Alex’in Türkiye’de yaşadığı en büyük pişmanlık neydi?
Alex de Souza’nın biyografisinde yer alan birbirinden önemli 10 ayrıntı.
Fenerbahçe ve Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıran bir idoldür Alex de Souza… 3 Haziran 2004’te Fenerbahçe’ye imza atan Sambacı önceleri durgun haliyle taraftarların aklında acabaların yankılanmasına neden oldu. Sarı-lacivertli takıma imza attığı dönemde Brezilya Milli Takımı forması da giyen Alex’in Fenerbahçe’ye transfer olmasının imkansız olduğunu savunan birçok isim vardı.
Taraftar onu öyle çok sevdi ki
Çubuklu formayı sırtına geçirdikten sonra Alex, taraftarın gözünde büyüdü, büyüdü… Yaşarken heykeli dikilen ender futbolculardan biri oldu. Fenerbahçe tarafları onu öyle çok sevdi ki hala yerine kimseleri koyamadı.
Apar topar döndü
Fenerbahçe’de sekiz buçuk yıl forma giydikten sonra ülkesine apar topar dönmek zorunda kalan Alex de Souza kariyerine 2015’te nokta koydu. Alex bu tarihten sonda biyografisini yazmak için çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Türkiye’nin yeri bambaşka
Türkiye’de 2017 başında satışa çıkan biyografi Alex’i daha yakından tanımanıza vesile olacak. Kitabı henüz okumayanlara şunu söyleyebiliriz; Alex’in hayatında Fenerbahçe ve Türkiye’nin yeri apayrı.
Neden erken bıraktı?
Özellikle onun gibi duygusal bir futbolcunun ülkesine geri döndükten sonra işine ve özel hayatına konsantre olması bir hayli zamanını almış. Türkiye’deki futbol atmosferini özleyen Sambacı bu nedenle kariyerine, planlarından çok önce nokta koymuş.
Alex de Souza’nın biyografisinde yer alan 10 ayrıntı;
Barcelona ve Brezilya Milli Takımı'nın eski yıldızı Ronaldinho'nun Alex için yaptığı yorum: Alex'le oynamak hediye gibi bir şeydi.
Her zaman İspanya'da oynamak istedim. Real Madrid ya da Barcelona hangisi olursa. Romario, Laudrup ve Stoichov'lu takımdan beri Barcelona'ya kendimi daha yakın hissediyordum. Sonra Figo, Ronaldo, Beckham ve Zidane gibi 'Galactios'ların Real'ini seyrettim. İstediğim ve hayalini kurduğum İspanyol liginde oynamaktı. Stilime uygundu. Beş kez Barcelona'yla görüştüm ama anlaşmaya varamadık. Birçok nedenle. Nedenlerden biri Avrupa vatandaşı olmayışımdı.
Alex en büyük pişmanlığının Deivid ile yaşadığı tartışma olduğunu belirtiyor. Eşleri arasındaki büyük tartışma iki futbolcuyu da olumsuz etti. Öyle bir an geldi ki iki futbolcu birbirine girdi. Alex tartışma sırasında Deivid’in özel hayatıyla ilgili önemli konuları herkesin önünde bağıra çağıra söyledi…
"Futbol hayatım boyunca bazı pişmanlıklarım oldu. Deivid'le yaşananlar onlardan biriydi. Takımın önünde profesyonel konularda cevap verebilirdim ama kişisel konularda veremezdim. Bizzat Zico onunla ilgili meseleleri ortaya dökmemin hiç gereği olmadığını söyledi. Hikaye duyuldu televizyona, basına çıktı. Türkiye'de hiçbir şey gizli kalmaz. İnsanlar önüne gelen her şeyi tüketir.
Alex de Souza, kitabının neredeyse her noktasında Fenerbahçe taraftarına olan hayranlığını dile getiriyor.
"Birçok yerde kupa kazandım ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki İstanbul'daki kutlama gibisi hiçbir yerde yoktur. İnsanlar sokakları doldurur, altı yedi saat boyunca otobüsümüzün arkasında 15 kilometrelik bir yolu yürür. Gerçek bir şenlik, fantastik bir olaydır."
Alex, Aykut Kocaman’la arasındaki soğuk savaşın ardından Fenerbahçe’ye veda etmek zorunda kaldı. Ayrılık haberinin ardından Alex de Souza’nın evinin önün sarı-lacivertli taraftarlar akın etti.
"Ayrıldığımda insanlar evime koşmuştu. Sadece o gece olmasını arzu ederdim. Gençler otantik bir fiesta yaptı. On bir gün, on bir gece süren bir nöbet… Gerçekten de Türk taraftarının fanatizmi ciddi bir şey."
Ailesiyle birlikte İstanbul’dan ayrılan Alex’i binlerce sarı-lacivertli uğurladı. Son derece duygusal olan aileye yolculuk yaptıkları uçağın pilotu da inanılmaz bir sürpriz yaptı. Pilot uçağı Şükrü Saracoğlu’nun üzerinden uçurdu.
“Uçakta herkes bir köşede ağlıyordu. Pilot mikrofondan uçuş planında bir sürpriz hazırladığını söyledi. Kısacası Fenerbahçe Stadyumu’nun üstünden geçtik. Türk Milli Takımı oynuyordu. Felipe, ‘Bakın bakın babamın maçı, babamın maçı’ dedi. Ondan sonra iki saat boyunca ağladık.”
Alex neden gözden çıkarıldığını açıkladı;
“Sanırım Aykut Kocaman beni kıskanıyordu. Ancak gollerimden ya da onu geçme ihtimalimden çok elde ettiğim statüyü. Yalnızca o değil aynı şekilde bizzat başkan da. İnsanoğlunun bir zaafı.”
Alex, ülkesine döndükten sonra psikolojik olarak zor günler yaşadı. Yıllarca uzak kaldığı ülkeye ve futbola uyum sağlamak onun için hiç de kolay değildi. Özellikle Fenerbahçe taraftarının ilgisini özleyen Sambacı, kariyerine nokta koyacağı tarihi bir hayli öne çekti.
“Futbol atmosferdir. Zamanından önce futbolu bırakmamın nedeni futboldan daha çok atmosferdi. Boş stadyumlarda oynamak için yeni bir Parana Şampiyonası’yla kariyerimi uzatmamakta haklıydım. Maç yokmuş gibiydi; derbiler en fazla 5 bin kişi çekiyordu. Duran bir topla, bir şutla ya da kişisel bir çabayla bazı maçları hala kazanacak kapasitem olduğu halde bıraktım. Böyle sürdürmeyi düşünmek istemiyordum.”