"Eşref Mervan, suikasta kurban gitti"

HABER MASASI
Abone Ol

Dijital yayın platformu Netflix’te yer verilen “The Angel” adlı film, Mısır eski Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnâsır’ın damadı Eşref Mervan’ın İsrail ajanı olduğu yönündeki iddiaları yeniden alevlendirdi. Film, Mervan’ın özellikle 1973’deki Yom Kipur Savaşı’nda İsrail’e çok kritik bazı bilgileri aktardığı tezi üzerine kurulu. Mısır tarafı iddiayı resmi yolla tekzip ederken, İsrailliler Mervan’ın Mossad ajanı olduğunda ısrarcı.

Eşref Mervan, 2007'de Londra'da hayatını kaybetti.

Son olarak, İsrail’de yayımlanan Maariv gazetesine konuşan istihbarat uzmanı Yosi Melman, “Eşref Mervan, İsrail’e çalışıyordu. 1980’lerin sonuna kadar, Mossad bünyesinde görevliydi ve İsrail’e birçok önemli sırrı aktardı. Deşifre olmasının ve bunun teyit edilmesinin hemen ardından, Mısır istihbaratı Mervan’ı ortadan kaldırdı. Suikasta da intihar süsü verildi” yorumunda bulundu.

Cemal Abdunnâsır'ın kızı Muna ile yaptığı evlilik, Eşref Mervan'ı büyük bir güce kavuşturdu.

27 Haziran 2007’de İngiltere’nin başkenti Londra’da şüpheli bir şekilde ölen Eşref Mervan, 1966’da dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnâsır’ın kızı Muna ile evlenmişti. Cumhurbaşkanlığı muhafız alayında görevli olan babasının yardımıyla yönetim kadrolarına ulaşan Mervan, Muna Abdunnâsır’la evliliğinin ardından gücünü pekiştirdi. 1970’de Abdunnâsır öldüğünde, Enver Sedat, koltuğunu koruyabilmek için Eşref Mervan’la yakınlığını sürdürdü. Mervan da özellikle dış ilişkiler konusunda, Sedat yönetiminin gayri resmi elçisi olarak hizmet etti. Sedat’ın 6 Ekim 1981’de suikasta kurban gitmesinin ardından Londra’ya yerleşen Mervan, servetinin kaynağı konusunda sürekli şüphelere muhatap oldu.

Netflix'te yayınlanan ''The Angel'' filmi, Eşref Mervan'ın İsrail'e çalıştığı tezini işliyor.

İsrailli tarihçi Ahron Bregman’ın 2002’de Eşref Mervan’ı resmen “İsrail ajanı” olarak deşifre etmesi, Mısır’ın eski muktedir adamı için zor günlerin başlangıcıydı. Bregman, “Eşref Mervan, 1969’dan itibaren sürekli İsrail’e çalıştı. Ama onun sadece İsrail’e çalıştığını da düşünmemek gerekir. Mısır istihbaratı da Mervan’ın bağlantılarından bolca faydalandı. Mervan 1971’de İtalyanlarla, 1975’te de Amerikan istihbaratıyla temasa geçti” iddialarında bulunmuştu.

Muna Abdunnâsır, kocasının intihar etmediğini savunuyor.

Ömrünün son yıllarını bu suçlamaların gölgesinde geçiren Mervan’ın ölümü resmi kayıtlara “intihar” olarak geçti. Ailesi onun intihar etmediğine inanırken, sağlık raporları sadece kalp sorunu bulunduğunu ortaya koymuştu. Mervan’ın “İsrail ajanı” olduğu iddiasını gündeme getiren İsrailli tarihçi Ahron Bregman da, Mervan’ın suikasta kurban gittiği kanaatinde.