Doğadan ilham alan tasarım: Ksana Tea House

Çay evlerinin Asya kültürlerinde yalnızca içecek mekânı olmanın ötesine geçen derin bir anlamı bulunuyor.Bu yapılar sosyal birlikteliği, uyumu ve konukseverlik geleneğini sembolize ediyor.Çay törenleri, birçok Güneydoğu Asya kültüründe meditatif ritüeller olarak genellikle iç huzuru ve doğayla bağı güçlendiren bir unsur olarak ön plana çıkıyor.

Kullanıcılar, hareketli Bangkok şehrinde KSANA Tea House ile huzur bulabilecekleri bir ortam yakalıyor. “Ksana” kelimesi Sanskritçeden geliyor ve kısa bir zaman dilimi anlamına geliyor. Ksana; Japonca zaman anlamına gelen “刹那” (setsuna) kelimesi ile o dilde “an” anlamına gelen Tayca “ขณะ” (ka-na) kelimesinin kökeninden geliyor.

Çay evinin oturma alanı mağarayı andıracak şekilde düzenleniyor.Mimarlar bu mağara benzeri ambiyansı meydana getirmek için merdivenin altındaki eğimli alanı kullanıyor. Juti Architects; merdivenin altındaki eğimin proje tasarımını zorlaştırdığını belirtiyor. Ancak bu zorlu eğimi, çay evinin derinliklerinde mağara alanı tasarlayarak bir avantaj olarak kullanıyorlar. Buradaki iç mekan tasarımı, çay evi için ikincil bir kabuk oluşturuyor. Cephe tasarımları genellikle dış cephe için geliştiriliyor. Ancak burada, çay evinin tamamına görsel kimliğini veren, titizlikle tasarlanmış ve işlenmiş bir iç cephe geliştiriliyor.

Mimar Klipbua; mağara duvarının hem insanın gözüne hitap eden hem de fotoğraflarda güzel görünen, aynı zamanda bakımı kolay olan bir doku bulmaya özen gösteriyor.Mağara benzeri iç mekanın duvarları, CNC köpük makineleri kullanılarak şekillendirilen fiberglas kullanılarak işleniyor. İç mekan, çay evinin temasına uygun olarak heykeller ile süsleniyor. Meşe renkli masa ve tezgahlar, siyah taşlı çay fincanları ve tabaklar ile tamamlanarak dinlendirici bir atmosfer meydana getiriliyor.