2024 beklentileri hangi yönde şekilleniyor?

DOÇ. DR. M. LEVENT YILMAZ
Abone Ol

Dünya ve Türkiye ekonomisi için oldukça zor bir yılı geride bırakarak yeni bir yıla girdik. Ancak takvimde yeni bir yıla geçerken eski sıkıntıları ve sorunları bir önceki yılda bırakmak mümkün olmadığı için yeni yılda da geçen yıldan kalan bazı sorunlar bizi bekliyor.

2023 Türkiye ekonomisi için kötü başladı. 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, yüksek enflasyon ve cari açık ile seçim sürecinin oluşturduğu belirsizlik riskleri de beraberinde getirmişti. Sonrasında ise Türkiye’nin hızla toparlandığını, seçimi istikrarla atlattığını ve nihayet enflasyon beklentilerini çıpalamaya başladığını gördük.

Ancak ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için sürdürdüğü sıkılaştırma programının büyüme tarafında 2024 yılında bazı yan etkileri olacağını öngörebiliriz. Her ne kadar 2024 yılı için Orta Vadeli Program’daki büyüme beklentisi yüzde 4 olsa da iç talepteki yavaşlama ve dış talep koşullarına bağlı olarak Türkiye ekonomisinin potansiyelinin altında büyüyeceğini ifade etmek mümkün. 2024 yılının büyümedeki en önemli lokomotifinin deprem bölgesindeki faaliyetler kapsamında inşaat sektörü olacağını söylemek mümkün. İnşaatın dışındaki sektörlerde ciddi yavaşlama veya daralma beklemek yanlış olmayacaktır.

GSYİH büyüme (%)

Elbette ekonomideki yavaşlamaya göz yumulmasının en önemli nedeni yüksek enflasyon. Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele kapsamında attığı adımların bir yandan iç talebi daralttığının diğer yandan da kur üzerinde önemli bir baskı oluşturduğunu görüyoruz. Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu için enflasyon tahmini yüzde 36 olarak açıklandı. Dezenflasyon sürecinin ise 2024’ün 2. çeyreğinden itibaren başlaması bekleniyor. Tabii ki bu öngörüler şu an eldeki veri setleri ve beklentiler kapsamında şekilleniyor. Bu tahminlerin mutlaka güncelleneceğini değerlendiriyoruz. Gelişmelere göre yukarı yönlü güncellenme ihtimali ise daha yüksek görünüyor.

Diğer yandan Merkez Bankası’nın tahminlerine göre enflasyonun 2024 Mayıs-Haziran aylarında yüzde 70-75 civarında zirve yapması bekleniyor. İlk 6 aylık olumsuz tablonun yılın geri kalanındaki beklentilerin çıpalanması açısından algısal olarak ciddi zorluklar çıkaracağını değerlendirmek mümkün. Kuşkusuz 2024’ün en çok merak edilen konularında birisi de kur tarafındaki gelişmeler. Dolar/TL’nin seyrinin ne olacağı en çok merak edilen konuların başında geliyor. Genel beklenti kurun enflasyon kadar artacağı yönünde. Ancak hem uzun süredir beklenen yabancı girişinin gerçekleşmesi hem de ekonomi yönetiminin politikaları neticesine kurdaki artış oranının enflasyondaki artıştan daha düşük olabileceğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Bu kapsamda uluslararası kurumlar ve yurtiçi bankaların evvelden 42 seviyelerinde ifade ettiği 2024 yıl sonu kur tahminlerini aşağı yönlü güncellediklerini görüyoruz. Yeni tahminler 36-39 aralığında şekilleniyor.

Türkiye ekonomisini yakından ilgilendiren bir diğer önemli gösterge de Euro/Dolar paritesi. Bildiğiniz üzere Türkiye’nin ara mamül ve enerji ithalatı ağırlıklı olarak Dolar ile gerçekleştirilirken nihai ürün ihracatı ise yoğunlukla Euro cinsinden yapılıyor. Bu bakımdan Euro/Dolar paritesinin yükselmesi Türkiye’nin lehine düşmesi ise aleyhine olarak değerlendiriliyor. Bu bakımdan paritenin gelişimine etki eden her türlü veri akışı yakından takip ediliyor. Bu bakımdan Fed’in ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politikalarına bağlı olarak paritenin ne yönde şekilleneceğini öngörmek önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

  • 2024 yılında Fed üyeleri 75 baz puanlık faiz indirimi olacağına ilişkin beklentilerini noktasal grafiklere yansıtmış durumda. Piyasa beklentisi ise çok daha yüksek. Piyasalar Fed’in 2024’te 150 baz puan faiz indirimi yapacağını tahmin ediyor. Bu durum Dolar Endeksi’nin zayıflamasını sağlıyor. “Sağlıyor” diye ifade ediyorum çünkü bu durum bizim gibi gelişmekte olan ekonomiler için son derece olumlu bir duruma işaret ediyor.

Euro/dolar paritesi.

Fed’in faiz artışlarının sonuna gelip faiz indirimlerini konuşmaya başladığı bir dönemde ECB’nin halen sıkılaşmaya devam etmesi paritenin Euro lehine şekillenmesine katkı sağlıyor. Pandemi dönemindeki Fed genişlemesinde bir ara terse dönen parite uzun bir aradan sonra yeniden kritik eşik olarak değerlendirilen 1,10 seviyesinin üzerine çıktı. 2024’te bu seviyenin daha üstünü görerek 1,12-1,15 aralığında hareket edeceğini değerlendiriyoruz.

Özetle 2024’ün ilk yarısı oldukça sıkıntılı geçecek ancak ikinci yarısı görece olarak daha olumlu olacak. Özellikle Fed’in faiz indirimlerine başlaması ile beraber hem küresel tarafta hem de içeride hava daha olumluya dönecek. Ancak Türkiye’nin enflasyonla mücadele ve eşanlı olarak bütçe dengeleri açısından atacağı adımların bir süre daha zorlayıcı olacağını göz ardı etmemek gerekiyor.

Dolar endeksi.