Geçmişten bugüne akan bir şifalı su: Denizli

HABER MASASI
Abone Ol

Binlerce yıllık tarihi, kültürel değerleri, dünyaca ünlü kazıları ve kaplıcaları ile henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir turizm cenneti; Denizli…Türkiye'de tatil denilince akla gelen ilk yerlerden biri. Dört mevsim keyfinin en güzel çıkarıldığı, antik şehirlerin efendisi; horozuyla, Pamukkalesi’yle görülesi gereken bir şehir.

Şehir adını nereden alıyor?

Şehrin adının nereden geldiğine dair değişik rivayetle mevcut, konuyla ilgili ilk rivayete göre şehir adını “Tonguzlu” ya da “Tengizli” ifadelerinden almıştır. Bir diğer iddia göre ise Denizli adı Laodikya Ovası’nın ortasında bulunan gölden geliyor ve yine iddaya göre eskiden Türkler göle “deniz” dediği için de şehrin ismi Denizli olarak kalmış.

Tarihçe

Türk kuvvetleri Alp Arslan'ın komutasında Bizans topraklarına sürekli akınlar yapıyordu. 1119 yılında Bizanslılar, büyük bir ordu ile Denizli ve havalisine saldırdılar. Bu bölgede az sayıda Türk kuvveti bulunduran Alpaslan önderliğindeki Türkler, yöreyi terk etmek zorunda kaldılar. Ertesi yıl tekrar gelen Bizanslılar Uluborlu taraflarına kadar istila etti ve 1147 yılında İkinci Haçlı Seferi Fransız Kralı VII. Louis'in komutasında, Ege Bölgesi'nden güneye doğru hareket ederek, Denizli civarını işgal etmiştir. Buradan Antalya istikametine hareket eden Haçlı Ordusu'nun öncü birlikleri, Acıpayam Ovası'nı geçtikten sonra, ordunun ağırlıkları ve artçı birlikleri aynı yolu takip ederek, Kazıkbeli'nden geçmek için hareket etmişlerdi. Fakat orada yapılan çetin savaşlarında Haçlı Ordusu çok büyük kayıp vermiştir. II. Kılıçarslan bu savaşlardan sonra sınırlarını genişleterek Bizans topraklarına akınlar düzenlemiştir. Selçuklular, Atabey komutasında yapılan bu akınlardan büyük ganimetler elde ediyordu. Bu tarihlerden sonra Denizli ilinin doğu kısımlarına Türkler yerleşmeye başladı. Böylece Türk akıncıları, Küçük Menderes Vadisi'ne kadar ilerleme fırsatını bulmuşlardır.

Pamukkale Hierapolis Antik Kenti.

Diğer bir rivayet ise şudur: 12. yüzyıl sonlarında Bizanslıların Burdur'a kadar ilerlemeleri üzerine Konya Sultanı Osman ve Hüsamettin beyleri bu bölgeye göndermiştir. Osman Bey, Acıpayam Ovası'nı, Hüsamettin Bey de, Çal taraflarını zapt etmişlerdir. Denizli ve havalisinin Selçuklulara bağlı bir beylik halinde teşekkülü, Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, 1207 yılında olmuştur. 1209 yılında İznik'i başkent yapan I. Theodoros ile Selçuklular'ın arası açılmıştır. Gıyaseddin Keyhüsrev, Laskaris'ten, Aleksios'un tahtına iadesini isteyince, İznik Devleti ile Selçuklular, Denizli'nin batısında Alaşehir ile Antiokya arasında savaşa tutuştular. İlk seferde savaşı kazanan Türkler yağmaya dalınca hücuma gecen Rum askerleri, Gıyasettin Keyhüsrev'i öldürdü. Böylece savaşın sonunda galip gelen Bizanslılar, Batı Anadolu'ya bir süre hâkim oldular. Selçuklular ile Bizanslılar arasında Denizli ve yöresi sınır olarak kaldı. Bugünkü Denizli şehri bu sıralarda kurulmaya başlamıştır.

Denizli nerededir?

Denizli, Anadolu Yarımadası'nın güneybatı, Ege Bölgesi'nin güneydoğusunda yer almaktadır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit durumundadır. Denizli ilinin her iki bölge üzerinde de toprakları vardır.

Karahayıt Kaplıcaları.

Denizli’ye ne zaman gidilmeli?

Şehirde gezilmesi gereken antik kentleri ve yazın daha da belirginleşen doğa güzelliklerini düşündüğümüzde, Denizli’nin özellikle mayıs ve haziran aylarında ziyaret edilmesi daha uygundur.

Denizli'yi gezerken çalma listesi

  • - Ateş Attım Samana - Özay Gönlüm
  • - Azime Kız - Makbule Kaya
  • - Evlerinin Önü Mersin - Özay Gönlüm
  • - Çöz de Al Mustafa Ali - Özay Gönlüm

Denizli 7'lisi

Pamukkale Hierapolis Antik Kenti: Her yıl 2 milyon civarında turistin ziyaret ettiği Pamukkale, sanat eseri niteliğinde bir doğal güzellik. Termal suların hava ile teması sonucunda meydana gelen beyaz travertenlerin donmuş bir şelale benzeri kademeli şekiller oluşturduğu ve yer yer teras biçimli havuzlar meydana getirdiği Pamukkale’nin çekiciliğinin keşfi Roma Dönemi’ne kadar gidiyor. Pamukkale Travertenleri'nin hemen yanında tüm görkemiyle ayakta duran Pamukkale Hierapolis Antik Kenti'nin kalıntılarının büyük bölümü de bu dönemden. Eşi bulunmaz güzellikteki travertenler ile birlikte bu kalıntılar UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yer alıyor.

Karahayıt Kaplıcaları:Karahayıt Kaplıcaları, Denizli Karahayıt Mahallesi'ndedir. Yılın her mevsiminde ana kaynağından çıkan kendine has kırmızı renkli şifalı termal suyun ve termal çamurun sıcaklığı 58 ºC olup Ege Üniversitesi hidroklimatoloji enstitüsünün vermiş olduğu rapora göre içerdiği zengin mineralleri ile eşsiz bir sağlık kaynağıdır. Karahayıt'ta bulunan turistik tesislerde kırmızı su ve termal çamur sayesinde pek çok hastalık ve sağlık problemine şifa bulunabilmektedir.

Saklı Göl.

Saklı Göl:Saklı Göl ya da diğer adıyla Yukarı Dağdere Gölü çam ağaçları arasında oldukça güzel manzaraya sahip doğal bir göldür. Gölün çevresinde piknik yapılabilir. Günübirlik geziler ve doğa yürüyüşleri için ideal bir alandır. Suyu tatlı olan gölde tatlı su balığı da bulunmaktadır.

Honaz Dağı Milli Parkı: Honaz Dağı Milli Parkı, Honaz Dağı ve çevresinden oluşur. Honaz Dağı yüksekliği 2.571 metre rakımla Ege Bölgesi’nin en yüksek noktasıdır. Akdeniz ikliminin hakim olduğu milli park; flora, fauna ve jeolojik olarak zengin özellikler göstermektedir. Ormanlarla kaplı olan dağın özel iklim koşulları dolayısıyla bitki çeşitliliği zengin olup, çevresindeki diğer alanlardan daha çok bitki türü bulunmaktadır.

Akhan Kervansarayı.

Akhan Kervansarayı:Anadolu Selçuklularının batıdaki son kervansaraylarından olan ve iki kitabesi bulunan Akhan Kervansarayı, sultan hanları şemasına uymakla beraber, oldukça küçük bir handır. Han'ın iki kitabesi bulunmaktadır. Kapalı olan kısmı 1253 yılında, avlu 1254 de tamamlanmıştır. Yaptıran Vali Seyfettin Karasungur bin Abdullah'tır. Kitabede II. İzzettin Keykavus'un adı geçmektedir. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray açık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1.100 metrekarelik bir alan üzerine oturmakta olup, kare bir avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır.

Ağlayan Kaya Şelalesi: Doğanın tadını çıkartabileceğiniz muhteşem manzaralı Ağlayan Kaya Şelalesi, şehrin kalabalığından kaçıp kurtulmak isteyenlerin tercih ettiği yerler arasındadır ve 30 metre yükseklikten akan şelale suları doğanın en güzel armağanlarından. Bu manzara eşliğinde alabalık yemenin keyfini çıkaracaksınız. Denizli'ye gittiğinizde Pamukkale Travertenleri'ni, Güney Şelalesi'ni, Laodikya Antik Kenti'ni de ziyaret etmeyi unutmayın.

Güney Şelalesi.

Yeşildere Şelalesi:Son zamanlarda fazlasıyla rağbet gören Yeşildere Şelalesi, Denizli tatilinizde kesinlikle yolunuzu düşürmeniz gereken yerlerden biridir. 55 metrelik yükseklikten düşen şelale suları yukarıdan aşağı düşerken metrelerce uzağa kadar sıçrayan damlacıklarıyla adeta çevresindeki tüm canlıları yıkar. Ayrıca Yeşildere Şelalesi gezinizde burada bulunan tesislerde alabalık yemeyi sakın unutmayın.

Tripolis Antik Kenti.

Tripolis Antik Kenti: Kentin önemli tarihi alanlarından biri olan Tripolis Antik Kenti’nin Lidyalılar döneminde kurulduğu tahmin edilmektedir. Tripolis'te bulunan tiyatro, Tripolis hamamı, Tripolis şehir binası, kale-surlar ve nekropol kalıntıları sizi Denizli’nin binlerce yıl öncesine doğru bir yolcuğa çıkaracak. Birçok deprem ve savaş görmüş bu antik kent, içinde barındırdığı tarihi değerlerle varlığını hala korumaya devam ediyor.

Denizli'de ne yenir?

  • - Çaput Aşı
  • - Biber Tatarı
  • - Arabaşı
  • - Mısır Gömbesi
  • - Yen Böreği
  • - Süller Pidesi
  • - Börülce Böreği
  • - Patlıcanlı Kapama
  • - Kuru Biber ve Patlıcan Dolması
  • - Patlıcan Kebabı
  • - Patlıcan Soğan
  • - Börülceli Tarhana Çorba
  • Çaput Aşı.

Denizli'nin meşhuru

Özay Gönlüm, gerek seslendirdiği türküler gerek elindeki sazı “Yaren” gerekse anlattığı türkü hikâyeleriyle çağımızın unutulmayan halk ozanlarındandır. Repertuvarı Ege Bölgesi ve özellikle de Denizli yöresi ile özdeşleşmiş ve mizahi unsurlara yer verdiği çalışmalarının derinliği zamanla fark edilmeye başlanan Gönlüm, Denizli’nin türkülerinin Anadolu sahasında yoğrulmasına katkı sağlayan bir söz ve saz işçisidir.