Dünyanın en yaşlı insanı

SAMİR BABAOĞLU
Abone Ol

Birinci Dünya Savaşı’na, 1917 Ekim Devrimi’ne, İkinci Dünya Savaşı’na, Stalin mezaliminden 1944 Çeçen sürgününe, Sovyetler dağıldıktan sonra da Çeçen savaşlarına ve Rus zulmüne kadar tarihin onlarca acılı olaya şahit olmuş 129 yaşında bir kadın…

Rusya Emeklilik Fonu verilerine göre dünyanın en yaşlı insanı Çeçenistan’da yaşayan Koku İstambulova. Resmi bilgilere göre, Koku İstambulova 1 Temmuz 1889 doğumlu.

Resmi verilere göre, Koku İstambulova tam 129 yaşında.

Geçmişe yönelik çoğu olayı hatırlamak istemiyor Koku İstambulova. Çünkü hep acı dolu hikâyeler kaplamış hayatını. Konuşmalarında hep bir hüzün ve mutsuzluk var. "Hayatımın tek bir gününü bile mutlu geçirmedim’’ diyor. Biz doğum günlerinde birbirimize ‘uzun ömür’ temennisinde bulunurken, o uzun ömrün ona ‘Allah’ın bir cezası’ olduğunu söylüyor.

Koku Teyze, uzun yaşamanın bir sırrı olduğunu bilmediğini söylerken ‘uzun ömürlü’ olmaktan memnuniyet duymadığını da şu cümleyle dile getiriyor: "Keşke gençken ölmüş olsaydım’’. 129 yaşında bile hiç aklından çıkmayan ve hatırladıkça hüzünlendiği bir çift kırmızı ayakkabı var zihninde. “Ölümünden kısa süre önce babam beyaz çoraplarla kırmızı ayakkabı almıştı bana” diye anlatıyor, “Babam mide ağrısından vefat etti ve cenazesinin hemen ardından da sürgün edildik. Yeni kırmızı ayakkabılarla beraber her şeyimizi evde bırakmak zorunda kaldık. O günden beri hayatım boyu bir çift ayakkabı giymedim”.

Komşuları, Koku Teyze'yi çok seviyor.

Geçmişinin en acılı olayı şüphesiz 1944’deki büyük sürgün. Stalin henüz savaş devam ederken soğuk bir şubat günü nüfusu 500 bin civarındaki Çeçen ve İnguş halkını ‘vatana ihanet ve Almanlarla işbirliği yapma’ suçlamasıyla Orta Asya’nın bozkırlarına sürdü. Binlerce yaşlı, kadın, çocuk 23 Şubat gecesi başlatılan o meşakkatli sürgün sırasında açlıktan, hastalıktan ve soğuktan öldü.

Sürgün sırasında ölen yaklaşık 100 bin Çeçen ve İnguş arasında Koku İstambulova’nın aile fertleri de vardı. İstambulova, sürgün sırasında 6 çocuğunu kaybettiğini söylüyor. O geceyle ilgili anıları hâlâ taze. Trende ölenlerin cesetlerini gömmeye bile izin verilmediğini söyleyen Koku İstambulova “Kayınpederimin cesedini trenden öylece attılar” diyor.

Koku İstambulova'nın doğum tarihini gösteren ve resmi makamlarca verilen bir belge.

Sürgünde Kazakistan’a yerleştirildikten sonra ‘İstanbullu’ anlamına gelen soy ismini aldığı Mogamed İstambulov ile evlenmiş. Eşinin yüzünü ilk defa kendi düğününde görmüş. İkinci eşinden 3 çocuğu olmuş ama 13 yıl sonra sürgünden evlerine dönerken yanlarında sadece hayatta kalan tek kızları varmış. Kızını da 5 yıl önce kaybetmiş. 8 yıl önce vefat eden eşi Mogamed’i hatırlamaktan hoşlanmıyor Koku İstambulova. Yaşadığı sıkıntılarda, acılarda eşinin suçu olduğunu söylüyor: “Yaşça benden küçüktü ve sert davranıyordu bana. Eğer o iyi bir koca olsaydı, bu kadar zorlu bir yaşam sürmezdik” diyor. “Kardeş veya kız kardeş olmadığında yaşamak zor oluyor. Komşularım dışında hiç kimse beni ziyaret etmiyor” derken aslında mutsuz geçen bir ömrün faturasını da yakınlarına çıkarıyor. Vefat eden kızı ona 6 torun bırakmış. Şu anda da torunu İlyas’la beraber yaşıyor Koku Teyze.

Her zaman akraba ve komşularının kendisini ziyaret etmesini bekliyor, “sadece sohbet etmek için” diyor. “Şimdi, insanlar tuhaflaştılar, birisini ziyaret etmek istediğinizde mutlaka hediye ile gelmenizi bekliyorlar. Ve böylece insanlar da tereddüt ediyorlar ve gelmiyorlar” diyor Koku İstambulova. 4 sene önce gözleri bozulduğu için artık göremiyor. “Gözlerim görürken ne televizyon izlerdim ne de radyo dinlerdim, çünkü hepsi Rusça konuşuyor, anlamıyorum” diyor.

Koku İstambulova, torunu İlyas ve torununun kızı Sedo ile.

Dünyanın en yaşlı kadını Koku İstambulova, “Bu zamana kadar ölmeyi hayatta kalmaya tercih ederdim” diyor ve ekliyor: "Sadece ailenizi, erkek kardeşlerinizi ve kız kardeşlerinizi değil, kendi çocuklarınızı gömmek zorunda kalmak çok korkunç. Ama bu dünyada kimin ne kadar yaşayacağına Allah karar veriyor.”