İngiliz belgeleri: Bush, CIA'ye Arafat'ın yerini alacak birini bulmasını emretti

HABER MASASI
Abone Ol

İngiliz hükümetince yeni yayınlanan belgeler, ABD Başkanı George W. Bush'un Filistin liderini "işe yaramaz" bulduğunu, ancak ABD casus teşkilatı CIA'in uygun bir halef bulamadığını açığa çıkardı.

İngiliz haber kanalı BBC'nin bildirdiğine göre, İngiliz hükümet arşivinden yakın zamanda yayınlanan belgeler, 2001'de dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un CIA'ye İkinci İntifada'nın tırmanmasından sonra Filistin lideri Yaser Arafat'ın olası halefini arama talimatı verdiğini gösteriyor.

Belgelere göre talimat, Arafat ile dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak arasındaki 2000 Camp David müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından geldi.

Bush'un başbakan olarak Barak'tan sonra gelen Ariel Şaron'un Gazze Şeridi'ni Filistinliler arasında bölünme tohumları ekmek için kullanmasını beklediğini gösteren belgeler, Bush'un Ocak 2001'de Beyaz Saray'a girmesinden birkaç ay sonra İngiltere ile ABD arasındaki görüşmeleri ve temasları ele alıyor.

Tahrik ziyareti
Mecra

İkinci İntifada'nın fitili, dönemin İsrailli muhalefet lideri Ariel Şaron'un 28 Eylül 2000'de İsrail askerlerinin koruması altında Mescid-i Aksa'nın avlusuna gerçekleştirdiği provokatif ziyaretle ateşlenmişti.

İkinci intifada

İkinci İntifada, Eylül 2000'in sonunda Şaron'un yüzlerce güvenlik personeli eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskın yapmasından sonra patlak verdi.

Bush yönetimi, İsrail ile güvenlik müzakerelerine başlamanın bir başlangıcı olarak Arafat'ı intifadayı durdurmaya çağırdı. ABD başkanı, BM Güvenlik Konseyi'nde, Filistinli sivilleri işgal altındaki topraklardaki İsrail güçlerinden korumak için bir BM gözlemci gücü gönderilmesini öneren bir karar taslağını veto etti.

Bush ile dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair arasındaki telefon görüşmeleri, Filistin-İsrail çatışmasına ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki duruma odaklandı. Blair'in Dışişleri danışmanı John Sawers tarafından yazılan telefon görüşmelerinin kayıtlarına göre Blair, Arafat için "endişesini" dile getirdi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında İsrail'e karşı 2000 yılında başlayan ve 2005 yılına kadar devam eden İkinci İntifada (Aksa İntifadası) sürecinde çok sayıda Filistinlinin ölümüne neden olan çatışmalar yaşanmıştı.

  • Blair, "Arafat, yapıcı olarak yapabileceklerinin sınırına ulaştı ve sadece konumunu korumak için çalışıyor." dedi. Elinden gelen tüm tavizleri vermiş olan Filistin liderinin "artık sunacak hiçbir şeyi kalmadığını" da sözlerine ekledi.

    Bush'sa, Blair'in söylediklerini onayladı ve ardından Arafat'ı "zayıf ve yararsız" olarak nitelendirdi.

Bush, CIA'den Filistin liderinin olası haleflerini aramasını istediğini, ancak teşkilatın "Filistin sahnesini kapsamlı bir şekilde araştırdığını ve uygun bir halef olmadığı sonucuna vardığını" söyledi.

Arafat, 11 Kasım 2004'te zehirli bir maddenin neden olduğu beyin kanaması sonucu Fransa'da vefat etti. Ölümünün ardından giysilerinde ve vücudunda polonyum izleri bulunan Arafat için Filistinliler ve Araplar, hâlâ İsrail'i ona suikast düzenlemekle suçluyor.

Arafat'ı görevden alma planı

İngiliz belgeleri, Blair'in Bush'un Arafat'ı görevden alma planına ilişkin tutumuna değinmiyor. Ancak o sırada Whitehall'da yapılan genel değerlendirme, Washington'ın Arafat'ın iç güvenlik çemberinin üyelerini hedef almak da dahil olmak üzere İsrail'in intifadayla başa çıkma eylemlerini desteklediği şeklindeydi.

Blair ve Bush'un telefonda konuşmasından yirmi dört saat önce Sawers, "Bush yönetimi Ortadoğu barış sürecinde sert tavırlar aldı" dediği bir rapor yazdı. Danışman, Bush'un önceki gece "Arafat'tan şiddeti durdurmasını talep ettiği" yorumlarının, İsrail'in Arafat'ın korumalarına yönelik saldırılarını fiilen onayladığını da sözlerine ekledi.

O sırada İsrail, Arafat'ın korumalarına yönelik askerî operasyonlarına devam etti ve onlardan birini İsrail hedeflerine yönelik saldırılara katıldığı bahanesiyle helikopter saldırısında öldürdü.

Bölgesel stabiliteyi destekleyen taraflar da vardı

Bush'un Arafat'ın yerine birini bulma arayışı, görünüşe göre ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın pozisyonuna aykırıydı. Beş hafta önce Washington'da Blair ile Bush'un huzurunda yaptığı görüşmede Powell, "Filistin Yönetimi çökerse Arafat'ı kaybederiz" korkusunu dile getirdi. Bush daha sonra Arafat'ı "iyi bir tüccar" olarak nitelendirdi, ancak İsrail ile "bir anlaşma yapabileceğinden emin olmadığını" da sözlerine ekledi.

Powell, ABD'nin sorunun çözümüne aktif olarak katılmasından önce şiddetin kontrol altına alınması gerektiğinde ısrar etti. "Bölgesel taraflara ABD'nin sert ama gerçekçi bir şekilde devreye gireceğini söyleyeceğim. Ancak taraflar istekli olduklarında ABD'nin aktif bir rol oynayabileceğini" de sözlerine ekledi.

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney de benzer bir pozisyon dile getirdi. Blair'e, yeni İsrail hükümetinin kurulmasından sonra "Sharon ne yapılacağına karar verene kadar" Bush yönetiminin "Orta Doğu'daki barış sürecini aceleye getirmeyeceğini" söyledi. Cheney, Şaron'un Arafat ile Camp David görüşmelerinde selefi Barak'ın yaptığı teklifi geri çekmesini beklemiş ve "Bunun Arafat için kabul edilebilir olmayacağını" söylemiştir. Cheney ayrıca Körfez liderlerinin Arafat'ın "Kudüs konusunda Araplar adına müzakere etmesinden" rahatsız olduğunu iddia etti.