Türkiye’yi şekillendiren 10 olay

HABER MASASI
Abone Ol

Geçmiş yılın ekonomik olayları geleceği etkiliyor. 2019 geride kaldı ancak yıl içinde yaşananlar gelecekte olacaklar için izler bıraktı. Türkiye’yi şekillendiren olayların başında yerel seçimler vardı. Barış Pınarı Harekatı ile S-400 hava savunma sistemleri, Türk dış politikasının merkezinde yer aldı. Çevreci etkileri itibariyle plastikle mücadele geleceğe yansıyacak bir olay olarak önem kazanıyor. Para politikalarında ise Merkez Bankası’nın 2019’daki faiz indirimi tarihi bir karar olarak dikkat çekiyor.

Yerel seçimler 2019'a damga vurdu

Yılın olayı.

2019 yılına damga vuran olayların başında yerel seçimler yer aldı.

  • Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oylandığı seçimde olduğu gibi siyasi partilerin işbirlikleri öne çıktı. Cumhur İttifakı adayları 52 ilde, Millet İttifakı adayları ise 20 ilde yarışı önde tamamladı.

Cumhur İttifakı, yüzde 52 hedefini aştı ancak aralarında Ankara, Adana ve Antalya’nın bulunduğu 10 şehri kaybetti. 31 Mart’ta gerçekleşen seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) en çekişmeli yer oldu. Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışta birbirine yakın sonuçlar, itirazları beraberinde getirdi. 1 Nisan’daki tarihi konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ankara’da ve İstanbul’da ilçelerin çoğu AK Parti’de ya da Cumhur İttifakı’nda; halkımız büyükşehir belediyesini verse bile ilçeleri AK Parti’ye vermiştir. Milletimiz 15’inci defa bizi sandıkta birinci yaptı. AK Parti olarak tek başımıza ya da Cumhur İttifakı olarak seçime girdiğimiz yerlerde 16 büyükşehir olmak üzere 778 belediye başkanlığı kazandık. Bu durum Türkiye’de belediyelerin yüzde 56’sının Ak Parti tarafından yönetileceğini gösteriyor” diye konuştu.

İstanbul’da günler süren oy sayımından sonra CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’da yapılan seçimlerden 17 gün sonra, İBB başkanlığı görevini Mevlüt Uysal’dan devraldı. İmamoğlu’nun başkanlığı devralmasının ardından ilk açıklama rakibi Binali Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, Twitter üzerinden paylaştığı mesajında, “Kararın hayır getirmesini temenni ediyorum. Demokrasi ve hukuk işlemiş; körüklenen gerilimin gereksizliği görülmüştür” dedi. AK Parti’nin hukuki haklarını kullanmaya devam ettiğini hatırlatan Yıldırım, “Son söz YSK’nındır” diye vurgu yaptı.

AK Parti’nin İBB başkanlığı için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yaptığı olağanüstü itirazı, 6 Mayıs’ta karara bağlandı. YSK oy çokluğuyla, İBB seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 23 Haziran Pazar günü yenilendi. 31 Mart tarihli Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde 10 milyon 570 bin seçmenin yüzde 84.4’ü (8 milyon 849 bin 645) sandık başına gitmişti. Yenilenen seçimlerde bu sayı 19 bin artarak 8 milyon 868 bin 664’e yükseldi. Seçimin sonucunda, Millet İttifakı adayı CHP’li Ekrem İmamoğlu yüzde 54,03 oy alarak İBB Başkanlığı’nı kazandı.

1-Barış Pınarı Harekatı yapıldı

Barış Pınarı Harekatı.

Türkiye, Suriye sınırı boyunca oluşturulmak istenen terör koridorunu ortadan kaldırmak ve oluşturulacak güvenli bölgede yaşayan insanların huzurunu sağlamak amacıyla 9 Ekim 2019 tarihinde Barış Pınarı Harekatı’nı başlattı. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Millî Ordusu grupları tarafından Suriye’nin kuzeyinde başlatılan sınır ötesi askerî harekât, Fırat Nehri’nin doğusundaki en büyük yerleşim alanları Halep’in Ayn El Arab, Rakka’nın Tel Abyad ve Tabka, Haseke’nin Kamışlı, Amude ve Rasulayn ilçeleri ile Deyrizor’un kuzey kesimlerini kapsayan bölgeden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, operasyonun PKK/YPG ve DEAŞ örgütlerine karşı başlatıldığını açıkladı ve amacın Türkiye’nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek olduğunu bildirdi. Bu sayede hem Türkiye’ye havan topu atışları sonlanacaktı, hem de Türkiye’de bulunan milyonlarca Suriyeli sığınmacı bu bölgede inşa edilecek konutlara yerleştirilebilecekti.

Karalama operasyonları gecikmedi

Sivillerin hedef alınmadığı operasyon hakkında ABD Başkanı Donald Trump birbiriyle çelişen açıklamalarda bulundu ve Türkiye’ye ekonomik yaptırımların geleceğini söyledi. Aralarında Fransa, İngiltere ve Almanya’nın da olduğu çok sayıda ülke harekatı eleştirdi ve uluslararası basında operasyonu karalamaya yönelik haberler yer aldı.

Ayrıca Almanya, Çekya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İtalya, İspanya, İsveç ve Norveç hükumetleri Türkiye’ye silah satışını askıya alan kararlara imza attı. Pek çok terör unsurunun yok edildiği harekat yalnızca Pakistan, Azerbaycan ve Katar tarafından destekledi. Başarılı diplomatik süreçlerin ardından ise ABD ve Rusya’yla mutabakata varıldı ve 23 Ekim 2019’da Türkiye Millî Savunma Bakanlığı harekatın sona erdiğini açıkladı.

Operasyonun ardından Barış Pınarı bölgesinde ekipler hayatın normale dönmesi için gayretle çalıştı. Şanlıurfa Valiliği bünyesinde kurulan Suriye Destek ve Koordinasyon Merkezi yönetiminde Resülayn ve Telabyad’da çalışmalarını sürdüren görevliler, başta hastaneler, sağlık kuruluşları ve okullarda faaliyetlerde bulundu.

2: S-400'ler geldi

S-400.

Türkiye, Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin teslimatının başladığını Temmuz ayında resmi bir açıklamayla ilan etmişti. S-400’lerle ilgili olarak, ABD’nin olası yaptırımları gündemdeki yerini korurken, Ankara’dan gelen açıklamada Rusya ve Türkiye arasında ikinci parti S-400’lerin satın alınması konusunda sözleşmenin Nisan’dan önce imzalanabileceği bildirildi.

2019’da gündemin önemli konularından biri Rusya’dan alınan S-400’lerdi. Amerika yönetiminin, kullanılmaya başlanması halinde, Türkiye’nin yaptırımlarla karşı karşıya kalacağını dile getirdiği S-400 sistemleri üzerinde tartışmalar sürüyor. Son olarak Rusya’dan 2,5 milyar dolar karşılığında satın alınan S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi’nin teslimatı 12 Temmuz’da başlamıştı. Birinci grup malzeme sevkiyatı 30 sorti ile 25 Temmuz’da tamamlanmıştı. 27 Ağustos’ta başlayan ikinci batarya malzemeleri taşınması da 15 Eylül’de tamamlanmıştı. Ankara Valiliği, Kasım ayında ise S-400 hava savunma sistemi ile uçaklar arasında radar bağlantısı test edilmeye başlandığını duyurmuştu.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Rusya ve Türkiye arasında ikinci parti S-400’lerin satın alınması konusunda anlaşmanın ‘çok yakın’ bir zamanda yapılacağını ve büyük ihtimalle Nisan ayından önce gerçekleşeceğini söyledi.

Reuters haber ajansının haberine göre Demir, ortak üretim ve teknoloji transferi konularında bir noktaya gelindiğini ve bu noktalarda anlaşma sağlandığı takdirde sözleşmeyi imzalayacaklarını kaydetti. Demir, Moskova tarafının bir miktar Su-35 savaş uçağını satmayı teklif ettiğini ve bunu değerlendirdiklerini de belirtti.

ABD yaptırım tehdidini sürdürdü

Tüm bu gelişmeler karşısında Türkiye’ye S-400’ler nedeniyle yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısı ABD Temsilciler Meclisi’nden geçmişti. Tasarıda Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle ortağı olduğu F-35 programından çıkarılan Türkiye’ye F-35 uçaklarının satılması yasaklanarak, bu alımın Rusya’ya yönelik yaptırımları ihlal eden büyük ölçekli bir işlem olduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’tan S-400 alımı nedeniyle Türkiye’ye yönelik yaptırımları yürürlüğe sokması talep ediliyor. 11 Aralık’ta da Rusya’dan S-400 alımı nedeniyle Türkiye’ye yaptırım öngören bir başka tasarı ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde onaylanmıştı. Türkiye’ye silah satışının yasaklanmasını ve bazı üst düzey yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören tasarıda, Türkiye’ye Suriye’nin kuzeydoğusundaki askeri faaliyetlerini sonlandırması çağrısı yapılıyor. Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerce hazırlanan tasarının Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senato’da oylamaya sunulması da bekleniyor.

Aralık ayında Katar’ın başkenti Doha’da 19’uncu Doha Forumu’na katılan Çavuşoğlu ise, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400’ler sebebiyle ABD yaptırımlarının işe yaramayacağını vurgulayarak, “Karar alırken ülkeler arasında seçim yapmayı değil denge sağlamayı amaçlıyoruz. Rusya’dan uygun teklif gelmesinden ötürü ihtiyacımız olan S-400 hava savunma sistemlerini aldık. Yaptırımlar bir işe yaramaz. ABD’nin bunu anlaması gerekiyor. Trump’ın da yaptırımlara karşı çıktığını biliyoruz. Ancak yaptırımlar gerçekleşirse Türkiye’de buna karşılık verir. Umarım, yaptırımlar olmadan diyalog yoluyla problemlerimizi çözebiliriz” ifadelerini kullandı.

3-Plastikle mücadelede poşet hamlesi

Alışveriş poşetleri.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Plastik poşet tercih etmeyin, dünyamız nefes alsın” sloganıyla 1 Ocak itibariyle başlanan ücretli poşet uygulamasında bir yıl geride kaldı. Ocak başında bir yılını dolduracak olan ücretli poşet uygulaması meyvelerini verdi. Türkiye genelinde plastik poşet tüketimi, yüzde 77,27 oranında azaldı. Aylık yaklaşık 35 adet olan kişi başı kullanım miktarı da yaklaşık 10 poşete kadar düştü. Bu da yıllık ortalama 440 olan poşet kullanım miktarının 120 adete gerilediği anlamına geliyor. Dünya genelinde 60’tan fazla ülkede plastik poşet kullanımına yönelik düzenleme bulunuyor. Plastik bazı ülkelerde tamamen yasakken, bazı ülkelerde 14 ülkede ücretlendirme yapılıyor. Uygulama bir yılına yaklaşırken Türkiye’de plastik poşet kullanımında önemli bir gerilime sağlandı. Plastik kullanımını azaltmak amacıyla başlatılan uygulamayla çevre kirliliğinin önlenmesi, çevre duyarlılığı için farkındalık oluşturulması ve kaynakların verimli yönetilmesi hedefleniyor.

Plastik kullanımı 11 ayda 150 bin ton azaldı

Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi uygulamasında gelişen süreç ve gelinen nokta itibariyle gerek satış noktaları gerekse de vatandaşlar açısından belirli bir bilgi ve farkındalık seviyesi oluştu.

  • Plastik poşetlerin ücretlendirilmesiyle, 11 ayda yaklaşık 150 bin ton plastik kullanımının önüne geçildi. Buna bağlı olarak yaklaşık 6 bin ton sera gazı salınımı önlenmiş oldu.

Bakanlık tarafından ülke genelinde 2 bin 160 plastik poşet denetiminde, kurallara uymayan marketlere ve plastik poşet üreticilerine 121 bin 411 lira ceza kesildi. Türkiye’de depozito uygulaması ise zorunlu değil. Plastik, cam, metal içecek ambalaj atıklarının toplanması ve atık miktarının azaltılması için uygulanan depozito, 1 Ocak 2021’de zorunlu olacak.

4-Merkez Bankası başkanı değişti

Murat Uysal.

Temmuz ayı başında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya görevinden alınırken, yerine yardımcısı Murat Uysal getirildi. TCMB’den atamaya ilişkin yapılan açıklamada, bağımsızlık vurgusu yer aldı ve Uysal’ın “fiyat istikrarını sağlamaya odaklı para politikası araçlarını bağımsız şekilde uygulamaya devam edeceği” belirtildi. 1971 doğumlu olan Murat Uysal’ın üniversitedeki ekonomi eğitiminin üzerine, bankacılık alanında yüksek lisansı bulunuyor. 3 yıldır Merkez Bankası Yardımcılığı görevi yapan Uysal, yüksek lisansını, “Türkiye ve Dünya’da Enflasyon ile Mücadele” üzerine yaptı. Bankacılık sektöründe yaklaşık 20 yıl görev yapan Murat Uysal, Halkbank ve iştiraklerinde üst düzey görevlerde bulundu.

Yeni MB Başkanı Murat Uysal ilk açıklamasında, yeni dönemde fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedefleri doğrultusunda uygulanacak politikalar ile ilgili iletişim kanallarının en üst düzeyde kullanılacağını ilan etti. Uysal yapacağı uygulamalarının işaretini “Elbette enflasyondaki olumlu eğilimin devamını sağlamak için para politikasının temkinli bir duruş sergilemeye devam etmesi önem taşıyor, ancak burada sıkılık derecesini nominal değil reel faizler üzerinden tanımlamak daha doğru olur. Enflasyon görünümünü etkileyen bütün faktörleri yakından izleyerek, gerek beklentiler gerekse kendi projeksiyonlarımızı dikkate alan makul bir reel getirinin korunduğu bir çerçeveyi esas alacağımızı ifade edebilirim” sözleriyle ortaya koydu.

MB 2020'de 4'lü stratejiyle fiyat istikrarını hedefliyor

Murat Çetinkaya.

Yaşanan yılda yapılanlar gelecek yıllardaki uygulamaların da habercisi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2019’un son günlerinde ilan ettiği dört maddelik 2020 planı da bu nedenle önem arz ediyor. TCMB tarafından, 2020’de fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda eldeki politika araçlarının en etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği 2019’da duyuruldu. Bankanın internet sitesinde yayınlanan 2020 Yılı Para ve Kur Politikası Raporu’nda, TCMB’nin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu ve fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda eldeki bütün araçların kullanılacağına dikkat çekildi. Enflasyon hedefinin, hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 olarak korunduğu hatırlatılan raporda, para politikasının, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacağı ifade edildi.

Enflasyon hedefine ilişkin belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi hedef etrafında her iki yönde 2 yüzde puan olarak korunduğu belirtilen raporda, yıl sonunda gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik ilkesi gereği hükümete “Açık Mektup” yazılacağı kaydedildi.

5-Faiz yüzde 24'ten yüzde 12'ye indi

“Merkez Bankası, mevcut politika duruşunun dezenflasyon patikasına zarar vermeyeceğini düşünüyor.

Merkez Bankası, 2019 yılı ilk toplantısında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24 düzeyinde sabit tuttu. Bu tutum Merkez Bankası’nın enflasyon ve para politikası yönlendirmesinde “şahin” tutumunu devam ettirdiğini ve planına sadık kaldığı şeklinde yorumlandı. Özellikle 2018’in Kasım ve Aralık aylarında meydana gelen eksi gerçekleşmelerin yanı sıra; vergi indirimleri, elektrik, doğalgaz ve su şebeke indirimleri ve azalan enerji maliyetlerinin etkisi gibi faktörlerle enflasyonda meydana gelen ve gelecek düşüşlerin Merkez Bankası’nı erken dönem faiz indirimlerine yönlendirebileceği yorumları yapılmaktaydı. Enflasyon trendi net ve kalıcı bir şekilde aşağı dönmeden önce MB’nin para politikasını gerekli sıkılıkta tutmaya devam edeceği, sonraki aşamada ise enflasyonla uyumlu bir şekilde kademeli olarak faiz indirimlerine gideceği belirtiliyordu.

Bununla beraber Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyümeyi yavaşlatacağı ve yatırımları azaltacağı gerekçesiyle faizlerin yükseltilmesine karşı çıkıyor ve faizler indirildiğinde enflasyonun da düşeceğini savunuyor. MB Başkanı Murat Çetinkaya, 6 Temmuz 2019 tarihinde KHK ile görevden alındı. Bundan sonraki MB toplantılarında faiz indirimleri geldi.

  • Faizler son 6 ayda yüzde 24’ten yüzde 12’ye çekildi. Yıl sonuna doğru tüketim ve kredi talebinde sınırlı da olsa artış görülmeye başlandı.

2019’da toplam 1200 puan faiz indirildi

Murat Uysal göreve geldiğinde Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 24 seviyesinde bulunuyordu. Uysal, 25 Temmuz’da yapılan ilk PPK toplantısında 425 baz puan indirimle faizleri yüzde 24’ten yüzde 19.75’e düşürdü. İkinci indirim 12 Eylül 2019 tarihinde geldi. Yüzde 19.75 olan politika faizi 325 baz puan indirimle yüzde 16.50’ye geriledi. 24 Ekim’de ise faizlerde 250 baz puan indirim daha yapıldı ve yüzde 16.50’den yüzde 14’e düşürüldü.

Merkez Bankası’nın son faiz indirim kararını 12 Aralık’ta açıkladı. Daha önceki toplantılarda sırasıyla yüzde 425, 325 ve 250 baz puan faiz indirmiş olan Merkez Bankası daha küçük dilimle de olsa yine politika faizlerini tek haneye düşürme patikasında adımlar attı ve politika faizini yüzde 14 seviyesinden 200 baz puan daha düşürerek yüzde 12 seviyesine çekti. MB böylece 2019 yılında toplam 1200 baz puan faiz indirimi yapmış oldu. Tera Yatırım Araştırma Ekonomisti Enver Erkan kararı, “Merkez Bankası, mevcut politika duruşunun dezenflasyon patikasına zarar vermeyeceğini düşünüyor, bu bakımdan da elinde olan marjı imkan buldukça kullanıyor. Mevcut TÜFE oranları dikkate alındığında reel faiz son faiz indirimi ile yüzde 1,3 seviyesine gerilemiş görünüyor” diye yorumladı.

6-Türkiye'nin Avrupa Futbol şampiyonasına gitmesi kesinleşti

A Milli Futbol Takımı.

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Eleme Grubu müsabakaları Kasım ayında tamamlandı. H Grubu’nda destan yazan A Milli Takım, 9. maçını Türk Telekom Stadı’nda İzlanda ile oynadı. İzlanda ile 0-0 berabere kalan Milliler, 20 puana yükselerek son maç öncesi EURO 2020 biletini cebine koydu. Ay yıldızlı ekip, tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası’na grup maçlarının bitimine 1 hafta kala katılmayı garantiledi.

  • Grubun son maçında Andorra’ya konuk olan A Milli futbol takımı, Andorra deplasmanından aldığı 2-0’lık galibiyetle tarihindeki en başarılı eleme grupları performansını göstererek EURO 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitme hakkı elde etti.

A Milli Takım, H Grubu’nu 23 puanla ikinci sırada tamamlayarak 5. kez Avrupa Şampiyonası heyecanını yaşıyor. Ay yıldızlı ekip, tarihinde daha önce 1996, 2000, 2008 ve son olarak 2016 yılındaki şampiyonalarda boy gösterdi.

Açılış maçı 12 Haziran'da İtalya ile Türkiye arasında

EURO 2020 finalleri grup kura çekimi 30 Kasım’da Romanya’nın başkenti Bükreş’te gerçekleştirildi. ROMEXPO Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen kura çekimi sonrasında gruplar belli oldu. EURO 2020’de 24 ülke, 4’erli 6 grupta mücadele edecek. A Grubunda yer alan A Milli Takımımız, İtalya, İsviçre ve Galler ile mücadele edecek.

2020 Avrupa Şampiyonası maçları organizasyonun 60. yıl dönümüne denk gelmesi sebebiyle EURO 2020, tarihte ilk kez tek bir ülkede değil 12 ayrı ülkede düzenlenecek. UEFA’nın açıkladığı bu ülke ve şehirler İngiltere-Londra, Almanya-Münih, İtalya-Roma, Azerbeycan-Bakü, Romanya-Bükreş, İrlanda-Dublin, Danimarka-Kopenhag, İskoçya-Glaskov, Macaristan-Budapeşte, İspanya-Bilbao, Hollanda-Amsterdam, Rusya-St. Petersburg olarak belirlendi. 12 Haziran’da İtalya ile Türkiye arasında oynanacak olan açılış maçının İtalya’daki Roma Olimpiyat Stadı’nda oynanmasına karar verildi. Şampiyonanın, yarı final ve final karşılaşmaları ise İngiltere’nin başkenti Londra’daki Wembley Stadı’nda oynanacak final müsabakasıyla 12 Temmuz’da sona erecek.

7-Deprem kendini hatırlattı

İstanbul’da depreme karşı sigortalanan konut sayısı yüzde 62,9’dan 63,3’e yükseldi.

Büyük İstanbul depremi geldi gelecek derken 23 Eylül’de Silivri açıklarında gerçekleşen deprem hatırlatıcı etki yaptı. Yurt genelinde şubatta Çanakkale Ayvacık’ta meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremle başlayan deprem gündemi, Ege’de meydana gelen irili ufaklı depremlerle ve eylülde İstanbul Silivri’de meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremle iyice yoğunlaştı. 1999’da yaşanan Körfez Depremi’nden bu yana tartışılan İstanbul’da (Marmara’da) meydana gelecek deprem ve ne kadar hazırlıklı olduğumuz günlerce tartışıldı.

17 Ağustos 1999’da yaşanan travmanın ardından tedbir almayan, sigortayı unutan, evlerini güçlendirmeyi ihmal eden milyonlarca kişi, yaşanan depremle yeniden uyanış yaşadı. Depremin ardından İstanbul’da konutlarını güvenceye almak için deprem sigortası yaptıranların sayısında büyük bir artış oldu. Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) verilerine göre, deprem sonrası İstanbul’da 15 bin 708 konut için deprem sigortası yaptırıldı. DASK’ın resmi internet sitesinde yürürlükte olan poliçe sayısı depremden bir gün sonra, yani 27 Eylül tarihinde 2 milyon 315 bin 137 iken, 29 Eylül tarihinde bu rakam 2 milyon 330 bin 845’e çıktı. Buna göre, İstanbul’da depreme karşı sigortalanan konut sayısı yüzde 62,9’dan 63,3’e yükseldi. Vatandaşların sigorta için yoğun başvuru yaptığı, poliçe sayısında yüzde yüze yakın artışlar yaşandığı belirtildi.

Sigorta satışları Türkiye genelinde arttı

Türkiye genelinde de sigortalılık oranında artış yaşandı. Deprem öncesi 17 milyon 661 bin 690 konuttan, deprem sigortası yapılan sayısı 9 milyon 247 bin 865, sigortalılık oranı yüzde 52,4 olarak belirtilmişti. Deprem sonrası sigortalı konut sayısı 9 milyon 264 bin 251’e, oranı ise yüzde 52,5’e yükseldi. İki gün içerisinde Türkiye genelinde 16 bin 386 konut deprem sigortası yaptırdı. Türkiye genelinde, 17 Ağustos 1999 depremi öncesi yapılan konutların oranı toplamda yüzde 17 olurken, İstanbul’da ise bu oran yaklaşık yüzde 25 oldu. Araştırmaya göre Türkiye’de yer alan konutların yaklaşık yüzde 51’i ve İstanbul’daki konutların yaklaşık yüzde 49’u 0 ile 5 yaş arasında.

Eylül ayında ilan edilen kentsel dönüşüm yol haritasına göre; 6,7 milyon konut yenilenmeyi bekliyor. Türkiye genelinde konutların yaşlarına yönelik yapılan araştırmada, Türkiye’de ortalama konut yaşı 9 olurken bu rakam İstanbul’da 11 oldu. İstanbul’da bulunan kayıtlı konutların yaklaşık yüzde 49’unun 0-5 yaş arasındaki binalardan oluştuğunu gösteren araştırma verileri, 21-30 yaş aralığındaki konutların ise yaklaşık yüzde 17 oranıyla bu yapıları takip ettiğini gösterdi. Üçüncü sırada ise yüzde 12 oranıyla 6-10 yaşındaki konutlar geldi.

8-Havacılıkta tarihi göç

İstanbul Havalimanı.

Türkiye’de hava ulaşımının ilk başladığı nokta olan Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı’na 45 saat süren operasyonla taşındı. Türk Hava Yolları’nın (THY) yanı sıra Atatürk Havalimanı’nda hizmet veren diğer havayolu şirketlerine ait malzeme ve araçları taşıyan tırlar apronda yüklenerek İstanbul Havalimanı’na nakledildi. Taşınmada toplam 47 bin ton malzemenin 686 tır ile İstanbul Havalimanı’na taşındı. Operasyonda bin 800’den fazla personel görev yaptı.

Türk sivil havacılığının önemli kilometre taşlarından Atatürk Havalimanı, THY’nin 02:45’deki İstanbul-Singapur seferinin ardından ticari uçuşlara kapandı.

  • Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı’na gerçekleşen ‘büyük taşınma’ operasyonu içinde bu sabah son kez yolcularına ev sahipliği yaptı.

Geçen yıl 29 Ekim’de ilk fazı resmi törenle açılan, 6 Nisan’daki büyük taşınmanın ardından tam kapasite hizmet vermeye başlayan İstanbul Havalimanı’ndan ocak-kasım döneminde 47 milyon 297 bin 757 yolcu geliş-gidiş yaptı. İç hatta 11 milyon 517 bin 499, dış hatta ise 35 milyon 780 bin 258 yolcu seyahatlerinde İstanbul Havalimanı’nı tercih etti.

Atatürk Havalimanı arazisine millet bahçesi

1953’ten beri hizmet veren Atatürk Havalimanı, 2 gün süren taşınma işleminin ardından tamamen kapatıldı. Bakırköy, Yeşilköy, Yeşilyurt, Florya ve Sefaköy arasında 11 milyon 776 bin 961 metrekarelik bir alan üzerinde kurulu Atatürk Havalimanı, yıllardır iç hat ve dış hat seferleri ile uluslararası charter uçuşları için kullanıldı.

Nisan ayında İstanbul Havalimanı’na taşınma işlemlerinin hızlanmasının ardından boşa çıkacak Atatürk Havalimanı arazisine Millet Bahçesi yapılacağı açıklandı.

9: İstanbul-İzmir otoyolu açıldı

İstanbul-İzmir Otoyolu.

Türkiye’nin en önemli otoyol projelerinden birinde sona gelindi. İstanbul ile İzmir arasında 8,5 saati bulan seyahat süresini 3,5 saate düşüren otoyol sayesinde Marmara ve Ege artık daha yakın. Çalışmalarına 2010 yılında başlanan dev projenin yapımında yaklaşık 8 bin 500 kişi çalıştı.

Projenin en büyük ayağını oluşturan Osmangazi Köprüsü’nün 2016’da hizmete alınmasıyla İstanbul ile İzmir arasındaki mesafe 78 kilometre kısalmıştı ve köprü 1,5 saatlik İzmit Körfez geçişini 6 dakikaya indirmişti. Daha sonra ise Marmara ve Ege’de eş zamanlı yürütülen çalışmalarla yol boyunca 3 tünel, 179 köprü, 18 dinlenme alanı yapıldı ve 46 kilometrelik bağlantı yolu ile toplam uzunluğu 20 kilometre olan 36 viyadüğün inşası tamamlandı.

7 milyar dolara mal oldu

Geçen yıllarda 201 kilometresi ana gövde, 33 kilometresi de bağlantı yolu olmak üzere hizmete açılan yolun, 183 kilometresi ana gövde, 9 kilometresi de bağlantı yolu olmak üzere toplam 192 kilometrelik kesimi daha 4 Ağustos 2019’da hizmete girdi ve inşa edilen otoyol tamamlanmış oldu.

  • Türkiye nüfusunun önemli bölümünün yaşadığı İstanbul, Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Manisa ve İzmir gibi şehirlere ulaşım kolaylığı sağlayan yolun son kısmı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı.

7 milyar dolar harcama yapılan yolun işletme döneminde 6 bin 100 kişinin istihdam edilmesi planlandı. Projeyle, yılda 3 buçuk milyar lira tasarruf sağlanması ve emisyon salınımının yılda 375 bin ton azaltılması hedefleniyor.

10-Dijital hizmet ve konaklamaya yeni vergi

Dijital Hizmet Vergisi’nin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcıları olacak.

Türkiye, hatta dünya ilk kez yeni vergilerle tanıştı. Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Değişiklik Yapan Kanun Teklifi, 23 Kasım 2019 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yapılan düzenleme ve yenilikler arasında yüzde 7,5 oranında uygulanacak dijital hizmet vergisi ve yüzde 2 oranında uygulanacak konaklama vergisi de bulunuyor. Kanunla gelir vergisi tarifesine yeni dilim eklenerek üst dilim yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkarıldı. 500 bin lira ve üzerinde kazanç elde edenler yüzde 40 oranında gelir vergisi verecek. Yeni yasa Değerli Konut Vergisi’ni de getiriyor.

Dijital dünya vergi ödeyecek

Kanuna göre, dijital hizmet sağlayıcıları tarafından sunulan her türlü reklam hizmetleri Dijital Hizmet Vergisi’ne tabi olacak. Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına, elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler ile kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri

dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden elde edilen hasılat da Dijital Hizmet Vergisi kapsamında yer alacak. Bu hizmetlere yönelik dijital ortamda verilecek aracılık hizmetleri de aynı vergiye tabi olacak. Dijital Hizmet Vergisi’nin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcıları olacak. Dijital Hizmet Vergisi’ne tabi hizmetlere ilişkin Türkiye’den elde edilen hasılatı 20 milyon liradan veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanlar Dijital Hizmet Vergisi’nden muaf olacak. Dijital Hizmet Vergisi oranı yüzde 7,5 olacak.

Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ile havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi hizmetler Konaklama Vergisi’ne tabi olacak.

  • Geceleme hizmetinin, sağlıklı yaşam tesisleri, eğlence merkezleri gibi tesislerin bünyesinde sunulması, vergilendirmeye etki etmeyecek. Konaklama Vergisi geceleme hizmeti bedeli üzerinden yüzde 2 oranında alınacak.