Melike Şahin: Şarkıların bir fikri olmasını önemsiyorum

RIDVAN TULUM
Abone Ol

Son dönemde yaptığı işlerle sesgetiren Melike Şahin ile müziğeneden ihtiyacımız olduğunu, sözünhayatımızdan çıkıp çıkmadığını,yeni projelerini ve müzikte yapmakistediklerini konuştuk.

İnsanoğlu tarihi boyunca neden müziğe ihtiyaç duydu?

İnsanlık diyerek daha da genişletelim hatta, sanıyorum anlatma ve anlaşılma ihtiyacıyla sanatın herhangi bir koluyla ilişkileniyor. Müzisyen olarak da dinleyici olarak da baktığımda temelde bu ihtiyacın varlığını hissediyorum.

Son 15 yılda müzikten "nitelikli söz"ün çekilmeye başladığını görüyoruz; tür ayırmadan söylüyorum bunu. Sizin şarkılarınızda durum tam tersi, birkaç istisnadan birisiniz benim için son yıllarda. "Söz" neden hayatımızdan ve müzikten çekilmeye başladı sizce?

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden 2012 yılında mezun oldu.

Direkt olarak sizi bu zamansal ayrıma iten nedir merak ettim doğrusu. Sizin kadar karamsar hissetmiyorum aslında bakarsanız bu konuda. Şahsen şarkı dinlerken önce sözü sonra yorumculuğu takip ediyorum. Bir fikrinin, hissinin olmasını önemsiyorum şarkı sözlerinin. Kendi şarkılarımı üretirken de göz ettiğim budur. "Nitelikli şarkıcı söz yazarları yok oldu, öyle şarkılar kalmadı." gibi karanlık bir noktada değilim. Takip ettiğim çok sıkı şarkı sözü yazarları var aynı çağı paylaşmaktan gurur duyduğum. Ama şarkı sözlerinde bir vuruculuk kaybı olduğunu söylemek de yalan olmaz herhalde. Belki de daha basit yakalanabilecek müzikler, daha hafif şarkılar dinlemek istiyordur kulaklar. Her dönem ayrı tavırlar geliştiriyoruz müziği algılayış şekillerimizde.

Sizin şarkılarınızı ilk dinlediğimde şey dediğimi hatırlıyorum: "Bu kadın belli ki şiiri iyi biliyor." Çünkü yazdığınız sözler ve söyleme biçiminiz şiiri biliyor olduğunuzu hissettirdi bana. Tahminimde yanılıyor muyum? Eğer yanılmıyorsam biraz bu konuda konuşmak isterim. İleride bir şarkıya dönüştürmek istediğiniz şiir var mı aklınızda?

Maalesef yanılıyorsunuz, şiiri iyi bildiğimi düşünmüyorum. Şiir okumayı severim, şiirin beni hayretlere düşürmesini severim. Şarkı sözü yazmakla şiir yazmak arasında dağlar kadar fark var. Bestelemek istediğim şiirler oldu gençken, ancak cesaret edemedim. Dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu düşünüyorum.

Müzik kariyerine, öğrenciliği boyunca soprano olarak dahil olduğu Müzik Kulübü Klasik Müzik Korosu’nda başladı.

Boğaziçi Sosyoloji mezunusunuz. Bu benim aklıma ileride müzik tarzınızın değişme ihtimalini getirdi bir an. Neden bilmiyorum ama; belki daha sert, belki daha protest belki de daha tespitlerle dolu şarkılar yapma niyetiniz var mı?

Sosyoloji mezunu olmam elbette etkilemiştir ve de etkileyecektir söz yazarlığımı, bahsettiğim konu ne olursa olsun. Şarkı sözlerimde politik ve toplumsal konulara değinip değinmeyeceğimi soruyorsunuz bu soruda dolaylı yoldan, yanılıyor muyum? Düşünüyorum da mesela "Bi’ Fırlatsam ve Kimin Izdırabı"nda birinci tekil olarak konuşuyor olsam da hepimize ait bir kopukluk hissinden bahsediyorum. Müzik tarzım daha da protest olabilir, olmaya da bilir. Zaman neler gösterir bilemeyiz.

Ben soruları yazmaya başladığım an "Geri Ver" isimli parçanızın klibi yayınlandı. O yüzden soruları şarkıyı dinleyerek yazıyorum. Kendimi manipüle ediyor olabilirim. Bu şarkıya giden süreçten biraz konuşmak isterim.

Üç sene önce Canberk (Ünsal) benimle bestesini paylaştı, ben de üzerine eklendim. Uzunca bir süre kutuda bekledi şarkı çeşitli sebeplerden. Hatta şarkıyı unuttum desem yeri, Instagram’da bir dinleyicim hatırlattı, ta ne zaman hikâyelerde görmüş. Sonra da dedik biz bunu kutudan çıkaralım, Cihan Mürtezaoğlu’na emanet ettik düzenlemesini. Akışkan güzel bir iş oldu.

Bu benim klasik sorum: Güzel olan her şey sona ermek zorunda mı?

Her şey sona erecek zaten.

O filmi neden tekrar izlemeliyiz ve o şarkıyı neden tekrar tekrar dinlemeliyiz? Bize açıklar mısınız? O film ve o şarkı hangisi?

2011 senesinde BaBa ZuLa ile yolları kesişti ve ilk konserini Berlin’de verdi.

Bilmem ki. Hiç tekrar tekrar o filmi izleme ya da o şarkıyı dinleme gerekliliğinde hissetmiyorum kendimi. Sevdiğim şarkıları üst üste milyarlarca kez dinleyebilirim. İkinciye izleyip ya da dinleyip, uzun bir aradan sonra, o zaman ne kafalardaydık, şimdi ne kafalardayız takibi yapmak eğlenceli aslında. Geçenlerde Hakan Taşıyan’ın "Güz Gülleri" yorumunu tekrar bir dinledim yine çok beğendim.

Son olarak gerçekten nasılsınız?

İyiyim, teşekkürler.