Bankacılık sektörü 2024’te 30,8 trilyon TL aktif büyüklüğe ulaştı

KADRİYE N. TUNÇSİPER
Abone Ol

2024 yılında Türkiye bankacılık sektörü, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşümle sınanırken, dijitalleşme, kârlılık ve regülasyonlar öne çıktı. 2025’e girerken sektör, büyüme fırsatlarını değerlendirirken risklere karşı yeni stratejiler arayışında.

Türkiye bankacılık sektörü, 2024 yılında önemli büyüme ve gelişmeler kaydetti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Ekim 2024 itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 30,88 trilyon TL'ye ulaştı. Krediler, 2023 yılsonuna göre yüzde 8,5 artışla 15,01 trilyon TL'ye yükselirken, mevduatlar ise Aralık 2024 itibarıyla 18,43 trilyon TL olarak kaydedildi. Sektörün net kârı ise Ekim 2024 sonu itibarıyla 515,6 milyar TL olarak gerçekleşti.

Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, bankacılık sektörünün 2024 yılında sıkı para politikalarının etkisi altında kaldığını vurgulayarak, finansal zorluklara rağmen Ziraat Katılım’ın başarılı bir yönetim performansı sergilediğini belirtti. Özdemir, Merkez Bankası’nın uyguladığı politika faiz artışları ve kredi büyümesini sınırlandırıcı düzenlemelerin, likidite yönetimi ve kârlılık üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. Ancak, alınan tedbirlerin olumlu yansımalarının hissedilmeye başlandığı bu dönemde Ziraat Katılım’ın, aktif kalitesini koruyarak sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izlediğini de belirtti.

Kaan Gür.

Akbank Genel Müdürü Kaan Gür ise 2024 yılının bankacılık sektörü için kredi büyümesi, fonlama maliyetleri ve kârlılık açısından zorlu bir dönem olduğunu belirterek makro-finansal dengesizliklerin ve risklerin azaltıldığı geçiş sürecinde, maliyetleri etkili bir şekilde yöneterek sermaye gücü ve bilanço sağlamlığını koruduklarını dile getirdi. Gür, önümüzdeki dönemde fonlama maliyetlerinde beklenen iyileşmeyle birlikte bilançoların kademeli olarak rahatlayacağına inandığını da belirtti.

2025’te dengeli büyüme bekleniyor Bankacılıkta 2025 yılında daha öngörülebilir ve dengeli bir kredi büyümesi bekleniyor. Makroekonomik istikrarla birlikte, kredi arz-talep dengesinin iyileşmesi de hedefler arasında.

  • Ayrıca dijital bankacılığın yaygınlaşması ve fintech ortaklıklarının artmasıyla, 2025 yılı teknoloji destekli finansal çözümlerin yaygınlaşacağı bir dönem olacak.

Metin Özdemir.

Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, 2025 Orta Vadeli Büyüme Programı’nda bankacılık sektörü için kritik hedeflere vurgu yaparak, politika faiz oranlarının düşmesi ve enflasyonun kalıcı olarak dengelenmesi ile sektörün yeni bir büyüme dönemine gireceğini belirtti. Özdemir, programın bankacılık sektörüne doğrudan etkilerini şöyle değerlendirdi:

“Politika faiz oranındaki düşüşle birlikte kaynak maliyetlerinin aşağı yönlü seyretmesi ve bankacılık kârlılık düzeylerinde iyileşme öngörülüyor. Enflasyondaki düşüşün kalıcı hale gelmesiyle krediye erişimin kolaylaşması, kredi talebinde artış yaşanması ve ekonomik dengenin sağlamlaşması, sektörde daha öngörülebilir ve yönetilebilir bir büyüme ortamı yaratacaktır.”

Makroekonomik istikrarla birlikte, kredi arz-talep dengesinin iyileşmesi hedefler arasında.

Özdemir, sektörün finansal göstergelerinde de pozitif bir görünüm beklendiğini belirterek, 2025 yılında Aktif Karlılığı (ROA) ve Özsermaye Karlılığı (ROE) oranlarının pozitif yönde gelişim göstermesinin beklendiğini de sözlerine ekledi. Sektörün gelecekteki dönüşümüne de değinen Özdemir, sürdürülebilir bankacılık uygulamalarının hız kazanacağını ve iklim değişikliğine bağlı finansal risklerin yönetimi için yeni düzenlemelerin gündeme geleceğini ifade etti. Bu bağlamda bankaların, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine uyumunun giderek daha fazla önem kazanacağını belirtti.

Cenk Eynehan.

Pasha Bank Genel Müdürü Cenk Eynehan ise piyasa oyuncularının, TCMB’nin politika faizinin bu yılsonuna kadar yüzde 48-50 bandında oluşmasını beklemekle beraber yeni yılda enflasyonda beklenen gerilemeyle TCMB’nin kademeli faiz indirimlerine gitmesini öngördüklerini, bu faiz indirimlerinin hızı ve miktarı piyasaların gidişatı açısından son derece önem arz ettiğini belirtiyor.

Bankacılıkta 2025 için büyüme ve karlılık yönünde bir beklenti varken, yapılan değerlendirmelere göre BDDK’nın kararı doğrultusunda, bankaların 2025 yılında finansal raporlarında enflasyon muhasebesi uygulamayacak olması, sektörün finansal görünümünü iyileştirirken sermaye yeterlilik rasyolarını da güçlendirebilir.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.