Fatih edebiyatın mayalandığı bir mekân

MERVE AKBAŞ
Abone Ol

Prof. Dr. Turgay Anar’ın yeni çalışması Hafıza ve Miras - Fatih’in Edebiyat Durakları isimli kitap Fatih Belediyesi tarafından yayınlandı. Çalışmada, Türk edebiyatının birçok önemli isminin mekân ve eseri üzerinde kurduğu ilişki yer alıyor. Bir edebiyat gezi rehberi olarak da görülebilecek olan kitap hakkında Anar’la konuştuk.

“Fatih’in Edebiyat Durakları” çalışmasının temel amacı nedir, neden böyle bir araştırmaya ihtiyaç duyuldu? Daha önce bu kapsamda bir çalışma yapılmış mı?

Hafıza ve Miras: Fatih’in Edebiyat Durakları, Turgay Anar.

Hafıza ve Miras: Fatih’in Edebiyat Durakları’nın yazılmasının ilk sebebi, İstanbul’un merkezi bir yerinde olan Fatih ilçesinin tarihi, mimari ve edebî derinliğiyle ilgilidir. Fatih Belediyesi, Kasım 2022 tarihinde ilk defa bir edebiyat festivali düzenledi. Aslında çalışmam bu etkinliğin bir parçasıdır. Bu sayede ilçenin Türk edebiyatıyla kurduğu edebî iletişim daha görünür bir hâle geldi. Fatih’i Fatih yapan özellikler, tarihi bir derinlikle karşımıza çıkar. Fatih, İstanbul’un fethi ile doğrudan ilgilidir çünkü. Ayrıca bu ilçeyi oluşturan mimari eserler ile edebî sohbetler, insan dediğimiz o derin ve zengin varlığın buradaki varlığı; evler, sokaklar ve kurumlarla şehrin hafızasını farklı bir yolla inşa eder. Bir mekânın, semtin hafızasına böyle bir perspektiften bakmak orada ufuk açıcı idealin açıkça ortaya konulması, onun köklerinin nasıl derinlere uzandığını görmek anlamına gelir. Fatih ile ilgili farklı açılardan yazılmış birçok çalışma ve eser tabii ki var. Ama benim yapmak istediğim şey, bir semti sadece mimari ve tarihi eserlerle sınırlamak değildi. Orayı “edebiyatın da mayalandığı bir mekân” olarak görmek ve insanlara onun farklı cephelerini de göstermekti. Daha önce bir semti edebiyatla yan yana getirip bu türden bir anlayışla ele alan, onun sokaklarında, kapalı ve açık mekânlarında Türk edebiyatının nasıl iz bıraktığını irdeleyen bir çalışma yoktu.

Sadece Fatih’e mahsus bir plan

“Edebiyat durakları” ifadesinden ne anlamalıyız?

Çorlulu Ali Paşa Medresesi'nin gösteren eski bir kartpostal.

“Edebiyat durakları”, edebiyatın geçmişte ve günümüzde var olduğu mekânları, eserleri, isimleri ve buralardaki edebî faaliyetleri, birliktelikleri ve sohbetleri merkeze alan yerleri vurgular. Bu durakları en geniş anlamda kullandığımı ve bazen edebiyatçıların medfun oldukları hazireleri dahi onların içine dâhil ettiğimi söylemeliyim. Amacım, İstanbul’un “atardamarında” yer alan Fatih’in edebî zenginliğini ve hafızasını detaylara boğulmadan ortaya koymak ve bir çeşit “Fatih edebiyat atlası” yapmaktı. Bu yüzden de sadece Fatih’e mahsus bir plan yaptım. Böyle bir edebî derinliği olan ilçeyi günümüz insanlarına nasıl anlatabilirim diye düşündüm ve sonunda, bir gezi güzergâhını da andıran ama aslında Türk edebiyatına çeşitli şekillerde mekân olan yerleri; buradaki hayatları, belki de şair ve yazarların hatıralarını ve izlerini takip ederek farklı bir bütün oluşturmak istedim. Edebiyat duraklarını; bir şehri, mekânı, mimari eseri, kısacası edebiyatla yan yana getirdiğimiz zaman orayı capcanlı tutan, bir nevi “yaşayan yerler” olarak düşündüm ve onları günümüz insanlarına anlatmak istedim. Edebiyat, işte bu sebepten bile bir şehrin “taş ve toprak arasında” inşa edilmiş hafızasını işleyip ona kelimelerden bir zenginlik, bir estetik form ve derinlik verdiğinden değerlidir.

Edebiyat gezi rehberi

Bu eser bir araştırma-inceleme eseri mi, yoksa bir gezi rehberi mi?

Sahaflar Çarşısı.

Aslında hepsi. Eseri yazarken birden fazla amacım vardı. İlk olarak çalışmamın bir araştırma boyutu var. Fatih’te şairler, yazarlar nerelerde buluşmuşlar, buralarda ne konuşmuşlar, bunların edebiyata etkisi/katkısı nasıl olmuş? Öncelikle bu soruları cevaplamaya çalıştım. Ayrıca edebiyat duraklarını akademik bir dil kullanmadan inceledim, onların Türk edebiyatındaki yerini ve önemini ortaya çıkardım, bir nevi eleştirel bir çaba ortaya koydum. Aslında bir semtin sokaklarına, yapılarına, geçmişine sinmiş edebiyatı bir harita gibi kaydettim. Böylece de bir “edebiyat atlası” yaptım. Bir edebiyat atlası, işte bu sebepten çeşitli güzergâhlardan oluşmalıdır. Eseri, İstanbul’un yedi tepesi gibi farklı keşiflere yol açmasını da umarak yedi bölüme ayırdım. Edebiyat duraklarına tek başlarına seyahat etmek isteyen okurlar, güzergâh bilgilerini takip ederek bahsi geçen yerleri gezebilirler bu sayede. Hafıza ve Miras bu yönüyle, bir “edebiyat gezi rehberi” gibi de kullanılabilir.

Fatih’in edebiyat duraklarının ne kadarı ayakta, gezilebilir durumda?

Bu durakların birçoğu maalesef yok. Onların bazılarının görsellerini bile bulamadım. Ama eserde onların aşağı yukarı nerede olduğunu yazdım. Buraları gezenler semtin nasıl değişip dönüştüğünü de görebilecektir. Ayrıca gezilen yerlerle ilgili sıkıcı olmayan, kısa bilgiler de vermeye çalıştım. Bu sayede hem mekân hem mimari eser biraz da olsa tanınacak hem de edebiyat buraya nasıl bir renk vermiş anlaşılacaktır.

Fatih’in edebiyat durakları yazarları, şairleri yıllarca ağırlamış. Peki eserlerine bu mekânların izleri ne ölçüde yansıyor?

Eski bir kartpostalda Alman Çeşmesi görünüyor.

Fatih çok şanslı bir ilçe… İstanbul’un “orta yerinde” bulunuyor ve pek çok açıdan zengin. Birçok medeniyete başkentlik yapmış. Ticaret merkezi, kamusal yapıların en önemlilerinin olduğu bir semt. İstanbul’un en önemli kütüphaneleri orada. Birçok üniversiteye sahip… Bunlar Fatih’in kültür, sanat, eğitim, ticaret ve iktisaden önemine dair birkaç dikkat… Ayrıca eski bir yerleşim yeri olduğundan birçok şiire, romana konu olmuş, kapalı ve açık birçok mekânı edebiyat eserlerinde doğrudan yahut da dolaylı bir şekilde yerini almış. Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Ahmet Hamdi Tanpınar’dan tutun da Edip Cansever ve Orhan Pamuk ve Ahmet Ümit’e kadar birçok edebiyatçının eseri Fatih’in edebî derinliğine katkı yapmış… Ama onun sokakları, evleri ve diğer binaları, romanların geçtiği yerler olması açısından son derece değerlidir. Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Dirilen İskelet, Tutuşmuş Gönüller, Acâyib-i Âlem, Yol Ayrımı, Kara Kitap, İstanbul Hatırası… Bu ve bunun gibi daha birçok roman Fatih ile doğrudan irtibat hâlindedir. Onunla ilgili yazılmış şiirlerin varlığı, bir güzellik odağı olarak şairler tarafından onun tescil edildiğinin de bir göstergesidir.