Antik dünyadan günümüze bir görgü tanığı: Persepolis

SKYROAD
Abone Ol

İran tarihinin antik dönemiiçerisinde büyük bir güçolarak tarih sahnesinde yeralan Ahameniş İmparatorluğutarafından kurulan Persepolis,Şîrâz şehrinin yaklaşık 60kilometre kuzeydoğusunda yeralır. Kurulduğu Rahmet Dağı’nıneteklerinde bugün kalıntılarınınyer aldığı Persepolis, Ahamenişİmparatorluğu’na ait bu yerin birzamanlar ne kadar da muhteşemolduğunu gözler önüne serer.

Yapım tarihi milattan önce 6. yüzyıla kadar uzanan Persepolis, oldukça geniş de bir alanda yer alır. Tahta geçen neredeyse her Ahameniş imparatoru buranın genişlemesinde pay sahibi olur. Sahip olduğu alanla burası aynı zamanda dünyanın en geniş arkeolojik sahalarından biridir. 1979 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen Persepolis’te yer alan kalıntılar, gerek inşasında kullanılan malzeme gerekse dizayn ile orijinallik arzeder.

Pers İmparatorluğu'nun başkenti olan Persepolis, MÖ 6. yüzyıl sonlarına doğru Pers Kralı I. Darius (Dara) tarafından kurulmuştur.

1930’larda Fransız arkeolog André Godard’ın kazı çalışmalarıyla büyük oranda ortaya çıkan Persepolis’in, Ahameniş İmparatorluğu döneminde ne için kullanıldığı ise net değildir.

Buranın Ahameniş İmparatorluğu’nun başkenti olduğunu iddia edenlerin yanı sıra, Nevruz kimi kutlamaların yapıldığı bir şehir olduğu yönünde iddialar da vardır. Ne olursa olsun buranın bir imparatorlar şehri olduğu çok açıktır. Kalıntıların bile sahip olduğu görkem bunu ısrarla söyler. Ahameniş İmparatorluğu’nu yıkarak Persepolis’i ele geçiren Büyük İskender’in kendisine oldukça cazip geldiği anlaşılan Persepolis’te uzunca sayılabilecek bir dönem de konaklaması da bu durumu teyid eder.

Perseopolis’i gezmek için uzun bir vakit gerekmemekle birlikte, herhangi bir şey atlamamak için de planlı ilerlemek en mantıklısı olacaktır.

Darius'dan sonra tahta çıkan I. Serhas (Xerxes) ve Artakserkses (Ardaşir) şehri büyüterek çeşitli anıtlarla doldurmuşlardır.

111 basamaklı, büyük taş bloklarından yapılmış iki taş merdiven aracılığıyla taraçaya ulaşılır.

Sütunların yüksekliği, kullanılan devasa büyüklükteki taşların ahengi ve taşlar üzerine işlenen figürler ile burada sizi ‘Tüm Diyarların Kapısı’ diye anılan Persepolis’in kapısı sizi içeriye davet eder. Kapı geçildikten sonra ise 92 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde ‘Ordu Yolu’ bulunur.Persepolis denince akla gelen ‘Çift Başlı Kartal’ da tam da bu noktada, ‘Tüm Diyarların Kapısı’ndan içeriye yönelmekte olduğunuz istikametin solunda yer alır. Kuvvetle muhtemel bir yapı için yapılan ama sonradan orada kullanılmasından vazgeçilen ‘Çift Başlı Kartal’ 1954 yılında şu anda bulunduğu yerde keşfedilir.

Persepolis'te kral sarayları taşıma toprakla yapılan, tepesi 473 metre uzunlukta, 86 metre genişlikte ve 13 metre yüksekliği olan yapay bir tepe üzerinde bulunmaktaydı.

Çok sayıda yapıdan oluşan bir kompleks özelliği taşıyan Persepolis’te bahsedilmeye layık en değerli yapılardan biri şüphesiz Apadana Sarayı’dır.Taçara Sarayı ile Hadiş Sarayı adlı iki başka sarayın da bulunduğu Persepolis’te Apadana şüphesiz bunların en büyüğü ve en görkemlisidir. Ahameniş imparatorlarından Büyük Darius tarafından inşasına başlanan yapı ancak onun oğlu Xerxes tarafından tamamlanır.

Sarayın doğu basamaklarının güney kanadında ise yine Persepolis ile özdeş hale gelen meşhur yontma figürler yer alır. Bunlar, farklı uluslar tarafından Pers imparatoruna hediyelerini sunmak amacıyla gönderilen heyetteki insanları sembolize eder.

  • Yaklaşık 5000 metrekare büyüklüğündeki ‘100 Sütunlu Salon’ ise Persepolis’teki önemli yapılardan bir diğerini oluşturur.

MÖ 331'de Büyük İskender'in Persleri yenerek yaktığı şehir, toprak yığınları altında kendi haline terk edildi.

Bu eserlerin sadece günümüzdeki kalıntıları bile Ahameniş İmparatorluğu’nun mimarideki zirvesini açıkça gözler önüne serer. Persepolis’te aynı zamanda taraçanın dışında, dağı yonturularak oluşturulan iki tane de Ahameniş imparatoruna ait mezar bulunur. Birbirine yakın mesadefe yer alan 2. Artaxerxes ile 3. Artaxerxes’in mezarları, sahip oldukların mimari estetikten başka, bulunduğu yükseklik dolayısıyla buraya çıkanlara Persepolis’i tüm genişliğiyle görme imkânı sağlar.