Kasım ayında İstanbul sergileri

MÜCELLA ÖZDEMİR
Abone Ol

Sonbahar mevsiminin sonuna yaklaştığımız kasım ayında İstanbul, sanatı sanatseverle buluşturmaya devam ediyor. İsterseniz ekolojik eyleme destek vermek için Yaşayan Piramit’e siz de bir parça koyabilir, Adalar’da minik bir bisiklet gezisinin ardından bisikletin yüz otuz yedi yılını inceleyebilirsiniz. Ya da kısa bir Beyoğlu turunun ardından "Nerde o eski İstanbul" serzenişiyle birlikte doksanların İstanbul’una özleminizi Salt Galata’da dindirebilirsiniz. Siz yeter ki isteyin. İstanbul bütün istek ve arzularınıza hatta özlemlerinize bile sanatla cevap vermeye devam ediyor.

Agnes Denes Yaşayan Piramit, Sakıp Sabancı Müzesi

Sakıp Sabancı Müzesi, 1960’dan günümüze kadar uzanan ekolojik sanatın öncülerinden Agnes Denes’in Yaşayan Piramit adlı eserine ev sahipliği yapıyor. New York’ta yaşayan Macar asıllı sanatçı dünyadaki varlığımızın bir metaforu olarak doğayla ilişkimizi canlandırmak ve sanat pratiğinde ilham vermek ve insanları eyleme teşvik etmenin yanı sıra düşünmeyi, toplumsal kaygılara dikkat çekme çağrısında bulunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda Sakıp Sabancı Müzesi sanatçının doğaya duyarlı yaklaşımını sürdürmek adına ziyaretçilerini bitkileri sahiplenmeye davet ediyor. Böylece sanatçının Yaşayan Piramit'i yok olmak adına küçük parçalar üzerinden yaşamaya 29 Ocak tarihine kadar devam ediyor.

Sahnede 90’lar / Salt Beyoğlu ve Salt Galata.

Sahnede 90’lar / Salt Beyoğlu ve Salt Galata

1990’ların Türkiye’sini özleyenlere güzel bir haber verelim. Salt Beyoğlu ve Salt Galata 1990’ların Türkiye’sindeki kültür, sanat ve eğlence tarihine çok yönlü bir bakış açısı sunuyor. Çeşitli kaynaklardan toplanmış arşivlere dayanan sergi, fotoğraflar objeler, video kayıtları, eskiz ve maketler ile seçili etkinliklere dair yazışmalar, afiş ve broşürler tek bir çatı altında toplanıyor. 12 Şubat 2023’e kadar devam edecek olan sergiyi gezerken nostaljik bir atmosfer yaşayacağınıza eminiz.

Renkler ve Teknikler, Atatürk Kültür Merkezi

Türk resim sanatının yaşayan efsanesi Devrim Erbil’in Renkler ve Teknikler sergisi Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sanatın çeşitli dönemlerinden örnekler içeren sergi, sanatçının kullandığı değişik tekniklerden oluşuyor. Sanat kimliğini İstanbul’dan edinmiş sanatçının eserlerinde de İstanbul’un izlerini görmek mümkün. Öyle ki İstanbul’un siluetinin yansıdığı tuval resimlerinin yanı sıra sanatçının eserlerinin işlendiği halılarda sergi kapsamında sergileniyor. Ekim ayında sanatseverlere kapılarını açan sergi 27 Kasım’da son ziyaretçilerini ağırlıyor.

Başıma Siyahtan Bir Hale, Arter Gallery

Arter Gallery’de devam eden Ahmet Doğu İpek’in kişisel sergisi Başıma Siyahtan Bir Hale, sanatçının son iki yıl boyunca farklı mecralar kullanarak bu sergi bağlamında ürettiği eserleri Selen Ahsen küratörlüğünde bir araya getiriyor. Sanatçı, kum fırtınası, yanardağ patlaması, heyelan ve güneş tutulması gibi doğa olaylarından yola çıkan resimleri, çizimleri, yerleştirmeleri ve video eserleri ile insan ölçeğini aşan görkemli varoluşlarıyla hem büyüleyici hem de ürkütücü bir nitelik üstlenen bu fenomenleri soyut bir dille yorumluyor. Sergi 29 Ocak tarihine kadar sanatseverleri ağırlamaya devam edecek.

Başıma Siyahtan Bir Hale, Arter Gallery.

Bisiklet sergisi, Bisiklet üzerine 137 yıl, Adalar Müzesi

İstanbul’da sonbaharı en güzel temsil eden semtlerden birine davet edelim şimdi sizi. Büyükada’daki Adalar müzesi bisiklet tarihinin 137 yılını inceliyor. Bisiklet üzerinde 137 yıl temasıyla açılan sergide İnönü ailesinin, Mehmet Ali Aybar'ın, şair Zahrad'ın, ünlü bisiklet yarışçısı Garbis Bora'nın bisikletlerinin yanında dünyayı ilk kez bisikletle dolaşan seyyah Thomas Stevens'ın 1885'da uğradığı Büyükada'ya dair yazdıkları ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan Nazım Hikmet'e, yolu Adalar'a düşen sanatçıların bisikletli hikâyeleri yer alıyor. Sergi ocak ayında son buluyor.

Bisiklet sergisi, Bisiklet üzerine 137 yıl, Adalar Müzesi.

Hiçbir Yer, Anna Laudel – İstanbul

Hiçbir Yer, Anna Laudel – İstanbul.

Sanatçı Mehmet Sinan Kuran’ın çizim, heykel, resim, seramik, ışıklı kutular, camlar, buluntu nesneler ve yerleştirmeler gibi farklı teknik ve malzemeler kullanarak ürettiği eserlerin yer aldığı Hiçbir Yer sergisi Nietzsche’nin çocukluktan yaşlılığa geçişini ele aldığı tasviri tersine çeviriyor. Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi filmini anımsatan seçkide sanatçı, ziyaretçilere yaşlılıktan çocukluğa doğru giden bir yolda eşlik ediyor. Ziyaretçilerini hayattaki ihtimalleri sorgulatan bir yolculuğa çıkaran sergi 4 Aralık’ta son buluyor.