Cezayir siyasi belirsizliğe sürükleniyor

HABER MASASI
Abone Ol

Cezayir'de bir yanda ordu ve yönetim diğer tarafta sivil toplum ve muhalefet eksenindeki fikir ayrılıkları cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaline yol açarken, Abdulaziz Bouteflika sonrası geçiş dönemi bilinmeze ilerliyor. Ülkede 4 Temmuz'da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimi boykot çağrılarının gölgesinde aday çıkmayınca iptal edildi. Ordu ve yönetim, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir an önce gerçekleştirilmesinde ısrar ediyor. Halk ve muhalefet ise geçiş dönemi yürütülmeden mevcut yönetimin gölgesinde seçim yapılmasına itiraz ediyor.

Cezayir'de, bir yanda ordu ve yönetim diğer tarafta sivil toplum ve muhalefet eksenindeki fikir ayrılıkları cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaline yol açarken, ülke Abdulaziz Buteflika'nın istifası sonrasında bilinmeze doğru ilerliyor.

Ülkede 20 yıldır cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Abdulaziz Buteflika, tekerlekli sandalyeye mahkum haldeyken beşinci dönem adaylığını açıklayarak Cezayirlileri sokağa döktü. Yaklaşık 45 gün boyunca artan protestolar ve ordudan gelen sözlü uyarılar karşısında Buteflika 2 Nisan'da istifa etmek zorunda kaldı.

Abdulaziz Buteflika'nın adaylığını açıklamasının ardından Cezayir'de yoğun katılımlı protesto gösterileri düzenlendi.

Ancak ordu, cumhurbaşkanlığı, iş dünyası, güvenlik bürokrasisinin bir araya gelerek oluşturduğu Cezayir rejiminde, Buteflika sonrası geçiş döneminin kolay olmayacağı hemen anlaşıldı.

Buteflika'nın istifasının ardından halk hareketi ve muhalefet, gözünü devletin zirvesindeki Buteflika müttefiklerine çevirdi.

Halk, Buteflika'nın adamlarının temizlenmesi talep ediyor

Meclisin üst kanadı Millet Konseyinin Başkanı Abdulkadir bin Salih, anayasaya göre 90 gün süreyle 10 Nisan'da geçici cumhurbaşkanı seçildi. Bin Salih'in kariyeri boyunca Buteflika'nın "adamı" yönündeki imajı, aynı rejimin temsilcisi olduğu suçlaması, halkın Salih'in cumhurbaşkanlığını vetosuna yol açtı.

Buteflika rejiminin kalıntıları olarak gördükleri isimlerin gitmesini isteyen Cezayirliler, Abdulkadir bin Salih'i istemedi.

Aynı şekilde Buteflika'nın istifa etmeden iki gün önce atadığı Başbakan Nureddin Bedevi ve hükümetide aynı şekilde Cezayir sokağının kesin gitmesini istediği isimler arasında yer aldı. Herhangi bir bakanının bir yeri ziyaret ederken, halk gösterilerinin, ziyareti engellemesi Cezayir kamuoyunda sıradan hale geldi.

Bulunduğu göreve şubat ayında atanan Anayasa Konseyi Başkanı Tayyib Bilayz da benzer şekilde sokağın tepki gösterdiği isimler arasındaydı. Baskılara çok uzun süre dayanamadı ve Buteflika'dan iki hafta sonra o da görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Nureddin Bedevi ve hükümeti de Cezayirli protestocuların gitmesini istediği isimler arasında yer aldı.

Göreve gelen geçici Cumhurbaşkanı Bin Salih, anayasanın öngördüğü şekilde 90 gün içinde 4 Temmuz tarihinde seçimlere gidileceğini açıkladı. Ordu ve yönetimi, anayasa vurgusu yaparak seçim kararına desteğini açıkladı. Buna karşın sivil toplum, halk hareketi ve muhalefet, "Buteflika temsilcilerinin devletin zirvesinde olduğu bir seçimin demokratik ve şeffaf olmayacağı" gerekçesiyle boykot çağrısı yaptı.

Cezayir sokağı her hafta özellikle cuma günleri yüz binlerce kişinin katılımıyla kitlesel protestolarına devam ederken, yönetim seçim takviminin işlediğinde ısrar etti ancak haziran başında adaylık başvurularına ilişkin süre dolarken, boykot çağrılarının gölgesinde, aday adaylarından hiç kimse başvurusunu tamamlamadı.

Her hafta özellikle cumaları düzenlenen geniş katılımlı protestolar.

Cezayir'de seçimleri düzenlemekle sorumlu Anayasa Konseyi, 2 Haziran'da "yeterli kriterde adayın bulunmaması" nedeniyle 4 Temmuz’daki seçimlerin yapılamayacağını duyurdu.

Ordu seçimlerin bir an önce yapılması konusunda ısrarcı

Cezayir Genelkurmay Başkanı Salih Ahmed Kayid Salih, gerek Buteflika'ya istifa etmesi yönünde verdiği sözlü muhtırası gerekse sokağın taleplerini anladıkları yönündeki açıklamasıyla, Cezayir'de son dönemde gözlerin en çok çevrildiği isim oldu.

Açıklamalarıyla sokağın başlıca taleplerinin arasında yer alan Buteflika döneminde yolsuzluğa bulaşanlardan hesap sorulması konusunda işaret fişeğini ateşleyen Salih, ülkede baş döndürücü hızda seyreden yolsuzluk soruşturmalarının arkasındaki isim olarak gösterildi.

Genelkurmay Başkanı Salih Ahmed Kayid Salih.

Cezayir'de son dönemde hızla seyreden yolsuzluk soruşturmalarında, ülkenin en zengin iş adamlarından bürokratlara, ordudaki generallerden eski başbakanlara, istihbarat başkanlarından Abdulaziz Bouteflika'nın kardeşi Sid Buteflika'ya birçok isim ifade verdi ve bazıları demir parmaklıklar arkasına gönderildi. Son olarak iki eski başbakan Ahmed Uyahya ve Abdülmelik Sellal bu hafta içinde tutuklandı.

Yolsuzluk soruşturmaları bazı kesimlerin desteğini alırken bazı Cezayirliler de yolsuzluk soruşturmalarının asıl hedefine hizmet etmekten çok tasfiye amaçlı kullanıldığı eleştirisini yaptı.

Cezayir rejiminin en büyük paydası Cezayir ordusu, onun başındaki isim Cezayir Genelkurmay Başkanı Salih,devletin zirvesindeki isimlere sokağın tepkisine rağmen anayasal geçiş sürecinin işlemesi gerektiği vurgusunu sık sık tekrar etti. Genelkurmay Başkanı, bu uyarılarını zaman zaman yumuşak zaman zaman da ülkenin güvenlik durumunun tehlikeye girebileceği tehdidiyle sert bir biçimde yaptı.

Ancak, anayasal geçiş sürecinin son ayağı cumhurbaşkanlığı seçimleri ordunun uyarılarına rağmen iptal edildi. Salih bu sefer de yeni seçimin bir an önce yapılması yönündeki açıklamalarını yineledi. Ancak, Salih bu defa muhalefet ve sivil toplumdan da gelen seçimlerin "bağımsız, adil ve şeffaf biçimde" yönetilmesi için bir yapı kurulması konusundaki talebi de dile getirdi.

Ordu, aynı şekilde aylık resmi yayın organı "Ordu" isimli dergisinin başyazısı aracılığıyla verdiği mesajda, geçiş sürecine ilişkin temel prensipleri açıkladı. Makalede, Cezayir'deki geçiş sürecine ilişkin, "anayasal meşruiyete bağlılık, farklı kesimler arasında samimi diyalog, bağımsız bir seçim kurulu oluşturulması ve en kısa zamanda Abdulaziz Buteflika'nın yerine yeni bir cumhurbaşkanı seçimi" temel prensipler olarak sıralandı.

Cezayir'de muhalefet seçimler öncesinde geçiş süreci ve kalıcı reformların sağlanması, ordu ve hükümet ise seçimlerin bir an önce yapılması çağrısı yapıyor ancak 4 Temmuz seçimleri yakın zamanda ertelenmiş durumdayken Cezayir şimdilik bir belirsizliğe doğru ilerliyor.