Şark'ın en sevgili sultanı

HABER MASASI
Abone Ol

Hittîn Savaşı'nda büyük bir Haçlı ordusunu mağlup edip 1187'de Kudüs şehrini ele geçirmesiyle hem Doğu hem de Batı kaynaklarında önemli bir konuma gelen Salahaddîn Eyyûbî, siyasî ve askerî becerilerinin yanı sıra "Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki..." ifadesiyle de hafızalara kazındı. Salahaddîn Eyyûbî, aynı zamanda Fâtımî hilafetini yıkarak bölgedeki ideolojik parçalanmaya da son verdi. Hakkında birçok menkıbe bulunan ve düşmanlarının dahi adaletine güvenip övdüğü Eyyûbî, hem Doğulu hem de Batılı tarihçiler tarafından da övgüyle anılır. O, üç semavî dinde de kutsal sayılan Kudüs'ü 88 yıllık Haçlı işgalinden kurtararak İslâm dünyasının en önemli kahramanlarından biri haline gelmişti.

Salahaddîn Eyyûbî 1138'de Irak'ın Tikrit şehrinde Kürt kökenli aileye doğdu. Babası Necmeddin Eyyûb ve amcası Esedüddin Şîrkûh idi. Babası ve amcası Kuzey Suriye'yi yöneten güçlü bir hükümdar olan İmâdüddin Zengî'nin yönetimi altında askerî liderdi. Salahaddîn'in biyografisini yazan El-Wahrani, onun Öklid geometrisi, astronomi, matematik ve aritmetik konularında uzman olduğunu kaydetmiştir. Ayrıca mantık, felsefe, sosyoloji, fıkıh, hukuk ve tarih de öğrenen Salahaddîn tam donanımlı bir lider olma yolunda yoğruluyordu.

Şam'da büyüyüp askerî rütbelere de yükseldikten sonra Salahaddîn, Mısır'a bir askerî seferde Zengî'nin oğlu ve varisi Nureddin Mahmud Zengî'ye hizmet eden amcası Esedüddin Şîrkûh'un komutasında 1164 ve 1169 yıllarında Fâtımî egemenliğindeki Mısır'a yapılan seferlere katıldı. Burada Salahaddîn, başarılı bir asker ve yönetici olarak ön plana çıktı.

I. Haçlı Seferi sonunda Kudüs, Haçlılar tarafından ele geçirildi.

  • 1169'da amcası Şîrkûh'un ölümünden sonra, Salahaddîn hem Mısır'daki Nureddin Mahmud Zengî'nin kuvvetlerinin komutanı olarak seçildi hem de o sırada Mısır'ı yöneten Fâtımî halifeliğinin veziri olarak atandı. Son Fâtımî halifesinin 1171'de ölümüyle Salahaddîn, Mısır valisi oldu ve Şiî İslâm'ın gücünü ve etkisini azaltmaya çalıştı. Nureddin adına hüküm sürerek Mısır'da Sünnî gücü güçlendirip Sünnî yeni kurumlar açtı.

Fâtımî bürokrasisini kademeli bir biçimde tasfiye ederek, 1171'de Fâtımî hilâfetine son verip Abbasilere bağlılığını ilan eden Salahaddîn Eyyûbî, Mısır’ın tek yöneticisi konumuna ulaştı. Bu olay, Mısır'da bağımsız bir Eyyûbî Hanedanlığı'nın doğuşunu sağlamakla beraber Müslümanların Haçlılara karşı olan birleşmesinde de tarihî bir dönüm noktasıdır.

Hittîn Muharebesi, Hazreti Ömer'in halifeliği döneminde 638 yılında fethedilmesinin ardından uzunca süre Müslümanların hâkimiyetinde kalan Kudüs'ün fethine zemin hazırladı.

Nureddin Mahmud Zengî, 1174'te öldükten sonra rejimini, Haçlılara meydan okuyabilecek yapıda kurmaya çalıştı. Salahaddîn, Mısır sultanı olarak Suriye'ye döndü ve Şam, Halep ve Musul'u diğer Müslüman hükümdarlardan almayı başardı. Salahaddîn'in güçleri ayrıca Yemen'i fethetti ve bu da onun tüm Kızıldeniz üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmasına katkı sağladı.

Haçlılar yenilgiye uğratıldıktan sonra Kudüs ele geçirildi

Kendisini Hristiyanlığa karşı İslâm'ı savunmaya adayan Salahaddîn, Şam'ın güneyindeki krallığının dört bir yanından birlikler toplayarak bir saldırı başlatmaya hazırlandı. Ordusu, Tiberias (günümüz İsrail'i) yakınlarındaki Hittîn'de Haçlılarla büyük bir çatışmada karşılaşıp onları mağlup etti.

Haçlılar’ı bozguna uğratan Salahaddîn Eyyûbî ve esir Kral Lüzinyali Guy.

Haçlılar Kudüs Krallığı ordusu imha edildi, bir kısmı da esir alındı. Esirler arasında Fransız Haçlı şövalyeleri Kral Guy de Lusignan ve Renauld de Chatillon da vardı.

  • Hittîn Muharebesi'ndeki zaferi, Kudüs Şehri'nin 88 yıl Hristiyan kontrolü altında kaldıktan sonra 2 Ekim 1187'de Salahaddîn'in ordusuna teslim olmasıyla sonuçlandı. Böylece Miraç mucizesinin yıl dönümü olan 2 Ekim 1187 Cuma günü Kudüs fethedildi.

Fransız ressam Gustave Doré'nin 1800'lü yıllarda çizdiği Galip Salahaddîn tablosu.

Kazanılan zafer taşkınlık yapılmadan olgunluk içinde kutlanırken, Haçlılar şehirden çıkarıldı. Ancak Salahaddîn Eyyûbî, diğer Hristiyanların yanı sıra Yahudilerin de şehre yerleşmesine izin verdi.

Haçlılar tarafından tahrip edilen Mescid-i Aksâ'yı kendi elleriyle süpüren ve gül yağıyla yıkatan Salahaddân Eyyûbî, Harem-i Şerif'i Hristiyanlara ait sembollerden de arındırdı.
  • Fetih sonrası Kubbetu's Sahra'daki haçın da indirilmesinden sonra 88 yıl boyunca duyulamayan ezan sesi Kudüs semalarında yeniden yankılanmaya başladı.

MS 1683'ten kalma bu baskı, Kudüs'ün MS 1187'de Salahaddîn tarafından yeniden ele geçirilmesini tasvir etmektedir..

Üçüncü Haçlı Seferi ve Salahaddîn'in ölümü

''Kudüs Fatihi'' olarak adlandırılan Salahaddîn Eyyûbî, Hicaz bölgesine verdiği önemden dolayı ''Hadimü'l-Haremeyn'' (Mekke ve Medine'nin hizmetkarı) unvanını kullanan ilk hükümdarın türbesi Emevi Camii'nin kuzeybatı köşesine yakındır.

Salahaddîn'in Kudüs'ü ele geçirmesinin ardından, Papa III. Gregory, şehri yeniden ele geçirmek için tüm Hristiyan âlemini yeni bir Haçlı Seferi çağrısında bulundu. 1189'da Hristiyan güçler, üç güçlü kralın önderliğinde Üçüncü Haçlı Seferi'ni başlatmak için Tire'de seferber oldu: Alman kralı ve Kutsal Roma İmparatoru I. Frederick “Barbarossa”, Fransa Kralı II. Philip ve İngiltere'nin “Aslan Yürekli” I. Richard'ı.

Fransa Kralı II. Philippe ve İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard Akdeniz yoluyla Akkâ'yı kuşattı. İngiltere Kralı "Aslan Yürekli" Richard birkaç defa Küdüs'ü ele geçirmek için hücumda bulundu. Haçlı kuvvetlerinin askerî başarısına rağmen, Salahaddîn onların saldırısına karşı koydu ve imparatorluğunun büyük bölümünün kontrolünü elinde tutmayı başardı. 1192'nin sonlarında "Aslan Yürekli" Richard ile yaptığı ateşkes, Üçüncü Haçlı Seferi'ni sona erdirdi. Salahaddîn Eyyûbî'nin gayretiyle kutsal Kudüs Müslümanların hâkimiyetinde kalmaya devam etti. Bu olay, Salahaddîn Eyyûbî'nin İslâm aleminde önemini arttırdı.

İngiltere Kralı I.Richard ve Selahaddin’i tasvir eden mozaikler, British Museum’da sergileniyor.

Güçlü bir ordu ve sistemli bir devlet teşkilatı kuran Salahaddîn Eyyûbî'nin Kudüs'ü Haçlılardan geri alması İslâm dünyasının en ünlü kahramanları arasında yer almasına katkı sağladı.

İmar faaliyetleriyle de yakından ilgilenen Salahaddîn'in devrinde, Filistin, Mısır, Hicaz ve Yemen'de çok sayıda medrese, zaviye, cami, köprü, kale, hamam inşa edildi. İlim insanlarına ve sanatkârlara verdiği önem verdiği için Suriye ve Mısır, İslâm dünyasının önemli ilim merkezleri haline geldi. Doğulu ve Batılı tarihçilerin övgüyle söz ettiği Salahaddîn, Fransız tarihçi Albert Champdor tarafından da "İslâm'ın en saf kahramanı" olarak nitelendirildi.

Büyük komutan, 4 Mart 1193'te Şam'da vefat etti.