Yalnızlığın neşeli öyküleri

AYŞENUR ÖNLER
Abone Ol

Küçükken babasının ağaçtan düşüp ölmesine sebep olan karakterimiz, otuz yıl sonra aynı ağaçtan atlamaya karar veriyor. Kurgunun devamında bir dram yahut bir hüzün okumayı bekliyoruz. Ancak beklediğimizin aksine, intihar girişimi birden şölene dönüşüyor. Kimse ona engel olmaya çalışmıyor.

Can Binali Aydın'ın ilk öykü kitabında bulunan yirmi altı öykünün ortak paydası yalnızlık ve ölüm. Ölümle herhangi bir problemi olmayan yazarımız beylik laflar kullanmadan, karakterlerinin sır gibi sakladığı dehlizlerinde bizi kısa ama vurucu bir gezintiye çıkarıyor. Hayatın tam merkezine inerek; mahalle aralarında, çay ocaklarında, apartman balkonlarında sıkça rastlayacağımız insanların hikâyelerini bize adeta izlettiriyor. Burada okuyucuyu acıya boğmuyor aksine hem neşeli hem hüzünlü olan anlatısındaki sert duygu geçişleriyle dikkatleri hep en üst seviyede tutuyor. "Hasret Vardır Taraf Tutuyor" öyküsünde bu geçişleri etkin bir şekilde hissetmek mümkün. Küçükken babasının ağaçtan düşüp ölmesine sebep olan karakterimiz, otuz yıl sonra aynı ağaçtan atlamaya karar veriyor. Kurgunun devamında bir dram yahut bir hüzün okumayı bekliyoruz.

Ancak beklediğimizin aksine, intihar girişimi birden şölene dönüşüyor. Kimse ona engel olmaya çalışmıyor. Bu ve bunun gibi öykülerin hemen hemen hepsinde ölüme ve intihara bir dokundurma görürüz. Can Binali Aydın, yalnızlığa Plath'ın yaklaştığı gibi yaklaşır. Karakterleri yalnızlar derneğinin baş çığlıkçılarıdır ama etrafları o kadar kalabalıktır ki seslerini duyuramazlar. Kalabalıkta insanlarla iç içe ama onlara dahil olmaksızın bilinçli bir kaçma eylemine sahip karakterler... Slogan atmazlar, bizi kötü hissettirmezler. Sadece dünyada yaşayan tüm insanların ortak sorununa değinirler. Bu da her okuyanın ayrı bir lezzet alıp kendinden bir şeyler bulmasının baş sebebidir. Gündelik hayatın içinden, insanlığın özünü tek bir paydada toplayan bu eserdeki yolculuğunuzdan pişman olmayacaksınız.