G-20’nin gündemi ticaret savaşları ve Ortadoğu

HABER MASASI
Abone Ol

Türkiye’nin dış politikası açısından kritik görüşmelere sahne olan G-20 Osaka zirvesi, bölgeye yönelik politikalarda önemli bir dönüm noktası olmaya aday. Liderler arasında varılan kararlar Türk, Rus ve Amerikalı diplomatları yaz aylarında yoğun bir mesainin beklediğine işaret ediyor. Global tarafta ise, Çin ile ABD arasındaki temaslardan ticaret müzakerelerine devam edilmesi kararı en çok dikkat çekti.

Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 85’ini, ticaretinin yüzde 75’ini ve nüfusunun 3’te ikisini oluşturan, Türkiye’nin de üyesi olduğu G20 liderleri, Japonya’nın Osaka kentinde bir araya geldi. 1990’lardaki Asya ve Rusya krizlerinin ardından ekonomik refahın korunmasını sağlamak için dünyanın büyük ekonomileri arasında yakın iş birliğini temin etmek amacında olan G-20, bu yıl ele alınan konular ve ikili görüşmelerin içeriği ile bir nevi genişletilmiş Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi izlenimi verdi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı organizasyonda, Uygurlar, Tibetliler ve bazı Çinli muhaliflerin, Osaka kentinde Pekin yönetimini protesto etmesi de G- 20’ye yansıyan anlardan oldu.

Liderlerin hemen hemen hepsinin ticaret savaşlarının bitirilmesi çağrısında bulunduğu zirvede Japonya, Hindistan, Rusya çok taraflı ticaret kurallarını savundu.

Çin de artan korumacılığa karşı uyarıda bulundu. Bu yılki buluşmada ana temalar olarak “küresel ekonomi, ticaret ve yatırım, inovasyon, çevre ve enerji, istihdam, kadınların güçlendirilmesi, kalkınma ve sağlık” başlıkları belirlendi.

Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) reform konusunda desteğin tekrar teyit edildiği zirvede “Küresel finansal güvenlik ağını güçlü bir Uluslararası Para Fonu (IMF) ile daha da güçlendirmek konusundaki kararlılığımızı tekrar teyit ediyoruz” mesajı verildi. İklim değişikliğinin de ele alındığı toplantıda, Paris Anlaşmasına uygun olarak hem emisyon azaltma hem de adaptasyon konularında gelişmekte olan ülkelere yardımcı olacak finansal kaynaklar sağlamanın önemini vurguluyoruz” açıklaması yapıldı. Ancak ABD’nin Paris Anlaşması’ndan geri çekilme kararının değişmediği de aktarıldı.

Erdoğan-Trump görüşmesinde gündem S-400

Erdoğan ve Trump.

Türkiye ikili meseleler düzeyinde ABD, Fransa ve Rusya ile daha yakın bir ilişki kurma imkanı bulurken, Rusya ile İngiltere arasındaki Skripal krizi, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Çin Devlet Başkanı Şi’nin G-20 öncesindeki Kuzey Kore ziyaretinden Osaka’ya taşıdığı özel mesajlar da zirveye damgasını vurdu. Zirve sırasında ABD ve Rusya başkanlarıyla gerçekleştirilecek görüşmeler Türk dış politikasının öncelikli konuları olan S-400’ler, F-35’ler ve Suriye meseleleri açısından da çok önem arz ediyordu.

Erdoğan ve Trump görüşmelerinin ardından düzenlenen basın açıklamasında

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sempati duyduğunu belirten Trump, iki ülke arasında yaşanan S-400 krizinden kendinden önceki Başkan Barack Obama yönetimini sorumlu tuttu.

İkili görüşme sonrası açıklama yapan Erdoğan, Başkan Trump’a stratejik ortaklığa zarar verebilecek olası adımlar nedeniyle endişelerini dile getirdiğini belirtti. Erdoğan ayrıca Trump’ın kendisine “Türkiye’nin hava savunma sistemleri alımındaki sorunları ikili ilişkilere zarar vermeden çözmek istediğini” söylediğini açıkladı. S-400 hakkında da açıklama yapan Erdoğan, Rus savunma sistemlerinin alımında geri adım atılmayacağını ve temmuz ayının ilk yarısında yapılacak teslimatı beklediklerini belirtti. Uzmanlar bu noktada Amerikan Kongresi’ndeki her iki partinin Türkiye aleyhine hazırladığı yasa ve karar tasarılarını hatırlatıyor ve uyarıyor.

Putın ve Macron'la da görüşüldü

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşmede ise savunma sanayi ve enerji sektöründe iki ülke arasında yürütülen işbirliği teyit edildi. Ana başlık ise Suriye ve İdlib özelinde yaşanan gelişmeler oldu.

25 Haziran’da Kudüs’te ABD, İsrail ve Rusya güvenlik danışmanlarının İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile yaptıkları Suriye konulu toplantı ve ardından Türkiye’nin İdlib’deki 10 numaralı gözlem noktasına yapılan Esed rejimi saldırıları Erdoğan-Putin görüşmesinde Suriye meselesini daha da hassas bir duruma taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’de sükunetin hâkim olması ve Astana sürecinin yaşatılması için yeni bir üçlü zirve teklifinde bulundu. Putin tarafından da kabul edilen bu teklif doğrultusunda üç ülke temmuz ayının ilk yarısında yeniden masaya oturacak. Erdoğan-Putin görüşmesinde Suriye konusunda alınan bir başka önemli mesafe ise ilki 27 Ekim 2018’de İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye-Rusya-Almanya- Fransa dörtlü zirvesinin tekrarlanması için mutabakatın sağlaması yönünde oldu.

Tam bu noktada G-20 Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron arasındaki görüşmeye de değinmek gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “beklenenin aksine olumlu geçen”

görüşmede Kıbrıs’ta yaşanan son gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macron’un Total enerji şirketinin avukatı olup olmadığını sormasının ardından Kıbrıs konusunda benzer bir mesaj bu kez Osaka’da yüz yüze iken tekrarlandı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a Kıbrıs konusunda konuşma hakkının garantör devletler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye ait olduğu hatırlatılırken, bir diğer görüş belirtebilecek tarafın Fransa değil Avrupa Birliği olabileceği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından vurgulandı.

Trump Kuzey Kore'de

G-20 zirvesinden sonra Güney Kore’ye giden Trump kısa bir süre sınırı geçmiş, böylece Kuzey Kore topraklarına adım atan ilk Amerikan başkanı olmuştu. Pekin yönetiminin de bu arabuluculuk karşılığında küresel telekomünikasyon devi Huawei üzerindeki yaptırım baskılarını hafifletecek bazı tavizler aldığı anlaşılıyor. Trump, 300 milyar dolar değerindeki Çin mallarına ilave gümrük tarifeleri planının askıya alındığını duyurarak, Huawei’ye yönelik yasakların kaldırılması konusunda yeşil ışık yakıyor.