Avrupa’nın en pahalı evi: Le Palais Bulles
Dairesel formları ve sıradışı tasarımıyla öne çıkan Le Palais Bulles, Macar mimar Antti Lovag tarafından 1975-1989 yılları arasında tasarlandı. Cannes, Fransa’da bulunan ve Baloncuk Sarayı (The Bubble Palace) olarak da bilinen yapı, özgün formları ile adını bu hareketli mimarisinden alıyor.
Düz çizgileri doğaya karşı bir saldırı olarak nitelendiren Lovag, hayatın bir döngüsünün olduğuna inanıyor. Tasarımıyla, bu döngüye ve dünyanın yuvarlak olduğuna gönderme yapıyor. Yapıda kullanılan dairesel formlar sadece estetik kaygı taşımıyor, aynı zamanda insan yaşamı için de optimum mekan sağlama amacı taşıyor.
Gerek ekonomik sorunlar gerek teknik çözümlerin yetersizliğinden insanoğlu, hareketini kısıtlayan dik açılar ve çıkmazlarla dolu küplerin içinde yaşamayı seçmiş. - Antti Lovag"
Lovag, tüm çalışmalarını bu fikirler etrafında ilerletmiş ve alışılagelmiş ortagonal sistemi reddederek kendi tarzını oluşturmuş. Mekan prototipleri ve deneysel yapılar tasarlayarak, insan bedeninin mekanı nasıl kullandığı üzerine araştırmalar yapmış. Le Palais Bulles, Lovag’ın bu çalışmaları arasında en çok öne çıkan projelerinden birisi. Lovag’ın tasarladığı dairesel mekanlar, her ne kadar alışılmadık olsa da estetik algısı ve formu insan duyularına hitap ediyor.
Le Palais Bulles’in küresel hacimlerden oluşmasının bir diğer sebebi ise kürenin inşasının kolay olması. Dairesel formlar, mimara hafif, dayanıklı ve ekonomik çözümler sunabiliyor. Evin ana dizaynını oluşturan baloncuklar projede, hafif malzemeler kullanılarak şekillendiriliyor. Ardından oluşturulan bu hafif küre çerçevelere beton uygulaması yapılıyor.
Yapıda göze çarpan bir diğer unsur ise bu küresel formların üzerindeki dairesel açıklıklar. Lovag, yapının pencerelerini, müşterilerinin taleplerini gözeterek yerleştirmiş. Pencereler gün ışığından azami şekilde istifade etmek için güneşin konumuna göre, ışığı değiştirebilecek şekilde tasarlanmış.
Fransız sanayici Pierre Bernard için inşa edilen Le Palais Bulles, 1200 metrekareye yayılıyor. Yapının içinde bir resepsiyon salonu, 500 kişilik açık bir amfi tiyatro, 10 adet yatak odası ve farklı boyutlarda yüzme havuzları bulunuyor. Evin içindeki 10 yatak odasının her biri Patrice Breteau, Jerome Tisserand, Daniel You, François Chauvin ve Gerard Cloarec gibi tasarımcılar tarafından dekore ediliyor.
Bernard’ın 1991’de hayatını kaybetmesi üzerine Le Palais Bulles, Pierre Cardin tarafından satın alınarak birçok moda çekimi ve film için sahne ve dekor olarak kullanılıyor.
