Arka sokakları şehre kazandıran tasarım: Rodda Lane

08 NİSAN 2023 , CUMARTESİ 16:00

Rodda Lane.

Sibling Architecture, RMIT Üniversitesi çevresindeki arka sokakları birbirine bağlayarak ferah bir kamusal alan tasarımı gerçekleştirdi. Proje kapsamında atıl sokaklar şehre kazandırılarak nitelikli açık alanlar oluşturuldu. Tarihi dokuya kontrast oluşturan renkler ve malzemeler, şehrin farklı bir açıdan deneyimlenmesini sağlıyor.

Arka sokaklar iki küçük avluya bağlanıyor.

Sibling Architecture, RMIT Üniversitesi’nde atıl durumda kalmış olan alanları canlandırarak davetkar bir tasarım gerçekleştiriyor. Rodda Lane, binaların arka sokaklarının birbirine bağlanmasından meydana geliyor. Arka sokak ağı, bir bütün haline getirilerek öğrenciler için nitelikli bir açık alan ve yeni bir odak noktası oluşturuluyor.

Arka sokaklar şehir ve üniversite yaşamının bir parçası haline geliyor.

Dar yollar nitelikli ve güvenli alanlara dönüşüyor.

Proje, bir dizi artık, ayrık ve kopuk alanı bir araya getirirken RMIT Üniversitesi’nin kültürünü yansıtıyor. RMIT Üniversitesi’nin şehir içindeki kampüsünün çevresi iyileştirilerek şehre kazandırılıyor. Binaların arkasını saran proje, şehrin kimliğinin farklı bir perspektiften deneyimlenmesini sağlıyor.

Günlük hayatın karmaşasından uzak, sakin vakit geçirme alanları oluşturuluyor.

Zemin deseni kentsel mobilyalarda da devam ettiriliyor.

Tasarım, sosyal etkileşim için çekim noktası oluşturan iki avlu etrafında gelişiyor. Özel tasarlanan oturma alanları ve pergolalar, açık hava deneyimini geliştiriyor. Aydınlatma ve bitkilendirme tasarımları oturma alanlarını destekliyor. Böylece avlular bir bütün olarak birleştirici bir kamusal alana dönüşüyor.

Projede özellikle az bakım gerektiren uzun ömürlü malzemeler kullanılıyor.

Ara yollara özel oturma alanları tasarlanıyor.

Dikey hacimlere sahip dar yollar, bu avlulara bağlanıyor. Yollardaki oturma alanları, alternatif mekanlar sunarken mevcut alanları vurguluyor. Proje genelindeki mekanlar arası hiyerarşi ve mekanlara özgün tasarım farklılıkları, çeşitli kullanımlar sunuyor. Tüm bu tasarım stratejileri, aynı zamanda kampüs güvenliğinin artmasına katkıda bulunuyor.

Proje, üniversite kampüsü içindeki ortak kamusal alanların önemini öne çıkarıyor.

Tarihi binaların göz önünde olmayan yönleri deneyimleniyor.

Proje, şehrin dokusunu kampüsün içine kadar devam sürdürüyor. Bu sayede Melbourne'ün özgün şeritli yol deneyimi üniversiteye taşınıyor. Zengin bir mimari birikime sahip olan bölgede bu tasarım yaklaşımı ile yeni bir kimliğin oluşması amaçlanıyor. Mekan ve uyum bütünlüğü için, güçlü bir tekil palet ile farklı alanlar birbirine bağlanarak süreklilik sağlanıyor.

Aydınlatma tasarımı alanın niteliğini artırıyor.

Metalik malzeme paleti tuğla duvarların endüstriyel görünümüne atıfta bulunuyor.

Mavi, açık gri ve beyazın tonları, sokakların mevcut dokusuna kontrast oluşturuyor. Güçlü renkler dikkat çekici bir karakter tanımlıyor ve insanların Rodda Lane’e bağlanmasını sağlıyor. Tasarım, RMIT Üniversitesi çevresinde yer alan atıl alanları güçlü bir şekilde günlük kullanıma kazandırıyor.

Proje içerisinde çeşitli karakterlere sahip oturma alanları geliştiriliyor.

Pergolalar, oturma alanlarını tanımlı hale getirirken güneşten koruma sağlıyor.

Okunaklı yönlendirmeler, projenin daha sıcak ve güvenli olarak algılanmasını sağlıyor. Özel beton zemin ile ışığın ritmik yansıması kullanıcılar için yönlendirme sağlıyor. Zemin döşemesi, insanları boşluğa girmeye ve bu sosyal alanlarda duraklamaya teşvik ediyor. Kaldırım deseni, oturma alanlarının, masaların ve pergolaların formunu şekillendiriyor. Böylece yönlendirme üçüncü boyuta taşınıyor.