepkilere neden oldu. Yeni kurallar çerçevesinde, hava yolu şirketleri uçaklarda mobil ağa bağlanmak için yeni teknolojiler sunabilecek. Bu, yolcuların uçuş sırasında telefonlarının tüm özelliklerini kullanabilmesi, müzik ve video akışı gibi uygulamalara erişim sağlayabilmesi anlamına geliyor.

Yani, uçak modunun bir gereklilik olmaktan çıkıp çıkmayacağına dair kesin bir şey söylemek güç. Ancak, teknolojinin sınırları zorlamaya devam etmesiyle birlikte, belki de yakın gelecekte, uçak modu butonuna basma alışkanlığımızı bir kenara bırakabileceğiz. Gökyüzünde, bulutların ötesine seyahat ederken, belki de artık teknolojik cihazlarımızla tam anlamıyla özgür olabileceğiz.