İsrail, ateşkese rağmen Gazze'ye yardım göndermesine izin vermiyor
İsrail, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkese rağmen UNRWA’nın Gazze Şeridi'ne yardım göndermesine ilişkin 7 ayı aşkın süredir başlattığı yasağını sürdürüyor. Gazze'deki hükümetin Basın Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Gazze Şeridi'ne sadece 173 yardım tırının girdiğini, yardımların bölgedeki asgari ihtiyaçları dahi karşılamadığını belirtti.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in 2 Mart'tan bu yana kurumun Gazze'ye gıda dâhil insanî yardım göndermesine izin verilmediğine dikkati çektiği açıklamada, geçen hafta varılan ateşkese rağmen UNRWA'ya yönelik İsrail yasağının sürdüğü belirtti.
Tel Aviv yönetiminin Gazze'ye insanî yardım girişine yasak getirdiği UNRWA'nın elinde binlerce tırı dolduracak kadar yardım malzemesi bulunduğu ve bunun Gazze'deki Filistinlilerin tamamının 3 aylık gıda ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğunun altı çizildi.
UNRWA'nın ayrıca Gazze'nin yerle bir olması nedeniyle kalacak yeri olmayan 1,3 milyon Filistinliye yetecek kadar barınma malzemelerinin de bulunduğu vurgulandı.
- İsrail'in, ateşkese rağmen hem gıda hem de barınma malzemelerine ciddi derecede ihtiyaç duyulan Gazze'ye UNRWA'nın 7 ayı aşkın süredir tek tır bile yardım sokmasına izin vermediğine dikkati çekildi.
Gazze'de 12 bin çalışanıyla UNRWA'nın sahadaki en büyük insanî yardım kuruluşu olması ve ateşkesin yürürlüğe girmesine rağmen bu yasağın sürdüğü kaydedildi.
Anlaşmanın aksine yardım girişleri kısıtlı
Varılan ateşkes anlaşmasına göre, İsrail'in Gazze'ye her gün 600 tır insanî yardım tırının girişine izin vermesi gerekiyor. İsrail, BM'ye Gazze'ye sadece 300 yardım kamyonunun girmesine izin vereceğini, bunun mutabık kalınan sayının yarısı olduğunu ve istisnaî insani durumlar dışında yakıt veya gaz girişine izin verilmeyeceğini bildirdi.
Ancak Gazze'deki hükümetin Basın Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Gazze Şeridi'ne sadece 173 yardım tırının girdiğini, yardımların bölgedeki asgari ihtiyaçları dahi karşılamadığını kaydetti.
- "Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Gazze Şeridi'ne sadece 173 yardım tırı girdi. Bunlardan 3'ü mutfak gazı, 6'sı mazot taşıyor. Diğerleri de sınırlı miktarda gıda, temel ihtiyaç malzemesinin yanı sıra bazı tıbbî malzemeler içeriyor. Gazze'ye ulaşan yardımlar, ihtiyaçları asgari düzeyde dahi karşılamıyor."
Bu miktarı, "2 yıldır süren İsrail soykırımının yıkıcı sonuçları göz önüne alındığında ihtiyaçlar denizinde sadece küçük bir nokta" olarak değerlendiren Sevabite, hükümet yetkililerinin, yardımların giriş süreci, türü ve dağıtım mekanizmasını titizlikle değerlendirdiğini ifade etti.
Sevabite, yardımların girişi, teslim alınması ve dağıtım sürecine ilişkin zorluklara işaret ederek, İsrail'in sınır kapılarından geçişleri kısıtlamayı sürdürdüğünü belirtti.
Ayrıca saldırılar sonucu altyapı ve yollarda meydana gelen yıkım nedeniyle yardımların güney ve kuzey illerine ulaştırılmasında zorlanıldığını dile getiren Sevabite, hükümetin yardımların ulaştırılması için çalışmalara devam ettiğini söyledi.
İsrail, Refah Sınır Kapısı'nı çarşamba günü açmayacağını duyurmuştu
Hamas ile yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail, Gazze Şeridi'ne Mısır üzerinden geçişi sağlayan Refah Sınır Kapısı'nı çarşamba açmayacağını açıklamıştı.
İsrail, Refah Sınır Kapısı'nı açmamasına bahane olarak Hamas'ın elindeki tüm ölü İsrailli esirlerin cenazelerinin teslimindeki gecikmeyi göstermişti.
Hamas, esir takası kapsamında gece saatlerinde Gazze Şeridi'ndeki 4 İsrailli esirin daha cenazesini Kızılhaç'a teslim etmişti. Böylece, ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında Hamas, Gazze'deki 28 ölü esirin 8'inin cenazesini teslim etmiş oldu.
İsrail'in, Gazze'de 2 yıl boyunca soykırıma varan saldırıları ve İsrail ordusunun Gazze'nin belirli bölümünde devam eden işgali nedeniyle Hamas'ın bütün cenazelerin yerini tespit etmesinin zor olduğu taraflar arasında ateşkes anlaşmasında kabul edilmişti.
Bu nedenle Gazze'deki İsrailli ölü esirlerin cenazelerinin bulunmasını sağlamak üzere Türkiye, Katar, Mısır ve ABD'den temsilcilerin yer aldığı bir komite kurulması kararlaştırılmıştı.