Avrupa’nın en büyük lamine ahşap projesi: Gare Maritime

Gare Maritime.
Gare Maritime.

Neutelings Riedijk Architects ve Bureau Bouwtechniek, Brüksel'deki Tour & Taxis bölgesinde yer alan Gare Maritime İstasyonu’nda, Avrupa'nın en büyük çapraz lamine ahşap projesini uygulayarak karma kullanımlı bir dönüşüm gerçekleştirdi. Alışveriş, ortak çalışma ve dinlenme alanlarına ağırlık verilen projede, eski istasyonun çatısı altında adeta yeni bir mahalle tasarlandı.

1900’lerin başında Belçika'nın yük ulaşım merkezi olarak inşa edilen yapı, 37 hektar alan kaplıyor.

Gare Maritime, yirminci yüzyılın başlarında inşa ediliyor. Devasa bina 280 metre uzunluğunda ve 140 metre genişliğe sahip. Yeni projeyle birlikte tekrardan halka açık hale getirilen üç büyük ve dört küçük salondan oluşuyor. Yan koridorların mevcut çatılarının altında, 45.000 m2'lik bir alanı kaplayacak olan yeni programı barındırmak için yeni pavyonlar yer alıyor.

Projede kullanılan 10.000 m3 ahşap sistemin her bağlantısı mekanik olarak tasarlanmış, dolayısıyla gerektiğinde yapı sökülebiliyor.
Projede kullanılan 10.000 m3 ahşap sistemin her bağlantısı mekanik olarak tasarlanmış, dolayısıyla gerektiğinde yapı sökülebiliyor.

Tasarım ekibi projedeki mevcut alanı yıkıp tamamen yeni bir kompleks inşa etmek yerine, mevcuttaki yapıyı kullanarak enerji ve malzeme tasarrufu sağlıyor.

Brüksel rıhtımlarının yakınındaki eski yük demiryolu barakaları, daha geniş Tour & Taxi gelişiminin bir parçası olarak mağazalar ve ofislerle dolu kapalı bir salona ve etkinlik alanlarına dönüştürülüyor. Yapının çatısı altına 10.000 metreküplük keresteden 12 pavyon inşa edilerek, Avrupa'nın en büyük çapraz lamine kereste (CLT) projesi gerçekleştirilmiş oluyor.

Çelik yapının ısıl genleşmesine ve daralmasına izin vermek için ahşap pavyonlarla tarihi yapı arasında 7 cm boşluk bırakılıyor.
Çelik yapının ısıl genleşmesine ve daralmasına izin vermek için ahşap pavyonlarla tarihi yapı arasında 7 cm boşluk bırakılıyor.

Tarihi çelik ve tuğla, modern ahşapla birlikte kullanılıyor.
Tarihi çelik ve tuğla, modern ahşapla birlikte kullanılıyor.
  • "On iki pavyon, mevcut kentsel bağlamı ve bina yapısını bir bütün içerisinde harmanlıyor. Proje yeni bir bulvar, park ve meydan yapısı oluşturuyor." - Neutelings Riedijk Architects kurucu ortağı Michiel Riedijk

Üst asma katlar, çekirdekten dışarıya doğru çıkmalar yapıyor. Asma katları desteklemek için özel bir sistem bulunuyor.
Üst asma katlar, çekirdekten dışarıya doğru çıkmalar yapıyor. Asma katları desteklemek için özel bir sistem bulunuyor.

Projenin sürdürülebilir olması amaçlandığı için hafif ancak sağlam, yenilenebilir bir yapı malzemesi olan CLT kullanılıyor. Prefabrikasyon ve kuru inşaat yöntemi sayesinde, inşaat süresi geleneksel inşaat yöntemlerine kıyasla oldukça kısa sürede tamamlanmış.

12 yeni ahşap binadan 10'unun aynı olması dolayısıyla, malzeme üretimi ve inşa süreci hızlı gerçekleşmiş.
12 yeni ahşap binadan 10'unun aynı olması dolayısıyla, malzeme üretimi ve inşa süreci hızlı gerçekleşmiş.

Ahşap malzemesi, bu tür binalarda tipik olarak kullanılan çimentodan daha hafif olduğundan, inşaat sürecindeki CO2 emisyonlarını da önlemiş. Diğer yandan Gare Maritime tamamıyla, fosil olmayan yakıt enerjisiyle çalışıyor.

Güneş panelleri, sokağa bakan cephede yer alıyor ve çatıda 17.000 m2 daha güneş paneli bulunuyor. Yağmur suyu toplamdaki on bahçeyi sulamak için toplanırken; jeotermal kuyular, hem kışın hem de yazın ılıman iklimi koruyarak ısıtma ve soğutma sağlıyor.

Gare Maritime enerji döngüsü.
Gare Maritime enerji döngüsü.

Projede eski demiryolu hangarlarının restorasyonuna da ayrıca önem verilmiş. Yapılan kapsamlı analizle, orijinal kabuk sürdürülebilir şekilde yenilenmiş. Perçinli kafes kirişler ve üç menteşeli kafes kirişler özenle restore edilmiş ve mümkün olan yerler güçlendirilmiş. 1902'de orijinal çatıyı inşa etmek için kullanılan ahşap paneller aslına uygun olarak restore edilmiş.

Yapı içerisinde 3000 m2 bahçe yer alıyor.
Yapı içerisinde 3000 m2 bahçe yer alıyor.

Ahşap yapı birimleri, kaldırım taşları ve çelik sütunlar gibi Gare Maritime'ın orijinal malzemeleri; dönüşüm projesinde değiştirilmeden kullanılmaya devam ediyor. Bu tutum malzeme israfını önlüyor ve alanın geçmişinin yeni işlevine entegre olmasını sağlıyor.

Akdeniz iklimine uygun bitkiler tercih edilerek, her mevsim canlı bir Akdeniz şehri atmosferinin oluşturulması amaçlanıyor.
Akdeniz iklimine uygun bitkiler tercih edilerek, her mevsim canlı bir Akdeniz şehri atmosferinin oluşturulması amaçlanıyor.

Binanın merkezindeki açık alan, kamusal etkinliklere ayrılmış durumda. Etkinlik alanının her iki yanında 'Ramblas'tan esinlenen yeşil bir yürüyüş bulvarı uzanıyor. 16 metre genişliğindeki yaya yolları, içerisinde büyük ağaçların olduğu geniş iç bahçelere ulaşım için de yeterli alan sağlıyor.

Barselona'nın merkezinde ağaçlarla çevrili bir yaya caddesi olan La Rambla’dan esinlenilen alan.
Barselona'nın merkezinde ağaçlarla çevrili bir yaya caddesi olan La Rambla’dan esinlenilen alan.

Gare Maritime’ın içerisinde dört kategoriye ayrılan toplam on bahçe yer alıyor: ormanlık bahçe, çiçek bahçesi, çim bahçesi ve koku bahçesi. Yapı içerisindeki bitki örtüleri, mevsimsel hava değişikliklerine uyum sağlıyor. Diğer bir deyişle, iç mekan bahçeleri, istasyon için yeşil bir akciğer görevi görüyor.

Restore edilen yapıda ağırlıklı olarak ahşap malzemesi kullanılıyor.
Restore edilen yapıda ağırlıklı olarak ahşap malzemesi kullanılıyor.

Geçirgen, ferah ve yarı açık mekanlarıyla ofisler, sağlıklı bir çalışma ortamı sunuyor. Pavyonlar; zemin, birinci ve ikinci kat ile birlikte ek bir asma kattan oluşuyor. Zemin kattaki büyük meşe pencere açıklıkları, yukarıdaki ofisler için de balkon görevi görüyor. Pavyonlar, iç sokakların üzerindeki heykelsi meşe merdivenleri ile birbirine bağlanıyor.

Ofisler ve mağazalar ferah bir iç mekan deneyimi sunuyor.
Ofisler ve mağazalar ferah bir iç mekan deneyimi sunuyor.

Bir zamanlar Avrupa'nın en büyük tren istasyonu olan Gare Maritime, artık küçük işletmelerden tanınmış markalara kadar birçok şirket için ilham verici bir yer sunuyor. Gare Maritime'ın geliştirilmesi, Tour & Taxis bölgesinin ve Brüksel'deki Kanaalzone'un gelişimine önemli bir katkı sağlıyor. Bu anıtsal yapının korunması, Brüksel'in sürdürülebilirlikteki örnek rolünü vurguluyor.

CLT modülleri saha dışında prefabrike edildikten sonra, yapının içerisinde birleştirilerek monte ediliyor.
CLT modülleri saha dışında prefabrike edildikten sonra, yapının içerisinde birleştirilerek monte ediliyor.

Mimarlar

Neutelings Riedijk Architects, Bureau Bouwtechniek

Mimari tasarım ekibi

Neutelings Riedijk Architects; Michiel Riedijk, Willem Jan Neutelings, Dieter de Vos, Kenny Tang, Alejandro Mosquera Garcia, Alexey Boev, Anselmo Nižić, Frank Venhorst, Pietro Manara

Mimari mühendislik

Bureau Bouwtechniek

Fotoğraf

Filip Dujardin

İnşaat ve yapı mühendisliği

Ney & Partners BXL

Yapı fiziği ve MEP

Boydens mühendisliği

Peyzaj mimarı

OMGEVING

Restorasyon mimarı

Jan de Moffarts

İç mimar

Neutelings Riedijk Architects

Maliyet danışmanı

Bureau Bouwtechniek

Akustik

Venac

Yangın güvenliği

FPC Riski

Ana müteahhit

MBG

Ahşap müteahhit

Züblin

Tesisat yüklenicisi

Cegelec, VMA, NTSA, Van Hoey, IFTech

Proje koordinasyonu, güvenlik yöneticisi

Bopro