İsahag Uygar Eskiciyan'a sorduk

HABER MASASI
Abone Ol

Teknolojisi o kadar post moderndir ki Müslüm Gürses kaseti üzerine çektiğin ilk şiir okumanı bile vesikalı montaj ilan ettirir. Şu para var ya, tüm teknolojileri döver. Adeta; ben tek, siz hepiniz, der.

1- Google’da ne sıklıkla adınızı aratıyorsunuz?

Bu aralar kendimi sıklıkla aratıyorum. Buna paralel ve doğru orantılı olarak Zeki Müren’i sevme sıklığım da değişiyor. Kendimi gugıllamayı ihmal ettiğim dönemlerde ise yanlarım çıkıyor ve Nobel Fizik Ödülüne göz kırpıyorum. Hayatı sorgulamaya başlayınca konuşan kedi videosu çıkıyor bazen. Sonra kısır döngü; yine kendimi aratıyorum. Yani maksimum ayda iki üç kez oluyor bu.

2- Öykülerinizdeki en teknolojik alet nedir?

Tüm teknolojileri alt edecek ve sürekli kendini yenileyen soft power olan para, öykülerimde kullandığım en teknolojik alet. Annemizin bizi, ekmeğe gönderirken cebimize koyduğudur. Geri dönemezsek bizi vuran silah için harcanandır. Vurana giden maaşla alınan ekmektir. O kadar güçlüdür ki, tek tek evlerden itina ile toplanıp bir odaya zor sığacak kadar birikebilir ve eritmek için kardeşler yetmediğinde küçük enişteler koşarak marş, ilahi ve de hesap makineleriyle gelir. Teknolojisi o kadar post moderndir ki Müslüm Gürses kaseti üzerine çektiğin ilk şiir okumanı bile vesikalı montaj ilan ettirir. Şu para var ya, tüm teknolojileri döver. Adeta; ben tek, siz hepiniz, der.

3- Okurlarınızın size rastlama ihtimalinin en yüksek olduğu yer neresi?

Sadece sanal alemde rastlaşabiliriz. Onun haricinde, sokaklarda, avmlerde, dürümcülerde, sahaflarda karşılaşılacak meskun beden, tam olarak beni temsil etmiyor. Bedenin kiracısı ya da mal sahibi değilim yani. Neyse okurlarım ve okumazlarım, buyursunlar ben her zamanki yerdeyim. Çay ikram edemeyeceğim ama çaydan iyi söz ederim.