Kerime Abbud’un yitik mirası

İSMAİL ÇAĞILCI
Abone Ol

"Arap diyarının ilk kadın fotoğrafçısı" olarak anılan Kerime Abbud, 1800’lerin sonunda, henüz Osmanlı himayesindeki Filistin’de, Lübnan asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Abbud, öncelikle Ermeni bir fotoğrafçıdan mesleğe dair bilinmesi gerekenleri öğrendi. İlerleyen yıllarda babası Esad Abbud’un kendisine hediye ettiği fotoğraf makinesiyle kendi çalışmalarına imza atmaya ve Filistin’i kendi gözünden kayıt altına almaya başladı. Günümüzde; ömrünü sanatına hasreden Kerime Abbud’un mirası büyük oranda yitip gitse de, kurtulan birkaç yüz fotoğraf, 20. yüzyıl Filistini'ne merak duyanlar için önemli bir referans olmaya devam ediyor.

2006 yılının ilkbaharında, Kudüs’te Arapça basılan yerel gazetelerde yayımlanan bir ilan, o sıralar Nasıra Arşivleri Projesi’nin yöneticiliğini yürüten Ahmed Maravat’ın dikkatinden kaçmamış; genç adam, heyecanla ilanın sahibiyle iletişime geçmişti. Daha çocukluk döneminden itibaren Filistin’in yakın tarihine ilgi duymaya başlayan Maravat, gazetede rastladığı ilan vesilesiyle Kudüs’teki bir eskici dükkanının kapısından girdiğinde, tahayyülündekinden çok daha kıymetli bir koleksiyonla karşılaşacak ve bir zamanlar epeyce tanınan ve "Arap diyarının ilk kadın fotoğrafçısı" olarak anılan Kerime Abbud’la tanışacaktı.

Ahmed Maravat, Filistin’in işgal öncesi günlerine dair çalışmalarıyla tanınıyor.

***

Kerime Abbud.

Kerime Abbud, 1800’lerin sonunda, henüz Osmanlı himayesindeki Filistin’de, Lübnan asıllı bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Kalabalık bir ailede büyüyen Abbud, Kudüs’teki Schmidt Kız Mektebi’nde öğrenim gördüğü yıllarda fotoğrafla tanıştı. Henüz emekleme dönemini yaşayan bu yeni sanata epeyce merak salan genç kız, birkaç yıl boyunca yardımcı olmak bahanesiyle yanında zaman geçirdiği Ermeni bir fotoğrafçıdan mesleğe dair bilinmesi gerekenleri öğrendi. Abbud, Beytüllahim’in Beit Jala kasabasındaki Luteryen Kilisesi’nde papaz olarak görev yapan babası Esad Abbud’un kendisine hediye ettiği fotoğraf makinesiyle nihayet kendi çalışmalarına imza atmaya ve Filistin’i kendi gözünden kayıt altına almaya başladı.

Kerime Abbud’un babası ve oğlu.

Kendisine ait bir makineye sahip olduktan sonraki ilk zamanlarında daha ziyade ailesinin ve evlerine gelen misafirlerin fotoğraflarını çeken Kerime, yüksek tahsil çağına geldiğinde Lübnan’ın yolunu tuttu ve Beyrut Amerikan Üniversitesi’ne kaydoldu. Buradaki günlerinde yaptığı seyahatlerle birlikte bölgenin tarihi ve sosyolojik açıdan değerli mekanlarını da koleksiyonuna katmaya başlayan fotoğrafçı, Nasıra, Hayfa, Beytüllahim ve Taberiye gibi farklı şehirlerde pek çok anı ölümsüzleştirdi. 20’li yılların ortalarına doğru Arap Edebiyatı diplomasıyla birlikte yeniden Beytüllahim’e döndü ve alanında tanınmaya başlamasının da yardımıyla kadrajını gündelik hayata çevirdi.

Kerime Abbud, 1930’ların hemen başında ailesiyle birlikte Nasıra’ya yerleşti ve dönemin ünlü fotoğrafçısı Fadıl Saba ile birlikte çalışmaya başladı. Burada yaptığı çekimlerle iyiden iyiye adından söz ettiren Abbud, Fadıl Saba’nın Hayfa’ya göçmesi ve dükkanını kendisine bırakmasıyla, özellikle portre ve düğün fotoğrafçılığının civardaki en önemli ismi haline geldi.

Profesyonelliğe adım attıktan sonraki çalışmalarında "Kerime Abbud - Kadın Fotoğrafçı" imzasını kullandı ve “ilk Arap kadın fotoğrafçı” olarak ünlendi.

Kerime Abbud’un “Kadın Fotoğrafçı” unvanıyla hazırladığı kartpostal.

Yaklaşık on yıl boyunca Nasıra’da yaşayan ve stüdyosunda yüzlerce çekim yapan Abbud’un hayatı, 40’lı yıllarla birlikte değişmeye başladı.

Ailesinde baş gösteren hastalıklar ve bölgede günden güne artan gerilim; onu, stüdyosunu kapatmaya ve Nasıra’dan ayrılmaya zorladı

Önce Kudüs’e ve sonra da Beytüllahim’e yerleşti ve eskiye nazaran daha az olsa da fotoğrafla uğraşmaya devam etti. Bu dönemde kuzenleriyle yaptığı yazışmalarda çalışmalarını albümleştirmek hayalinden bahsetse de, içinde bulunduğu zorlu koşullar sebebiyle bunu hiçbir zaman gerçekleştiremedi.

  • Kerime Abbud’un hayatı, 1948 Mayıs’ında İsrail’in kuruluşunun ilan edilmesi ve devamında ebeveynlerinin ölümleriyle bambaşka bir noktaya savruldu; Filistin’in yakın tarihine dair en önemli belgelerden kabul edilen binlerce fotoğraf kayboldu ve 1955'de Nasıra’da hayatını kaybeden sanatçının ismi uzun yıllar boyunca bir daha anılmadı… Ta ki ölümünden yarım asır sonra tekrar hatırlanana kadar.

Kerime Abbud’un gözünden Nasıra.

Filistin’in kültürel hafızası ve özellikle bölgenin İsrail işgali öncesi dönemi üzerine çalışmalar yapan Ahmed Maravat, bir gazete ilanı sayesinde Kerime Abbud’a ait kayıp mirasın bir kısmına ulaşmayı başardığında takvimler 2006’yı gösteriyordu.

Mesih’in dönüşünü kamerayla beklemek: Amerikan Kolonisi
Mecra

“Arap diyarının ilk kadın fotoğrafçısı” olarak anılan Kerime Abbud’un objektifinden.

Kudüs’un Katamon mahallesinde bir evin tavan arasından çıkan fotoğraflar, eskici tezgahına kadar gelmiş ve dükkân sahibi Boki Boaz’ın verdiği gazete ilanıyla da gerçekten kıymetlerini bilecek birinin eline geçmişlerdi.

Ahmed Maravat’ın merakı, Kerime Abbud isminin tekrar yeniden hatırlanmasına vesile oldu.

Kerime Abbud imzalı binlerce fotoğraftan yalnızca 400 kadarını ihtiva eden koleksiyon, Ahmed Maravat’ın elinde hak ettiği değere kavuşmuş ve genç adamın merakı sayesinde Kerime’nin hikâyesi de gün ışığına çıkmıştı.

Abbud ailesinin halen Nasıra’da yaşayan üyeleri Duayb Abbud ve Maha Odeh’le görüşen Maravat, Kerime hakkında toplayabildiği bütün parçaları bir araya getirdi ve "ilk Arap kadın fotoğrafçının" hatırasını yaşatmak üzere bir makale kaleme aldı.

  • Ahmed’in yayımladığı makaleyle birlikte Kerime Abbud ismi bir kez daha ünlendi ve fotoğrafları, hem adına düzenlenen sergiler hem de çevrim içi mecralar vesilesiyle milyonlarca insana ulaştı


Google, önemli şahsiyetler ve olaylar için hazırladığı doodle çalışmalarına Kerime Abbud’u da ekledi ve 18 Kasım 2016 günü ana sayfasını sanatçıya ayırdı.

Ömrünü sanatına hasreden Kerime Abbud’un mirası büyük oranda yitip gitse de, kurtulan birkaç yüz fotoğraf, 20. yüzyıl Filistini'ne merak duyanlar için önemli bir referans olmaya devam ediyor.

Hâlen Ahmed Maravat’ın himayesinde bulunan Kerime Abbud fotoğraflarından bazıları:

Taberiye’ye bakış.

Stella Marris Manastırı, Hayfa.

Nasıra yakınlarında bulunan Meryem Kuyusu’ndan su taşıyan kadınlar.

Kefernahum Antik Kenti.

Osmanlı yapımı demiryolu köprüsü.

El Halil’de bulunan ve Hz. İbrahim’in ismiyle de anılan meşe ağacı.

Nasıra sokaklarından bir görünüm.

Kerime’nin kız kardeşi ve çocukları.

Kerime’nin oğlu.

Akrobat çocuklar.

Köylü kız.

Abbud ailesi.

Noel kutlaması.

Yerel kıyafetleriyle bir köylü kızı.

Sudan gelen kız çocukları.

Kerime’nin kız kardeşlerinden biri.

Nargilesini tüttüren bir Filistinli.

Başkalaşım Kilisesi, Nasıra.

Samarya Harabeleri.

Kerime Abbud, düğün fotoğrafçılığında isim yapmıştı.

Ürdün’ün önemli galerilerinden Darat al Funun, 2017 yılında Kerime Abbud fotoğraflarından oluşan bir sergi düzenlemişti.

Sergide, yüzlerce Kerime Abbud fotoğrafı yer almıştı.