Yenilenebilir enerjide depolama dönemi

HABER MASASI
Abone Ol

Türkiye’deki 104 bin MW seviyelerindeki kurulu güç enerjisinin yüzde 54’ü yenilenebilir kaynaklardan oluşurken, Sanko Enerji bu portföye 1000 megawatt kurulu gücü ile yılda 3 milyar kilowatt saat destek veriyor. Sıfır emisyon üretimin yanında karbon emisyonunu da sıfırlamak isteyen Sanko Enerji’nin 6 hidroelektrik, 6 rüzgâr, 3 jeotermal ve 15 megawattı tamamlanan 50 megawattlık hibrit santral yatırımı bulunuyor. Sanko Enerji Grubu CEO’su Hakan Yıldırım, 2033 yılına kadar hedefledikleri 1000 megawatt yenilenebilir enerji kurulumunun depolamalı rüzgar ve güneş enerjisinde kapasite artışlarından elde edileceğini belirtiyor.

Küresel ısınmayla birlikte yenilenebilir enerjiye geçiş süreci dünyada hızlanmaya başladı. Türkiye’de bu geçiş süreci nasıl ilerliyor? Bu alanda geliştirilen teknolojilerde Türkiye hangi noktada? Sanko olarak bu dönüşümün neresindesiniz?

Güneş paneli.

Biz rüzgarda da güneşte de diğer yenilenebilir enerji alanlarında da çok hızlı öğrenen bir ülke olduk. Yani yalnızca son teknolojileri transfer etmek değil örneğin rüzgar değer zincirinin başından sonuna kadar tüm aşamalarını, sanayisini ülkemizde geliştirmek gibi bir tercihimiz oldu. Keza güneşte de polisilikondan tutun panel üretimine kadar birçok aşamasında güçlü ve dünyanın başka coğrafyalarında da faaliyet gösteren bir sanayimiz var. Bunun nedeni bu trendleri zamanında okuyabilmemiz ve aksiyon almaya hızla başlamamız oldu. Dijitalleşme konusundaki çalışmaları artık büyük küçük her sektörden her şirket gerçekleştiriyor çünkü bu da kaçınılmaz. Dolayısıyla Türkiye tüm bu trendlere başarıyla uyumlandı ve artık kendi katma değerini de yaratıyor. Çünkü Ar-Ge ülkemizde gerçek manada çok daha önemli hale geliyor ve ciddiye alınıyor.

Ulusal bağımsızlık enerji bağımsızlığı ile mümkün

Türkiye’nin mevcut durumdaki enerji üretimini nasıl değerlendirirsiniz? Dışa bağımlılığı da azaltacak olan kendi öz kaynaklarımızla üretilen enerji, beklentileri karşılıyor mu?

Şu anda kurulu gücümüz 104 bin MW seviyelerinde. Yenilenebilir portföyü ise yüzde 50’den fazla. Bu son derece olumlu. Ancak bu alanda ilerlemiş örneklere baktığımızda, örneğin Danimarka’ya ya da Almanya’ya göz attığımızda bazı tarihlerde tüm enerji ihtiyaçlarını rüzgar veya güneşten sağlayabildiklerini görüyoruz.

Almanya’nın ışınım oranları ülkemizin yarısı seviyesinde olmasına karşın 60 bin MW güneş kurulu güçleri var. Biz güneşte 10 bin megawattı yeni geçtik. Yani hızlı yol alıyoruz ancak gidecek daha çok yolumuz var.

Düzenli kapasite açıklamaları, ispatlanmış santraller özelinde kapasite artışları, depolama mevzuatı ve ayrıca belirsizliğin daha da azalarak finansman bulmanın daha kolay hale gelmesiyle kalan yolu da hızlıca alabilecek bilgi birikimi ve beceriye sahibiz. Yol açık olduğu ya da kolaylaştığı sürece yatırımcılar bu alanlara çok daha istekle yöneleceklerdir.

Bu doğrultuda batarya tesislerinde artış yaşanıyor mu?

Depolama yenilenebilir enerji sektörünün önünü baş döndürücü bir hızla açacak. Biz de bu alanda hem kendi çalışmalarımızı sürdürüyor hem de Türkiye ve dünyada yapılan uygulamaları ve Ar-Ge çalışmalarını çok yakından takip ediyoruz. Önümüzdeki 10 yıl için planladığımız ek 1000 megawattın büyük kısmı depolamalı rüzgar ve güneş kapasite artışlarımızdan gelecek.

Deneyim, üretimden kaya kıymetli

Jeotermal ve rüzgar enerjisinde Türkiye ve Sanko Enerji’deki son durum nedir?

Jeotermalde mevcut kurulu gücümüz ülke olarak bin 650 MW seviyesinde ve teknoloji geliştikçe bu potansiyelin artacağı da öngörülüyor. Ancak jeotermalde bundan daha kıymetli olduğunu düşündüğüm konu bu alanda edindiğimiz deneyimlerimiz. Bu deneyimler açık denizlerde gaz ve petrol aramanın da önünü açıyor başka alanlarda da kullanılabiliyor. İnsan kaynağımıza ve bilgi birikimimize yaptığımız son derece kıymetli yatırımlar bunlar. Rüzgarda da aynı şekilde. Halen 12 bin MW kurulu güç seviyesinde bulunuyoruz. Rüzgarda da inşa aşamasında olan, YEKA’lardan gelecek olan ve ayrıca depolamalı ön lisanslardan beklenen yaklaşık 25 bin megawattlık bir proje stoku görüyoruz. 10 yıl içerisinde bunun önemli bir kısmının gerçekleşeceği öngörülüyor.

Biz Sanko olarak geçtiğimiz yıla kadar rüzgar, hidro ve jeotermal alanlarında faaliyet gösterirken hibritle güneşi de portföyümüze katmış olduk.

Halen 1000 megawatt toplam kurulu gücümüz var şirket olarak. Önümüzdeki 10 yılda buna bir 1000 MW daha eklemeyi düşünüyoruz.