Mescid-i Aksa'ya baskını yasaklayan tabela kaldırıldı

HABER MASASI
Abone Ol

1967'den beri yürürlükte olan Kudüs'te Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya saldırmasını yasaklayan tabelanın geçtiğimiz Ağustos ayında kaldırılması, Filistin halkının derin endişe duymasına sebep oldu.

Kudüs'te Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya saldırmasını yasaklayan tabelanın kaldırılması, Filistinliler arasında İsrail yönetiminin tarihî mescidi bölmeye kalkışacağı konusunda endişelere neden oldu.

İsrail yıllar önce Ağlama Duvarı'ndan (Burak Duvarı) Mescid-i Aksa'ya giden girişe, üzerinde hem İbranice hem de İngilizce, “Duyuru ve uyarı: Tevrat'a göre kutsallığından dolayı hiç kimse Mescid-i Aksa bölgesine giremez" yazılı tabela asmıştı.

İsrail mahkemesinden karar: "Yahudiler Mescid-i Aksa'da 'sessizce' ibadet edebilir"
Mecra

İsrail Baş Hahamlığı tarafından asılan “Duyuru ve uyarı: Tevrat'a göre kutsallığından dolayı hiç kimse Mescid-i Aksa bölgesine giremez'' yazılı tabela geçtiğimiz aylarda kaldırıldı.

  • Geçtiğimiz aylarda uyarı tabelasının yerine "Tapınak Tepesi'ne (Mescid-i Aksa) hoş geldiniz" yazan bir karşılama levhası asılınca bu durum Filistinlilerin endişesini artırdı.

İsrail gazetesi Haaretz'in konuyla ilgili haberinde, tabelanın ağustos ayında kaldırıldığı ve o zamandan beri yerine yenisinin yerleştirilmediği belirtildi.

Mescid-i Aksa'da onlarca yıldır uygulanan statükonun aksine, son aylarda Yahudileri Harem-i Şerif'te ibadet etmeye teşvik eden yeni levhalar asıldığı kaydedilen haberde, bunlardan birinde, "Tapınak Tepesi Hacılar İdaresi, hacıları tebrik ediyor ve dualarınızı kabul ediyor." ifadesinin yazılı olduğu aktarıldı.

Statüko anlaşmasını ihlal eden ve Tapınak Dağı'na çıkış kurallarının yazılı olduğu yeni bir tabela, kutsal bölgeye gelen ''Yahudi hacıları'' karşılıyor. (Fotoğraf: Haaretz)

Hahamlığın yasalarına dayanan ve Yahudilerin kutsal alana girmelerine izin vermeyen tutumunun, 6 Gün Savaşı'ndan bu yana yürürlükteki mevcut statüko ile uyumlu olduğu hatırlatılan haberde, 2015 yılında o zamanki Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, Mescid-i Aksa'yı şu şekilde tanımladığı kaydedildi:

Müslümanlar için bir ibadet yeri ve gayrimüslimler için bir ziyaret yeri

Bunun da pratikte Yahudilerin belirli zamanlarda Aksa'yı ziyaret etmelerine izin verildiği ancak orada ibadet etmelerinin yasak anlamına geldiği vurgulandı.

İsrail Hahambaşılığının yıllarca dinî topluluğa hâkim tutumu yansıttığını ve buna bağlı her yıl Tapınak Tepesi'ne giden Yahudilerin sayısının sadece birkaç bin olduğu aktarılan haberde, "Örneğin 2009'da 5 bin 658 Yahudi Tapınak Tepesi'ni ziyaret etti ancak son yıllarda ziyaretler ve ibadetler konusunda bir değişiklik oldu." ifadelerine yer verildi.

"Mescid-i Aksa'ya baskın" ve tarihçesi
Mecra

  • Haaretz'e göre, geçmişte polis, yalnızca Aksa'da ibadet ettiğinden şüphelenilen Yahudileri bile tutuklarken, son yıllarda buna göz yumuyor.

Öte yandan haberde Ağlama Duvarı Vakfı'nın "tabelaların vakfın onayıyla asılmadığını, tarafların özel bir kararla yerleştirdiklerini, bu nedenle tabelalar için alandan sorumlu İsrail polisine gidilmesi gerektiği" kaydedildi.

"Fetvanın iptal edildiğine dair işaret yok"

El-Aksa Vakıf ve Miras Akademisi Başkanı Şeyh Nacih Bukeyrat, bu adımın arkasında, Aksa'ya baskın çağrısı yapan ve Yahudilerin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturduğuna inandıkları aşırılık yanlısı grupların bulunduğunu ifade etti.

El-Aksa Vakıf ve Miras Akademisi Başkanı Bukeyrat, aşırılık yanlılarının levhayı kaldırmasının, Mescid-i Aksa'ya baskın yapan Yahudilerin sayısını artırma girişimi olduğunu dile getirdi.

Bukeyrat, "Yahudilerin yüzde 90'ının İsrail hahamlık otoritesinin Mescid-i Aksa'ya girilmemesi yönündeki orijinal fetvaya hala bağlı olduğuna inanıyoruz ve 1967'den beri yürürlükte olan levha kaldırılsa bile bu fetvanın iptal edildiğine dair hiçbir işaret yok." dedi.

Şeyh Bukeyrat, bu adımın, aşırılık yanlısı grupların Mescid-i Aksa'yı zaman ve mekan olarak Müslümanlar ve Yahudiler arasında bölme planlarını uygulamalarına yönelik büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi.

"İsrail hükûmetinin tutumunda değişiklik mi var?"

Bu tehlikeli adımın soru işaretlerine neden olduğunu dile getiren Bukeyrat, "İsrail makamları orijinal tabelayı kaldırdıktan sonra neden yenisini getirmediler? Tabelanın kaldırılması konusundaki sessizlik, İsrail hükümetinin baskınlar konusundaki tutumunda bir değişiklik olduğu anlamına mı geliyor?" ifadelerini kullandı.

Mescid-i Aksa'ya yönelik kurulan tehlikeli planlar konusunda Filistinlilerin dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Bukeyrat, Arap ve İslam dünyasını, Mescid-i Aksa'yı savunmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çağırdı.

  • "İnsan Hakları İçin Hahamlar Örgütü" aktivisti Haham Elhanan Miller de Hahambaşılığın 55 yıl önce çıkardığı Harem-i Şerif'in avlusuna girmeyi yasaklayan fetvasına rağmen son yıllarda Yahudileri Mescid-i Aksa'da ibadete teşvik eden bir akımın ortaya çıktığını söyledi.

Miller, "Netanyahu'nun özellikle İsrail'in en büyük müttefiki ABD de dahil tüm ülkelerin gözü üzerinde olduğu için bu konuda dikkatli davranacağını düşünüyorum." dedi.

İsraillilerin yeni bir tapınak yapmasını isteyenlerin çok küçük bir azınlık olduğunu savunan Miller, ancak bu kutsal alanda ibadet etmek isteyen belli bir kitlenin varlığı ve bu kesim ile Filistinlilerin karşı karşıya geleceğini dile getirdi.