Belgrad’da turuncu camlı bir kale: Federal Yönetim Konseyi Binası
Resmi olarak ‘’SIV III’ olarak da isimlendirilen Federal Yönetim Konseyi Binası, Sırbistan için önemli bir mimar olan Ljupko Ćurĉić'in son tasarımlarından olup, Belgrad’da 1975-1980 tarihleri arasında Brütalist stilde inşa edilmiş bir yapı olarak karşımıza çıkıyor.

Konsey Binası, Belgrad’da belediye binaları ve federal yürütme ofislerinin bulunduğu geniş bir kamusal yönetim kampüsünün içinde bulunuyor. Bu geniş kampüste, yapının kendisinden önce inşa edilmiş birçok kamu binası bulunmakta. Diğer kamu binalarının ekseriyetle insan ölçeğinden uzak, devasa ve stabil yapılarından sebeple, incelememizin konusu olan yapının daha parçalı bir kütleye, daha minimal ölçülerle sahip olması; temel tasarım kriterini oluşturmuştur. Yapıda içerideki görevlilerin görünmesini engelleyen turuncu camlar ve yansımaları. Fotoğraf: Doğukan Karakoç (Görsel_3) Yapı cephelerinde dengeli bir kompozisyon sağlanabilmesi için, yatay uzanımları hâkim olan yapı kütlesi, dikey doğrultuda doğramalar ve cepheden de okunan taşıyıcı elemanlarla desteklenmekte. Cephelerde oluşabilecek tekdüzelik, yer yer katlarda açılan boşluklarla kırılıp, mekân algısı daha insani bir ölçeğe indirgeniyor.

Yapı cephelerinde dengeli bir kompozisyon sağlanabilmesi için, yatay uzanımları hâkim olan yapı kütlesi, dikey doğrultuda doğramalar ve cepheden de okunan taşıyıcı elemanlarla desteklenmekte. Cephelerde oluşabilecek tekdüzelik, yer yer katlarda açılan boşluklarla kırılıp, mekân algısı daha insani bir ölçeğe indirgeniyor.


Cephelerde brüt betonun rengi ve dokusunu kıran sadece iki farklı malzeme bulunmakta. Bunlardan biri, özellikle zemin katlarda pencere kotlarının altında kullanılan sarı tuğlalarken, diğeri hem cepheye etkin bir renk farklılaşması katan, hem de işlevsel bir seçim olan turuncu camlardır. Bu camların en önemli özelliği, dışarıdan içeriyi göstermeyen geçirimsiz ve yansımalı yapıları. Bunun temel nedeni ise, yapı içinde konumlanmış kamu personellerini ve çalışmalarını gizlemektir.

Yapının alana yayılımı boyunca gözlemlenen derin cephe hareketleri, statik imkanların dönemine göre yetkin bir şekilde zorlandığını işaret ediyor. Aynı zamanda cephedeki bu kurgu, binanın farklı perspektiflerden oldukça özgün kütlesel algılanışlarına da imkan tanıyor.

Turuncu camları saran metal doğramalar, cephelerdeki hazır beton paneller, beton yüzeylerde görülen kalıp izleriyle; yapının endüstriyel kimliği sürekli olarak vurgulanıyor.
Yapı cephesinde mekânsal algıları çeşitlendirmek ve daha insani bir ölçeğe ulaşmak için kullanılan boşluk açma yöntemi, yapı içine de çekilerek devasa 2 galeri boşluğuyla neticeleniyor. Yapı birimlerinin genel kurgusu, bu galeri boşluklarının etrafını sararak şekilleniyor.

Yugoslavya’nın çöküşünden sonra federatif yönetim binaları birçok işlev değişikliklerine uğradı. Üç numaralı yönetim binası (SIV III) da buna bir örnektir. Yapı, günümüzde Sosyal Sigorta Merkezi ve Sırbistan Menkul Kıymetler Borsası olarak kullanılmakta. Fakat hâlâ bina çevresi güvenlik güçleri tarafından korunmakta ve yapı içini inceleyip fotoğraflayabilmek mümkün değildir.
Konsey Binası, turuncu camları ve kendini çevreleyen yapılara göre dinamik kompozisyonuyla, kent belleğinde özgün bir yer ediniyor. Belgrat’taki diğer brütalist örneklere nazaran yoğun bir biçimde kullanılan bir yapı olmasına karşın, bakımsız durumu yer yer cephelerden okunuyor. Buna rağmen SIV III, Belgrad’ın brütalist mirası ve mimar Ljupko Ćurĉić'in son dönem eserleri arasında yetkin ve güncel bir değere sahiptir.