Samsun’dan yükselen 40 yıl: Objektif rock’ın köklerini ve yeni single’ı “Bayramlar”ı konuşuyor

Yeni single’ınız “Bayramlar”ın hikayesini dinleyerek başlayalım mı?

Bu şarkının hikâyesi aslında oldukça eskiye dayanıyor… Teknolojinin çarklarına sıkışmış bireylerin; yabancılaşmanın kol gezdiği, yalnızlaştırılmış bir dünyanın baskısından bunalıp, her mesai dışı zamanı bir fırsata çevirmelerine göndermede bulunuyor. İnsanların bir zamanlar içinde yaşadığı, aile büyüklerinin hatırlanması ve onların fiziken yanında olunması işlevini kaybetmesi, parçadaki ana temayı oluşturuyor.

Şarkıyı yazarken bir dağ köyünde, soğuk bir havada çocuklarının yolunu bekleyen yaşlı bir adamın gözünden baktım. Karanlık sokakların ve soğuk kışın getirdiği yalnızlık içinde kaybolmuş büyükleri, çocuklarının yokluğunda her bayramda ve tatilde bir kez daha hatırlanmayı beklemelerini söz konusu ediyor. Parçada “Bayramlar akşamı o sokak, yalnız bırakır yalnızları, yaşlı bırakır yaşlıları. Soğuk bir gündü o, açtı sokakları, kardan temizledi o kaygan sokakları” sözleri, yaşlıların unutulmuş dünyasına ve yalnızlıklarına ışık tutuyor. Bayramlar ve tatiller, yalnızlık, yaşlılık ve özlem temalarını işlerken dinleyicilere içten bir hikâye anlatıyor.

“Bayramlar” oldukça duygusal ve insanı çarpan sözlere sahip…

İçinde bulunduğumuz ve bize sunulan bu yeni yaşam şekli, aslında nereden bakarsak bakalım vicdani çelişkilerle dolu. Her bir dize, mutluluğun değil, kaygının ve özlemin hatırlatıcısı olarak yükseliyor. “Gördüğün artık bir başka biri, yaşı geçmiş yetmişi, önünde aylar yıllar yok artık” sözleri, zamanın acımasızlığını ve yalnızlığın derin izlerini yaşamsal bazda gözler önüne seriyor. Şarkıda toplumun yaşlı bireylerini unutmamak ve onlara sahip çıkmak gerektiğini vurgularken, gençlerin de aslında çaresizliğini gözler önüne seriyor.

Single kapağında Aptülika’nın imzası var. Aptülika yine harika bir iş çıkarmış. Bu kayda ve bu çizime bir plak çok yakışmaz mı?

Single olduğu için diğer parçalarının çıkmasını beklemek lazım. Aptülika gerçekten çok iyi hissetti ve çizdi. Buradan ona sonsuz sevgilerimizi ve saygılarımızı gönderiyoruz.

Objektif’in kurulduğu Samsun’da o dönemdeki müzik atmosferi nasıldı? Rock müzik yapmak ne kadar “mümkündü”?

O yıllarda ülkemizde arabesk ve pop almış başını gidiyordu, rakiplerimiz onlardı. Rock albümleri ve grupları neredeyse hiç yoktu. 37 yıldır varız ama kendimizi anlatmak konusunda hâlâ zorlanıyoruz. Müzik sektörünü belirleyenler vardı ve onlar günümüzde de kılık değiştirseler de hâlen varlar. Eğer onlara biat edersen önün açık. Her türlü desteği olan festivallere ve konserlere çıkman mümkün. Böylece ayakta kalıp yola devam edebilirsin. Ama bizde böyle bir şey olmadı ve olamaz.

37 yılı geride bıraktınız… Bu süre zarfında sizi ayakta tutan en güçlü duygu neydi?

Şarkıların söz ve müziklerini yazıyor olmam bunda en büyük etken. Objektif, Türkiye’nin ve dünyanın sosyolojik, ekolojik ve politik tarihidir. Hepsini yaşadığım ve içinde bulunduğum toplumun duygu, düşünce, yaşamsal kaygılar ve sevinçlerinden etkilenerek yazdım. Sahici duygular ve yaşanmışlık olunca güncelliği her zaman koruyorsun.

Şarkılarınızın neredeyse tamamında toplumsal bir isyan, sistem eleştirisi ya da vicdanın sesi var. Bu dili kurarken nelere dikkat ediyorsunuz?

Tamamen içten çıkan bir şey bu. Hiçbir zaman “oturup, hadi şunu yazayım” demedim. Bende söz ve müzik aynı anda çıkar. Yazdığım sözlere ertesi gün bir kelime bile ekleyemem. O an duygu ve hissetme anıdır; sonrası yalandır. Adım adım ilerleyenler vardır; ama bu bende hiç olmadı.

Dijital çağda müzik üretimi ve paylaşımı tamamen değişti. Objektif gibi köklü bir grup bu yeni döneme nasıl adapte oldu?

Teknolojik şartlara elimden geldiğince ve yolumdan sapmadan uyum sağladım. Bugün sıfırdan bir albüm kaydedecek ve yayımlayacak bilgiye sahibim. Etrafımdaki arkadaşlarım da benim kadar ya da benden fazla bu bilgiye sahip. Örneğin, Türkiye’nin belki de tek canlı albüm kaydı olan IF Beşiktaş’ta gerçekleşen “Laneth Bir Gece” konser kaydı tamamen benim prodüksiyonum. Neden canlı diyorum? Çünkü o, üzerinde oynanıp tekrar kayıt yapılmayan tek konser kaydıdır. Meraklı olanlar Spotify’dan ve Objektif Rock YouTube kanalımızdan izleyebilirler.

Objektif’in 80’lerdeki genç hâliyle bugünkü hâli karşılaşsa, birbirine ne söylerdi?

“Vay be usta! Hâlâ devam ha! Bu nasıl zorlu bir yoldur ve bıkmadan, tükenmeden hâlâ yollardasın. Bu kadarını ben bile beklemiyordum.”

Müzik yolculuğunuza dair “iyi ki yaptık” ve “keşke yapmasaydık” dediğiniz şeyler var mı?

Vardır mutlaka. Cem Karaca ağabeyim, “Ulan oğlum, fazla politize olma; bak ben oldum ve başıma gelmeyen kalmadı,” diyeli tam 37 yıl olmuş. Ama bizler, onlardan ve dünyadaki örnek aldığımız büyük ustalarımızın yolundan ayrılmadık ve bu böyle devam edecek.