Gerçeği unutup bir süre gülmek isterseniz Yan Yana’yı görün
Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana filmini güldürü usnuru olarak görüp izlemek isterseniz, çok uygun ve keyifli bir vakit de geçirirsiniz. Ancak gerçeklik bekliyorsanız, sınıflar arasındaki bu iletişimi ancak rüyamızda görürüz
İçinde yaşadığımız toplumda sınıflar ne kadar gevşek. Bir gün bir işçi ya da memur bir iş adamının yakını olabilir mi? Ancak ve ancak kurgusal metinlerde ya da nadiren denk gelebildiğimiz bir vaka gibi gelmiyor mu size de. Yan Yana filmi, bu temelar etrafında dönüyor. Feyyaz Yiğit’in hayat verdiği Ferruh karekteri, belki bir Roman ya da değil ama hayatını Roman mahallesinde geçirmiş biri.
Uzun süre çeşitli mesleklerde iş ararken görüyoruz onu, hiçbir yerden kabul alaması, ailesinin ağır ekonomik dramı. Sonra bir gün bir ilan çıkıyor karşısına ve işi almak için görüşmeye gidiyor. Refik Bey, bir hayli zengin bir iş adamı, yalıda oturuyor ama bir paraşüt kazasında felçli kalmış, bakıma muhtaç. Ferruh hayatına girdikten sonra işler değişiyor. Ferruh’un alt sınıfa yakın kodları ve doğal oluşu Refik Bey’i etkiliyor ve o günden sonra yeniden hayata tutunuyor. Refik Bey, karekterine Haluk Bilginer can veriyor. Feyyaz Yiğit’i son yıllarda Gibi dizisinden biliyoruz ama öncesinde de mizah içerikleri vardı.
SANATTAN ANLAMAK DA BURJUVA İŞİ!
Yan Yana da ise, daha farklı bir mizah söz konusu. Iki kültür farkının bir araya gelmesi üzerine. Mesela Refik Bey’in bir tabloya iki milyondan fazla para vermesi üzerine, Ferruh’un yorumu adam sadece boyamış, benim elime de boya, mala ver aynısını yaparım demesi. Sahi modern sanat biraz da bu değil mi, biraz yeteneği olan bir insanın üretebileceği bir eseri, sanatçı titri olmadığı için yapamamak. Bizler de galerileri dolaşırken böyle duygularla dolmuyor muyuz. Sanatçı burada ne anlatmış ya da bu da sanat mı şimdi duygularına biraz modern sanatla ilgileniyorsanız aşinasınızdır. Tabi burada modern sanat eleştirisinden çok alt kültür ve üst kültür eleştirisi var.
Ferruh alt kültüre ait biri olarak, sanattan anlamadığını var sayıyoruz. Refik Bey ise bujuva. Refik Bey’in, kurallar ve sınırlar içinde akan bir hayatı var. Ferruh biraz bunu kolaylaştırıyor. Mesela Refik Bey bir kadınla mektuplaşıyor. Kadına mektubunda, Şeyh Galip’ten dizeler yazarken, Ferruh devreye giriyor ve altı aydır böyle yazışmanın bir sonu olması gerektiğini düşünüyor, kadından fotoğraf istiyor. Başka bir sahnede de Refik Bey’in, kadınla İkinci Yeni şiiri üzerine konuştuğuna şahit oluyoruz. Refik Bey aynı zamanda musiki dinliyor. Klasik müzik dinliyor. Ferruh bir doğum gününde sahneye çıkıp, oyun havaları çaldırıyor. Elbette bunlar detaylar, hayatta pek karşımıza çıkmayan ama ancak filmlerde, dizilerde ve romanlarda karşılaştığımız, sınıflararası yakınlaşma; gerçek hayatta böyle olmuyor.
BİRAZ EĞLENCELİ VAKİT GEÇİRMEK İÇİN İDEAL
Gerçek hayatta o insanlar alt sınıfla sadece müştemilatında görevli olmaları sonucu muhatap oluyor. Ya da şoförü oluyor. Filmin geçtiğimiz yıllarda yayınlanan Can Dostum isimli Fransız filminden uyarlama olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Oyunculuk olarak Feyyaz Yiğit yine kendini oynuyor ve zevk veriyor. Ama aynı zamanda Haluk Bilginer de çok iyi rol yapıyor. Film bu haliyle gişeye hitap edecek bir gücü var. Sınıfları bir araya getirmesi, bol mizah bulunması gibi sebeplerden ötürü, gişe başarısına aday. Ama izlediğimiz şeyin tamamen hayal ürünü bir güldürü gerçeği olduğunu akılda tutmaya da ihitiyaç var. Zira sınıfların çok kesin olduğu bir dünyada yaşadığımız gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Gülmek, sanat üzerine düşünmek ve biraz sinemanın keyif veren yanını da deneyimlemek isterseniz Yan Yana bu iş için bir hayli uygun