Geleceği tasarlayan santral: CopenHill

Amager Bakke olarak da bilinen CopenHill, dünyanın en gelişmişlerinden biri olan atıktan enerji santrali, yüksek verimlilik ve minimum emisyon sağlıyor. CopenHill, suyu ısıtmak ve elektrik üretmek için kullanılıyor. Ulusal şebekeye aktarılarak enerji üretiyor. Yakılan atıkların %15 - %20'si yol yapımı için de kullanılmakta. Son yıllarda Danimarka başkentinde çevre alanında inşa edilen en önemli tesislerden biri olmasının yanı sıra, 2019 yılında atıktan enerji santrali, Bjarke Ingels stüdyosu tarafından tasarlanan ikonik mimarisi sayesinde yeni bir kentsel dönüm noktası haline gelmiş durumda.

CopenHill, sosyal altyapıyı mimari bir dönüm noktasına dönüştüren, içerisinde kentsel rekreasyon merkezi ve çevre eğitim merkezi bulunan 41.000 metrekarelik bir atık enerji santrali.

Atıktan enerji üretim tesisi CopenHill, "dünyanın en yüksek yapay tırmanma duvarına" sahip. Endüstriyel bir rıhtımda bulunan CopenHill, yılda 440.000 ton atığı temiz enerjiye dönüştürüyor.

• 
• Bölgedeki binanın yenilenmesi gerekiyormuş. BIG tarafından ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan kuvvetli yeni bir atıktan enerji santrali öneriliyor. Tasarımcılar kendi içerisinde izole bir bina olarak tasarlamak yerine, tesis ile şehir arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlayarak kentsel ölçekte yenilikçi CopenHill’i kurguluyor.

Kayak sporu düşkünleri için CopenHill’in zirvesi, düz arazilere sahip bu ülkede yeterince heyecan uyandırıyor. Kayak yapmak istemeyenler için; çatı katı barı, 85 metre yüksekliğinde tırmanma duvarı ve bahçe içine konumlandırılmış 490 metre uzunluğunda yürüyüş ve koşu parkuru da bulunuyor. BIG bu bahçe için mimarlık ofisi SLA Architects iş birliği yapmış. Bu bahçe ile kentte kuşlar, arılar ve çiçekler için "yeşil bir cephe" oluşturulması hedeflenmiş.

Bahçe ayrıca ısıyı emerken, havadaki zararlı parçacıkları temizliyor ve sel riskini en aza indiriyor. CopenHill on katlı idari alanın yanı sıra akademik turlar, atölye çalışmaları ve sürdürülebilirlik konferansları için 600 metrekarelik bir eğitim merkezi içeriyor.

CopenHill atıkları yakarak yılda 150.000 ev için elektrik ve ısıtma sağlayacak olup, yılda 440.000 ton atığı temiz enerjiye dönüştürme kapasitesine sahip. Bu da yılda 150.000 ev için elektrik ve bölgesel ısıtma sağlayabilmesi anlamına geliyor.

Armatürler, inişi eşit şekilde aydınlatarak pistlerin mükemmel bir şekilde görünmesini sağlamak için binanın çatısına ve baca üstüne önemli bir yüksekliğe monte edilmiş. Projektörler, parlama önleyici ekranlarla donatılmış ve özel olarak tasarlanmış bir bağlantı sistemi üzerinde yan yana konumlandırılmış 5'li gruplar halinde çalışıyor.

Ziyaretçilerin binanın tepesine çıkmasına olanak tanıyan yollar boyunca, ışık daha az yayılacak şekilde kurgulanmış. Armatürler, tepenin eğimine uyum sağlayacak şekilde monte edilerek, yaya yollarını aydınlatan özel direklere tutturuluyor. Hem müşteri hem de aydınlatma tasarımcıları, Kopenhag sakinleri arasında da popüler olan sonuçtan son derece memnun.

BIG’in Kurucu ve Kreatif Direktörü Bjarke Ingels CopenHill ile hedeflediklerini şu şekilde dile getiriyor:

"CopenHill, görünmez olarak kalacak olan bir şeyin açıkça sergilenen bir hale dönüştüğü bir mimari ifadesidir: dünyadaki en temiz atıktan enerji santrali. Bir enerji santrali olarak CopenHill o kadar temiz ki, bina kütlesini şehrin sosyal yaşamının temeliyle entegre hale getirebildik. Cephesi tırmanılabilir, çatısı yürüyüşe uygun ve yamaçları kayak yapılabilir nitelikte. Hedonistik Sürdürülebilirliğe uygun bir yapı yapmak istedik. Sürdürülebilir bir şehir sadece çevre için değil aynı zamanda orada yaşayan vatandaşların yaşamları için de son derece önemlidir. "

Bjarke, konuşmasını şu şekilde noktalıyor: "Bana göre CopenHill, mimarinin dünyayı değiştirebilecek gücü olduğunun ve yaşamak istediğimiz geleceğe şekil verme gücüne sahip olduğumuzun bir örneği."

Bir kayakçının gözünden mekanı deneyimlemek için videoyu izleyebilirsiniz:

Yapı etrafında bir tur atmak için videoyu izleyebilirsiniz: